Sol Gençlik, geçtiğimiz günlerde öğle sıralarında Geçitköy bölgesinde meydana gelen yangına ilişkin açıklamada bulundu
“Liseli Mustafa yalın ayak ve kova ile yangına müdahale ederken, idarenin temsilcileri demeç vermekte hiç tereddüt etmiyor”
Sol Gençlik tarafından yapılan yazılı açıklamada, liseli genç Mustafa Akkus’un yalın ayak ve kova ile yangına söndürme çalışmalarına dikkat çekerken, “Liseli genç bir arkadaşımız olan Mustafa Akkus elinde bir kova su ile yalın ayak olduğuna bakmaksızın yangın söndürme çalışmalarına girişiyorken nasıl oluyor da böylesine yozlaşmış bir idarenin temsilcileri ayni bölgede durabiliyor ve demeç vermekte hiç tereddüt etmiyorlar” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Sıradanlaşmış olmasına rağmen yine doğamız yanıyor ve toplumsal anlamda tasfiye edilişimizin sonuçlarını her geçen gün daha da ağır bir şekilde yaşıyoruz. Hükümet son dört yıldır şekil itibari ile değişse de ayni zanaatın ve düzenin sonucu olmaktan vazgeçmiyor.
“Atanmış idarecilerin beton temsiliyet binaları inşa etmesine ise müsade etmeyeceğiz”
İdarenin sorunu bir devlet olmaktan çok uzak ve sadece sömürge dönemi temsiliyetini devam ettirmekle uğraşıyor. Bu sebepledir ki bir yandan ellerinde çalılar ile Geçitköy / Panagra yangınını kontrol altına almaya çalışan itfaye emekçileri varken idarenin ilgi alanı çevre ve toplum için yangın helikopteri sağlamak olamıyor.
Liseli genç bir arkadaşımız olan Mustafa Akkus elinde bir kova su ile yalın ayak olduğuna bakmaksızın yangın söndürme çalışmalarına girişiyorken nasıl oluyor da böylesine yozlaşmış bir idarenin temsilcileri ayni bölgede durabiliyor ve demeç vermekte hiç tereddüt etmiyorlar.
Topraklarımızda demokrasiyi ortadan kaldıran bu idarecilerin sorumsuzlukları yüzünden daha kaç hektar yanar kaç genç arkadaşımız kendini feda eder bilinmez ama şu iyi bilinmelidir ki toplumu yardıma muhtaç bırakanları biz affetmeyeceğiz.
Atanmış idarecilerin beton temsiliyet binaları inşa etmesine ise müsade etmeyeceğiz.
Çocukların ve gençlerin geleceğine kesilmiş tüm bu ağır faturaların yerine zenginliklerimizi korumak hepimizin gayesidir. Türkiye’deki tek adam rejimi tarafından atanmış bir kayyumun temsiliyet sarayını istemiyoruz! Tüm bu kayıpların yaşanmayacağı bir gelecek hayalimizdir ve bizim olacaktır”