Şehişr Plancıları Odası, Gezi davasında tutuklananlar arasında meslektaşları Tayfun Kahraman‘ın da olduğuna dikkat çekerek, verilen cezaların adalete, hukuka ve insanlığa karşı işlenen suçlar olduğunu belirtti
ŞPO: Hapis cezaları, adalete, hukuka ve insanlığa karşı işlenen büyük bir suçtur
Yaşılan yazılı açıklamada, 2013 yılındaki Gezi eylemlerine ilişkin 17 sanıklı Gezi davasında dün açıklanan kararın, Türkiye Cumhuriyeti’nde yargının hukuki değil siyasi olarak işlediğini bir kez daha gözler önüne serdiğine vurgu yapılarak, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten 18’er yıl hapis cezasına çarptırılan ve tutuklananların arasında meslektaşımız Tayfun Kahraman, mimar Mücella Yapıcı ve avukat Can Atalay da yer almaktadır” denildi.
Açıklama şöyle devam etti;
“Kamuya ait Gezi Parkı’nın betonlaşmasını ve dolayısıyla bir kent suçu işlenmesini, barışçıl yollarla önlemek isteyen bu insanlara layık görülen hapis cezaları, adalete, hukuka ve insanlığa karşı işlenen büyük bir suçtur.
“Meslek odalarının ek görevi: Kamu yararını sermaye ve devlet hırslarına karşı savunmak”
Bu kararla birlikte, mesleklerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan plancılar, mimarlar ve avukatlar, adalet, doğa sevgisi, paylaşım ve kamu yararını savunmak uğruna özgürlüklerini yitirmişlerdir.
Bir kez daha ortaya çıkmıştır ki, üyelerinin çıkarlarını korumakla yükümlü olan meslek odalarına ek görevler düşmektedir:
“Kamu yararını sermaye ve devlet hırslarına karşı savunmak”! Kentlerimizi ve kamusal alanlarımızı sermayeye karşı korumaya çalışan bu kent hakkı talebi Gezi’de en güzel halini bulmuştur.
“Gezi Parkı’nın hala yerinde olması bugün elde edilen tek kazanımdır”
Kıbrıs Şehir Plancıları Odası olarak, Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’ye paralel gelişen siyaset anlayışına karşılık, mesleğimize ve üyelerimize sahip çıkmanın yanında, halkımızda bu gidişatın tehlikelerine ilişkin farkındalık yaratmak için çabalıyoruz.
Gezi Parkı’nın hala yerinde ve İstanbulluların hizmetinde olması, bugün elde edilen tek kazanımdır. Bu kazanım sadece bir yeşil alanın korunması değil, adaletsizliğe, baskıcı ve otoriter bir yönetime karşı elde edilen bir kazanımdır.
Geziden saçılan bu umudu, tutuklu olan bu onurlu insanlar sayesinde yaşayabiliyoruz. Sayenizde gururlanıyoruz. Toplum yararına mesleğini sürdüren, doğasına ve kentine sahip çıkan, hukuk, demokrasi ve bilim yolundan şaşmayan tüm insanların yanınızda olduğunu bilmenizi isteriz”