KıbrısManşet

Anayasa: Organize bir yıldırma ve toplumun sesinin kısılması girişimi

Özgür Gazete yazarlarından Mahmut Anayasa, “Mandıra Times” mizah köşesinde yazdığı bir yazısına Polis Genel Müdürü (PGM) Ahmet Soyalan tarafından 50 bin TL’lik dava açılması hakkında Kıbrıs Haber Ajansı‘na (CNA) konuştu

Anayasa: Organize bir yıldırma ve toplumun sesinin kısılması girişimi

Anayasa’nın CNA’ya verdiği mülakat şöyle;

Kıbrıslı Türk entelektüel Mahmut Anayasa KHA’ya konuştu: “Kıbrıslı Türkler organize bir yıldırma kampanyasıyla karşı karşıya

Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) konuşan Kıbrıslı Türk entelektüel Mahmut Anayasa Kıbrıs Türk toplumunun organize bir yıldırma ve toplumun sesinin kısılması girişimiyle karşı karşıya olduğu görüşünü öne çıkardı. Kıbrıslı Türk köşe yazarı, mizahi bir makale vesilesiyle, işgal altındaki topraklarda başlayan yeni “dava” hakkındaki görüşünü KHA ile paylaştı.

“Polis”, Mahmut Anayasa’nın tartışmalı bir makalesinin “hakaret” unsuru taşıdığı iddiasıyla Kıbrıslı Türk entelektüel ve Kıbrıs Türk muhalif haber sitesi “Özgür Gazete” hakkında “dava” süreci başlattı.

Mahmut Anayasa ve “Özgür Gazete” Kıbrıs Türk toplumunda Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi vizyonuna ve iki toplumlu, iki bölgeli federal çözüme verdikleri destekle tanınıyorlar.

“Mizahî bir metin için yapılan ‘dava’ ironiktir”

Mahmut Anayasa değerlendirmesi çerçevesinde, “Uzun yıllardır köşe yazıları ve mizahi metinler yazıyorum. Bir köşe yazısı için ‘dava’ açılmasını anlayabilirim. Ancak, mizahî bir metin için yapılan ‘dava’ ironiktir. Dahası, söz konusu metinde yargılamaya yol açabilecek herhangi bir delil de bulunmamaktadır” yorumunda bulunuyor.

Anayasa’nın Özgür Gazete’deki mizah köşesinin görseli

Açıklamasının devamında Mahmut Anayasa dikkatine yeni ‘davanın’ zamanlamasına odaklandırıp “Zamanlama önemli. ‘Dava’, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ziyaretinden ve Kıbrıslı Türk gazetecilerin ifade özgürlüğünü savunmak için seferber olmasından kısa bir süre sonra bize tebliğ edildi” bilgisini paylaşıyor.

“Kıbrıslı Türklerin geleceğine dair karamsarlık mesajı”

Mahmut Anayasa, Kıbrıs Türk toplumunda demokratik olmayan uygulamaların damgasını vurduğu yeni dönemi, önceki dönemlerle, örneğin Rauf Denktaş’ın liderlik yıllarıyla nasıl karşılaştırıyor?

Kıbrıslı Türk aydın, KHA’nın bu sorusuna cevaben şunları belirtiyor: “Uzun yıllar Afrika’da köşe yazıları yazdım. Eski dönemde ‘Güvenlik kuvvetleri (işgal ordusu)’ halkı ordudan soğuttuğum gerekçesiyle hakkımda ‘dava’ açtı. Ancak, bu dava daha sonra geri çekildi. Kıbrıslı Rum milletvekillerinin Avrupa Parlamentosu’na müdahalesinin bunda rol oynadığını varsayıyorum. Denktaş’ın mizah anlayışı vardı ve bu tür konularla ilgilenmezdi. 1970’lerin sonunda Kıbrıslı Türk köşe yazarı Arif Tahsin’in hapis cezasına çarptırıldığını hatırlıyorum. Ancak Tahsin, parlamento tarafından kendisine tanınan bir afla özgür kaldı. Her halükârda, eski zamanlarda merkezinde ifade özgürlüğü olan ‘davalar’ hatırlamıyorum”

“Son derece karanlık bir döneme girdik. Son dönemdeki gelişmeler tesadüfi değildir”

Mahmut Anayasa, sözlerini sonlandırırken şu mesajları veriyor:

“Son derece karanlık bir döneme girdik. Son dönemdeki gelişmeler tesadüfi değildir. Kıbrıs Türk toplumunu susturma kampanyasının bir merkez tarafından yürütüldüğü izlenimine sahibim. Şu anda sosyal medyayı da içeren ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir ‘yasa’ tasarısının tartışılıyor olması tesadüf değil. Yeni dönemde Kıbrıslı Türkler üzerindeki baskının yoğunlaşacağına inanıyorum. Bu gelişme Türkiye’deki seçimlerle ilgili olabilir”

16-06-2022 – KHA – Nikolaos Stelya











Başa dön tuşu