Basın Emekçileri Sendikası (Basın-sen), BRTK Müdürü Meryem Özkurt’un tutuklanmasıyla ilgili yaptığı açıklamasında, yayın emrini verenlerin de gün yüzüne çıkarılması gerektiğini vurguladı
Basın-sen: Özkurt’un kamu yayıncılığı yaptığını iddia etmesi hatalıdır
Yazılı açıklama yapan Basın-sen Yönetim Kurulu, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Müdürü Meryem Özkurt’un bugün mahkeme tarafından 2 aylık hapis cezasına çarptırıldığını öğrendiklerini, herhangi bir meslektaşlarının yaptığı bir haber yüzünden hapse girmesini üzüntüyle karşılarken, mahkemenin yasalara dayanarak aldığı kararı da saygıyla karşıladıklarını belirtti.
Açıklamada, “Sayın Meryem Özkurt’un kamu yayıncılığı yaptığını iddia etmesi hatalı bir yaklaşımdır. İktidarların istediği gibi at koşturduğu Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun kamu yayıncılığı yapmaktan öte, iktidarların propagandasını yürütmeye programlanmış bir araç olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bayrak Radyo Televizyon Kurumu, bilindiği üzere askerin de yönetiminde bulunduğu bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla, BRT’de yayınlanan herhangi bir yayının askerin izni olmaksızın yayınlandığını düşünmek de hayalciliktir” dedi.
“Emri verenlerin de gün yüzüne çıkması gerekmektedir”
Meryem Özkurt’un mahkemede sarf ettiği “gelen görüntünün Türkiye Cumhurbaşkanlığı üzerinden gelmesi” ifadesinin ise kendileri açısından üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu, şaibe iddialarıyla halen daha adından söz ettiren 2020 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde yaşananların, bugün halen daha etkisini gösterdiğini belirten Basın-sen, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ın kuzeyinde kurduğu tahakkümün, emir-komuta zincirinin son halkası olan Meryem Özkurt’un hapse girmesine sebebiyet verdiğini, Meryem Hanım’ın verilen emri kabul etmemesi ve görevinden ayrılmayı seçmesi alabileceği bir karar alternatifi olarak dursa da, bu yönde bir karar almayıp emri uygulamasının bu sonucu doğurduğunun farkında olduklarını kaydetti.
Açıklamada, “Seçim döneminde yasaklara uymayarak Maraş’ı sözde açan, aynı şekilde Sayın Özkurt’un bugün hapse girmesine sebep olan konunun ana aktörü ve şu an Cumhurbaşkanı olarak atanan kişi hakkında ise herhangi bir soruşturma yürütülememesi üzücüdür. Emir alanla emri verenlerin de gün yüzüne çıkması ve dokunulmazlığı bulunanların da dokunulmazlıklarının kaldırılarak, suçluluklarının ispat edilmesi halinde gereken cezanın verilmesi gerekmektedir. Aksi halde süreç, emir-komuta zincirinin son halkasının özgürlüğünün kısıtlanması ve günah keçisi ilan edilmesinden öteye gitmeyecektir” ifadelerine yer verildi.