Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sibel Paralik, “Hayvansal Atık Bertarafı” için Hizmet Alımı ihalesi için, katı atık konusunda en yetkin meslek örgütü olan odalarından, görüş alınmadığını söyledi
Paralik: Katı atık yönetimi konusunda en yetkin meslek örgütü Çevre Mühendisleri Odası’dır
Yazılı açıklama yapan Paralik, Merkezi İhale Komisyonu‘nun 01.06.2022 tarihinde kapatılacak olan 119/2022 ihale numarası ile İçişleri Bakanlığı Hayvansal Atık Bertarafı için Hizmet Alımı İhalesine çıktığını, ülkede katı atık yönetimi konusunda en yetkin meslek örgütünün Çevre Mühendisleri Odası olduğunu söyleyerek, çıkılan ihale şartnamesinin hazırlığı sürecinde kendilerinden görüş alınmadığı gibi, projenin tasarım aşamasında odanın faal, uygulamacı veya geçici üye olarak kayıtlı bulunan herhangi bir çevre mühendisi kişinin de, 21/2004 KTMMOB Yasası ihlal edilerek görevlendirilmediğini belirtti.
Paralik açıklamasında, “Ülkemizde katı atık yönetiminde, bertaraf teknolojilerine ilişkin yapılması gereken ilk yatırım maliyetlerinin finansmanı konusunda yaşanan sıkıntılara ek olarak, atıkların uygun koşullarda çevreyi kirletmeyecek ve insan sağlığını tehdit etmeyecek ortamlarda taşınması konusu da ciddi bir sıkıntıdır. Bu bağlamda yayınlanan ihalede gömme işlemi ile uzaklaştırılması öngörülen hayvansal atıkların nasıl taşınacağı belirsizdir. Gömme işleminin ise çevreye olan etkileri, alınacak olan önlemler detaylandırılmamış ve tanımlanmamıştır. Atık taşıma konusunda yetkili kurumlardan görüş alınıp alınmadığı belirsizdir. Atık transferi ile ilgili katılımcılık bekleniyorsa, projelendirme aşamasında da katılımcılığın sağlanması şarttır. Çevresel Etki Değerlendirme bu tip yatırımların yatırım sürecine entegre edilmesi gereken bir unsurdur ve yürürlükteki yasalarımız da bunu gerektirir” dedi.
Açıklama şöyle devam etti;
“2018 yılında hayvansal atıkların yönetimi konusunda projelendirme, kapasite belirleme, fizibilite ve çevresel etki değerlendirme çalışmaları yapılmış soğuk hava depolu, özel aktarma mekanizmalı transfer istasyonları ve yakma üniteleri içeren ana bertaraf tesisi yatırımı ön görülmüştür.
Sonraki sene ise, ana tesis ve transfer istasyonlarında kullanılacak olan ekipman makine teçhizat alımı gerçekleşmiştir.
Gelinen noktada yatırımın hangi kurum veya kurumlar tarafından finanse edildiği veya kimler tarafından gerçekleştirildiği değil, bu yatırımın toplum yararına, Veteriner Dairesi gibi bu toplumun paydaşlarının katılımı ile toplumun süregelen problemleri arasında yer alan katı atıkların yönetimi ve atığın bir türü olan hayvansal atıkların çevreye zarar vermeyecek şekilde bertarafına ilişkin olduğu önem arz etmektedir.
Kaldı ki, yukarıda bahse konu projenin geliştirilme nedeni ülkemizde sorun durumunda olan hayvansal atıkların mevcut imkanlar çerçevesinde sağlık ve çevre bakımından çok da uygun ve kontrollü olmayan şekillerde bertaraf ediliyor olması idi.
Kaldıki bu yöntemler arasında o dönemlerde Güngör Düzenli Depolama Tesisi’ne getirilen hayvan atıkları ve ölülerinin bir çukur içerisine, hastalıklı hayvan ölülerinin ise kireçlenerek ayrı bir çukur içerisine gömülmesi yer almakta idi. Bu yöntemin sağlıklı ve sürdürülebilir olmamasının yukarıda bahsedilen projenin geliştirilmesindeki en önemli etmen olduğu düşünülürse, bu yönteme çok benzerlik gösteren ihale koşullarının bu soruna sağlıklı ve devamlılık arz edecek kalıcı bir çözüm sağlayamayacağı apaçık ortadadır.
Bu bağlamda, bu yapılan çalışmaları sahiplenmek ve geliştirerek ülkemizde uygulamasını gerçekleştirmek yürütücülerin ve yapıcıların öncelikli görevi olmalıdır”