Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, karma evliliklerden doğan kişilerin uluslararası hukuk kapsamına girme mücadelesi ile ilgili gerçekleştirilen toplantıyı değerlendirdi
Av. Giorgiou AİHM’ne giden süreci anlattı
Karma Evlilik Sorununu Çözüm Hareketi‘nin desteği ve Mehmet Birinci ile Nazen Şansal‘ın girişimiyle organize edilen ve yüzlerce kişinin katıldığı toplantıda, Av. Andy Giorgiou devam etmekte olan hukuki mücadeleyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘ne doğru giden süreci anlattı.
Toplantıda ayrıca Kıbrıs Cumhuriyeti‘ni gasp etmiş “apartheid” zihniyeti tarafından, her türlü hukuk dışı pratikle engellenen başvurular konusunda nasıl eylemler yapılabileceğine ilişkin de fikirler ifade edildi.
Rahvancıoğlu: “Babamı reddedersem, vatandaşlık almam kolaylaşır mı?” diye soruldu
Rahvancıoğlu, toplantının anlamlı ve önemli olduğunu vurgulayarak, yürütülen hukuki sürecin ilgili diğer insanlarla da paylaşılarak, mücadeleyi toplumsallaştırmak amacıyla bu etkinliğin organize edildiğini belirtti.
Kıbrıs’ın her iki yanındaki ayrılıkçı ve bölücü şoven zihniyetin, bunu insanları bölmekle yaptıklarını anlamamızın çok önemli olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, “Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımının faşist/şövenist anlayışı tespit etmek için bir turnusol kağıdı işlevi gördüğü de gerçek. İş o raddeye gelmiş durumda ki; toplantıda ‘babamı reddedersem, vatandaşlık almam kolaylaşır mı?’ diye bir soru dahi soruldu! İnsani çaresizliğin geldiği boyutu bir kez daha görerek yüreğim parçalandı” dedi.
Rahvancıoğlu, bizi birbirimize düşman kılmaya çalışan, kardeşi kardeşten, evladı ebeveyninden ayıran bu devlet aklına ve milliyetçiliğe karşı, hem kuzeyde hem güneyde dik durulması gerektiğini ifade ederek taviz vermeden mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“TC egemenleri ve onların halkımız içerisindeki şakşakçı uzantıları…”
Rahvancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu ülkeyi vatan bilen, bu ülkeye ter akıtan, bu ülkeye gönül bağlayan herkesin yanana durması, kucaklaşması ve bütünleşmesi dışında bir çözüm olmadığı gerçeğini yaymalı, duyurmalıyız.
Kuzeyde Türkiye kökenli Kıbrıslı Türkleri halkın parçası kabul etmeyen zihniyet ile güneyde bir ebeveyni diğerinden ayırıp evladı dışlayan zihniyet aynı zihniyettir. Bu zihniyetin “Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” diyen milliyetçi kafa yapısından hiçbir farkı yoktur. Milliyetçiliğin her türünü reddetmeden, güneyde iktidarda olanını da, kuzeyde sözde muhalefette olanı (Kıbrıs Milliyetçiliği) ile sözde iktidarda olanını da (Türk-İslam Milliyetçiliği) deşifre etmeden halkların kardeşliğine ulaşılamaz”
Gerçekleştirilen toplantıda bu mücadelenin hukuki, politik, sosyal her boyutunun önemli olduğunu bir kez daha idrak ettiğini belirten Rahvancıoğlu, hem Kıbrıs Cumhuriyeti egemenleri ve onların halkımız içerisindeki şakşakçı uzantılarına, hem de TC egemenleri ve onların halkımız içerisindeki şakşakçı uzantılarına karşı mücadele eden bir siyasal çizginin parçası olmaktan gurur duyduğunu söyledi.