Basın Emekçileri Sendikası (Basın-sen) Başkanı Ali Kişmir, toplumun hem sosyal, hem ekonomik hem de iş hayatı anlamında büyük buhran yaşadığı böylesi bir dönemde, sarılabildiği tek yer olan mizahın dahi bir tehlike unsuru olarak görülmesinin, en hafif tabiriyle “eleştiri dokunulmazlığı” istemek olduğunu dile getirdi
Kişmir: Siyasiler ve atadıkları yüksek mevkilerde bulunanlar mizah yoluyla dahi eleştirilemeyecek noktada görüyor
Yönetim Kurulu adına yazılı açıklama yapan Kişmir, özelde basın özgürlüğü genelde ise tüm yurttaşları ilgilendiren ifade özgürlüğüne son dönemde Ankara merkezli buradaki işbirlikçiler aracılığıyla yapılmak istenen baskıların, Özgür Gazete, Pınar Barut ve Mahmut Anayasa‘ya açılan son dava ile artık acı ama “gülünç” bir noktaya taşındığını söyledi.
Kişmir, “Haberi ve iddiayı mizahtan ayıramayan bu anlayış, adı “Mandıra Times” olan bir mizah köşe yazısı dolayısıyla “zem ve kadih” oluştuğunu ileri sürebilmiştir. Dava konusunu gören herkesi hayrete düşüren bu durumun tek anlamı; haber, iddia ve belge yanında, siyasilerin ve onların atadığı yüksek mevkilerde bulunan kimselerin kendilerini, mizah yoluyla dahi eleştirilemeyecek noktada görmeleridir” dedi.
“Soyalan’ın Özgür Gazete, Pınar Barut ve Mahmut Anayasa’ya karşı açtığı davanın tarafız”
Toplumun hem sosyal, hem ekonomik hem de iş hayatı anlamında büyük buhran yaşadığı böylesi bir dönemde, sarılabildiği tek yer olan mizahın dahi bir tehlike unsuru olarak görülmesinin, en hafif tabiriyle “eleştiri dokunulmazlığı” istemek olduğunu dile getiren Kişmir, “Polis Genel Müdürlüğü gibi önemli bir makamda bulunan Ahmet Soyalan’ın Özgür Gazete, Pınar Barut ve Mahmut Anayasa’ya karşı açtığı davanın tarafı olduğumuzu, yakından takip edeceğimizi ve mizah da dâhil olmak üzere hiç kimsenin susmaması için mücadeleye devam edeceğimizi vurgularız” dedi.