Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, yanlış muhalefet stratejileri ile uygulanamaz denilen bu protokolü uygulanabilir hale getirme olasılığından da bahsetti
Rahvancıoğlu: Bizden korkuyorlar, doğru bir muhalefet çizgisiyle bu protokolü püskürtebileceğimizi biliyorlar
Mayıs TV’de Son Nokta programında İsmet Özgüren’nin konuğu olan Rahvancıoğlu gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Son günlerde gündemi meşgul eden protokol ile ilgili “bunun bir protokol değil hakaret” olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, toplumsal hiçbir desteği olmayan tamamen kukla, tüm varlığını Türkiye ve belli başlı sermaye unsurlarına emanet etmiş tamamen işbirlikci bir hükümetin icraatı olarak değerlendirdi.
Protokolü bir süre gizlemelerinin sebebinin protokolün uygulanamaz olduğunu ve toplumun tepki göstereceğini bilmeleri olduğunu diyen Rahvancıoğlu, “Bizden korkuyorlar, eğer bizler düzgün ve toparlanmış, doğru bir muhalefet çizgisi izlersek bu protokolü püskürtebileceğimizi biliyorlar” açıklamasını yaptı.
“Türkiye kökenli Kıbrıslı Türkleri dışlayan ve anlamsız bir Kıbrıslılık noktasından yaklaşan bir muhalefet halkı böler”
Rahvancıoğlu, yanlış muhalefet stratejileri ile uygulanamaz denilen bu protokolü uygulanabilir hale getirme olasılığından da bahsetti.
Türkiye kökenli Kıbrıslı Türkleri dışlayan, etnik kökeni ön plana alan ve anlamsız bir Kıbrıslılık noktasından yaklaşan bir muhalefetin otomatik olarak bu halkı böleceğini söyleyen Rahvancıoğlu, “Bu da tepki gösterecek kesimleri dışında bırakır ve kendi cephemizi zayıflatır” dedi.
“Halkın vicdanında bu protokol reddedilmiş durumdadır, geriye kalan tek şey bunu örgütlemek ve sokağa dökmektir”
Muhalefet çizgisinde, Türkiye’deki toplumsal muhalefet ve emek güçleriyle koordineli bir şekilde yürütecek bir strateji izlenmesi gerektiğine vurgu yapan Rahvancıoğlu, “Ekonomiyi dibe vurdurmuş olan AKP’nin bize anlatacak öğretecek hiçbir şeyi yoktur” dedi.
Rahvancıoğlu, “Halkın vicdanında bu protokol reddedilmiş durumdadır, geriye kalan tek şey bunu örgütlemek ve sokağa dökmektir, bu protokol ölü doğmuştur” şeklinde konuştu.
“Protokolle neoliberal politika uygulanmaya çalışılıyor, neoliberalizim çökmüş bir sistemdir”
Neoliberal politikaların faşist, zorba, totaliter anlayışlar olmadan uygulanamayacağını belirten Rahvancıoğlu, “Bizim ülkemizde de bu paketle neoliberal politikalar uygulanmaya çalışılıyor, ondan dolayı da bir baskı rejimi bir faşizm ortaya konuluyor” dedi.
Söz, düşünce ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı, hoşnutsuzluk adı altında herkesin yargılanabileceği, demokrasinin rafa kaldırıldığı, başkanlık rejimine geçmenin planlarının yapıldığı, hukukun üstünlüğünün ortadan kaldırılmaya çalışıldığı anlayışın, neoliberal ekonomik politikaları hayata geçirmekle ilgili olduğunu belirtti.
“Mevziyi nereye kazacağımız bellidir”
“Bu paketler acı ilaçtır ve halk bu acı ilacı içtiğinde en örgütsüz, umutsuz, en direnmesini beklemediğiniz halklar dahi sokaklara dökülür” diyen Rahvancıoğlu, “O yüzden bunun önlemi önceden alınır, polis devleti güçlendirilir, hukuk rafa kaldırılır baskı rejimi ortaya konulur” açıklamasını yaptı.
Rahvancıoğlu, “Bu durumda mevziyi nereye kazacağımız bellidir, mevziyi emekçilerin arasına, sınıf siyasetine, ekonomiye, geçim derdine kazacağız, oraya mevzi kazarsak diğerini püskürtebiliriz” ifadelerine yer verdi.
“Demokrasi, hukuk ve adalet sermayenin mecbur kaldığında verdiği tavizlerdir, sermayeyi mecbur bırakacak olan da sadece emekçilerdir” diyen yapan Rahvancıoğlu, “Bu kavgayı emekçilerden yola çıkarak vermezsek kaybederiz” yorumunda bulundu.
“Bağımsızlık Yolu’nun solda güç birliğine inanmadığı düşüncesi doğru değil, yanlış anlaşılmanın ürünüdür”
Bazı çevrelerde Bağımsızlık Yolu’nun solda birliğe inanmadığı gibi bir düşüncenin var olduğuna değinen Rahvancıoğlu, bunun doğru olmadığını ve bir yanlış anlaşılmanın ürünü olduğunu kaydetti.
Bağımsızlık Yolu’nun söylemeye çalıştığının; bu anlayışla ve yöntemle bir birliğin olmayacağı, bununla vakit kaybedilmeyeceği olduğuna işaret eden Rahvancıoğlu, bu yöntemle varılacak şeyin solda birlik değil solda kavga olduğunu söyledi.
Ülkemizde iki temel meselenin varlığına dikkat çeken Rahvancıoğlu, bunlardan bir tanesinin sınıfsal anlamda yaşanan yoksullaşma süreçleri, diğerinin de Kıbrıs sorunu ve Türkiye’yle ilişkiler olduğunu belirtti. Rahvancıoğlu,
Bağımsızlık Yolu olarak, irade, kimlik, onur, kendi kendini yönetme ile ilgili süreçler, Türkiye ile ilişkiler ve Kıbrıs sorunun çözümü gibi meselelere Kıbrıslı Türk halkının müdahil olabilmesi yolunun ekonomik, sınıfsal süreçlerde emek temelli siyaset üzerinden örgütlenip burada özne olabilmekten geçtiğine inandıklarını belirten Rahvancıoğlu, “Bizim dışımızdaki örgütlerin tam tersten bir yol izlediklerini görüyoruz, farkındayız. Tek arzumuz başka örgütlerin de bizim farklı birşey söylediğimizi görmeleridir” açıklamasını yaptı.