KıbrısManşet

Keleşzade: Daha fazla sefalet ve yoksulluk dışında bir şey vaat edemeyen bir sistem

Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreteri Mustafa Keleşzade, bu sistemin halka artık vereceği bir şey kalmadığını, kurululan Ünal Üstel hükümetinin bir önceki hükümetin bıraktığı yerden devam edeceğini belirtti

Keleşzade:

Yeni Bakış Web TV’de Kazım Denizci’nin konuğu olarak gündeme dair açıklamalarda bulunan Keleşzade,
son dönemde yaşanan hükümet kriziyle ilgili konuşarak, bu sistemin halka artık vereceği bir şey kalmadığını, kurululan Ünal Üstel hükümetinin bir önceki hükümetin bıraktığı yerden devam edeceğini belirtti.

Keleşzade, “Asgari ücretli sefalet koşullarında yaşayamaya devam edecek, daha fazla özelleştirmenin yolları açılacak, zamlar devam edecek dedi. Bu nedenle bizlerin en çok örgütlenmesi gereken zamanlardan birindeyiz diyen Keleşzade, halkın dayanacak gücü kalmadığını, şu anda bir öfkenin hakim olduğunu, ancak bu öfkenin belli talepler etrafında siyasetin öznesi olan yapılar tarafından geliştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, Bağımsızlık Yolu olarak bizim bu konuda somut önerilerimiz vardır” ifadelerine yer verdi.

“Zenginleşmeye devam eden kesimlerin artık bedel ödemesi gereken zamandayız”

Keleşzade, asgari ücretlinin sefalet ücretinin altında bir ücret aldığını, siyaset kulislerinde hayat pahalılığının 6 ayda bir yansıtılmasının rafa kaldırılmasının konuşulduğunu belirterek, “Biz bunun sadece kamuda uygulanması değil özel sektör içinde asgari ücretin en düşük kamu maaşına sabitlenerek hayat pahalılığı ödeneğinin de 6 aydan 2 aya indirilmesini zaruri görüyoruz” diye konuştu.

Pandemi döneminde herkes bedel öderken zenginleşmeye devam eden kesimlerin de artık bedel ödemesi gereken zamanın geldiğini ifade eden Keleşzade, sokakta olacak olan eylemlerle ilgili somut taleplerin olması gerektiğine vurgu yaptı.

Somut talepler üzerinden sokağa çıkıp belli hedefler üzerinden bu çürümüş yapıyı halktan yana taraf olan bir yapıya aktarılması gerektiğini kaydeden Mustafa Keleşzade, çürümüş bir ceset yapısının hakim olduğunu, bu tarz eylemlerin özellikle bu dönemde hayati önem taşıdığını kaydetti.

“Tatar, Türkiye’deki festivallere katılmak dışında ne yapıyor?”

Keleşzade, Cumhurbaşkanlığı önünde gerçekleştirdikleri sokak eyleminin amacının Ersin Tatar’a bir şeyleri hatırlatmak için olduğunu belirterek, bu dönemde Türkiye’deki festivallere katılmak dışında ne yaptığını sorduklarını söyledi.

kktc’nin tanıtılacağının söylendiğini, bugüne kadar bunun denenmemiş bir şey olduğunu belirten Keleşzade, bunun sorulduğunu ayrıca ekonomik krizden kaynaklı asgari ücretin de bir sefalet ücreti haline geldiğini hatırlattıklarını kaydetti.

Keleşzade, kktc’yi tanıtmak diye egemen eşitlikten bahsedilen safsatalara kendilerinin dahi inanmadığını, sırf seçim döneminde bunların söylendiğini belirtti.

Keleşzade, “Ne yaparsan yap bu halk seni silihtardan indirmeyi bilecektir” diyerek, bizden bir saat önce hayvancıların da bir eyleminin söz konusu olduğunu kaydetti.

Keleşzade, normalde bir eylemde gözaltı olmazken gübre döküldüğü için gözaltı olmasının bu rejimin çürümüşlüğünün göstergesi olduğunu kaydetti.

Keleşzade, çürümüş bir cesettir tanımının içinde bulunduğumuz rejimin halkına daha fazla sefalet, daha fazla yoksulluk dışında bir şey vaat edemeyen bir sistemin söz konusu olduğunu belirtti.

“Muhalefet olarak iktidarı ele geçirmek mümkün”

Keleşzade, sine-i millete dönmeyi ortaya koyan partilerin ve bu konu üzerinden bu yapıları birileri Meclis’e sokarken halkın faydasına olacak diye bir algının olduğunu söyledi.

Keleşzade, bu sistem içinde bir şeyleri değiştirebilmenin mümkün olmadığını söyleyerek, hükümet olmakla iktidar olmanın aynı şey olmadığını kaydetti.

Keleşzade, muhalefet olarak iktidarı ele geçirmenin mümkün olduğunu ifade ederek, “Biz Bağımsızlık Yolu olarak meclise girmiş olsaydık eğer biz buradan çekileceğiz noktasında olmazdık. Çünkü biz bunun bilinciyle oraya girilmesi gerektiğini söyledik. Ancak bugün sine-i milleti vurgulayan yapılar milletvekilliği koltuklarında oturarak bir şeyleri değiştirecekleri algısıyla gittikleri ve şu anda bunu yapamadıkları için bu tartışmayı önümüze koyuyorlar” diye konuştu.

“UBP hiç değişmedi! Hep halk düşmanı politikalar uygulamaya devam edecek”

Keleşzade, UBP’ye yapılmış olan bir müdahalenin söz konusu olduğunu belirterek, “UBP’ye yönelik bugün bir müdahale olmamış olsaydı UBP’nin yapacakları değişecek miydi?” diye sordu ve bu soruya verilecek olan yanıtın hayır olduğunu, UBP’nin hep halk düşmanı politikalar uygulamakta olduğunu söyledi.

Keleşzade, TDP Genel Başkanı Mine Atlı’nın Cumhurbaşkanın Tatar ile ilgili açıklamasında vatan haini demesi üzerinden bir suç duyurusunun yapıldığını anlatarark, bunun ifade özgürlüğüne yönelik yapılmış bir hakaret ve taciz durumu olduğunu, böylesi bir durumun kabul edilebilir olmadığını, Tatar’ın Türkiye’deki abilerine, şaklabanı olduğu kişilere özenmesinin bir sonucu olduğunu söyledi.

Keleşzade, “Biz Mine Atlı ile dayanışmamızı belirtiyoruz” diyerek, özellikle rejimin bu denli saldırganlaştığı dönemlerde dayanışmanın en çok gerekli olduğu alanlar olduğunu açıkladı.











Başa dön tuşu