Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) Başkanı Koral Aşam, TC-KKTC sözde “İş Birliği” protokolünün bir “İstibdat projesi” olduğunu, bu maddeleri kabul etmenin faşist bir yönetimin halkın elindeki tüm demokratik ve ekonomik hakları gasp etmesi, buna karşı çıkacak olanların da zindanlara hapsedilmesi anlamında olduğunu vurguladı
Aşam: Millet iradesi dedikleri de kendi atadıkları uydu yöneticilerdir
Sendikaların bir araya gelerek oluşturduğu “Toplumsal Varoluş Platformu“nun, TC-KKTC arasında imzalanan sözde İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolü hakkında halkın bilgilendirilmesi amaçlı düzenlediği basın toplantısında konuşan Aşam, protokolün “mali” ve “iktisadi” olmadığını çünkü metnin içinde para ve kalkınma olmadığını belirtti.
Aşam, “Biz bu protokole ‘İstibdat projesi’ diyoruz yani ‘tek bir yöneticinin toplumu baskı altına alarak yönetmesini amaçlayan düzen’ diyoruz. Neden ‘İstibdat projesi’ diyoruz? Çünkü bir madde var; ‘Millet iradesinin önündeki tüm engeller kaldırılacak’ diyor. Burada millet iradesi dedikleri de kendi atadıkları uydu yöneticilerdir” dedi.
“Faşist bir yönetimin halkın elindeki tüm demokratik ve ekonomi halkları gasp etmesi, buna karşı çıkacak olanların da zindanlara hapsedilmesi demektir”
Sendikaların tüm çalışanların garantisi olduğunu ama Kıbrıs’ın kuzeyinde açlık sınırının altında yaşayan emekçilere bakıldığında yüzde 2 buçukluk bir oranda sendikalaşma olduğunun görüldüğünü belirten Aşam ancak buna rağmen Toplu İş Sözleşmeleri’nin etkisiz hale getirilmesi için protokole maddeler koyulduğunu vurguladı.
Aşam, “Toplumun elini kolunu bağlamak istiyorlar. Bu maddelerin kabul edilmesi demek, tek adam yönetiminin ve baskıların artması demektir. Kısacası, faşist bir yönetimin halkın elindeki tüm demokratik ve ekonomik hakları gasp etmesi, buna karşı çıkacak olanların da zindanlara hapsedilmesi demektir. Bunu asla kabul etmeyeceğiz, mücadele edeceğiz” dedi.
