Kıbrıs Türk Ofis, Banka, Sigorta ve Ticaret Çalışanları Sendikası (BASS) Genel Sekreter Ali Yeltekin, bir milletvekilinin 24 bin 500 TL artış aldığı bir dönemde, ekmek-süt alacak parası olmayan asgari ücretlinin 2 bin 884 TL artış almasının, siyasi yapının şark kurnazlığını ortaya koyduğunu belirtti
Yeltekin: Masada sermayenin sözcülüğünü devleti temsil eden Çalışma Bakanı yapmıştır
Asgari Üret Tespit Komisyonu masasında da işçi tarafını temsil edenlerden olan Yeltekin yazılı açıklama yaparak, 2022 yılının ikinci asgari ücretinin belirlemesi için dün toplanan komisyonun devlet-işveren taraflarının asgari ücretli çalışanları açlığa, sefalete ve daha da yoksulluğa iterek, işverene daha fazla servet, daha fazla kâr ve çalışanları sömürmesi için devlet destekli organize yapıldığını söyledi.
Yeltekin, “Kriz dönemlerinde dar gelirli, fakir ve yoksula karşı sosyal devletin gücünün daha da fazla hissedilmesi gerekirken bir milletvekili 24 bin 500 artış aldığı bir dönemde, ekmek-süt alacak parası olmayan asgari ücretlinin 2 bin 884 TL artış alması egemen siyasi yapının şark kurnazlığını ortaya koymuştur. Devlet-işveren ortaklığının bir lütfu gibi düzenlenen sahne tiyatrosu etrafında, sermayenin sözcülüğünü devleti temsil eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yapmıştır” dedi.
“Beş asırdır bu topraklarda yaşayan Kıbrıslı Türk halkının, yabancı sermayelerde esir olarak çalışmasına neden oldular”
Devleti temsil eden komisyon üyelerinin ise devletin açıkladığı yüzde 56.76’lık artışı “istemen koy cebime” şeklindeki masumane bir anlayışla kabul ettiğini söyleyen Yeltekin, sendika olarak komisyonda işçi tarafı olan Hür İşçi Sendikaları Federasyonu‘nun (Hür-iş) haklı ve doğru tepkisinin, dar ve sabit gelirlilerin devlet eli ile açlığa ve yoksulluğa itilmesine ve sömürülmesi karşı bir tepki olduğunu vurguladı.
Yeltekin, “Ülkenin kamu kaynaklarını çiftlik anlayışında dağıtan, peşkeş çeken bu üçlü koalisyon hükümeti sermayeye teslim olmuş, milli ve manevi değerlerimizin yitirilmesine göz yummakta, kültürümüzün yok olmasına seyirci kalmaktadır. Beş asırdır bu topraklarda yaşayan Kıbrıslı Türk halkının bu topraklardan göç etmesine, yabancı sermayelerde çalışıp esir olmasına büyük bir çaba gösteren bu zihniyet, ülke insanımızı perişan etmiştir” dedi.