KıbrısManşet

Kurt: UBP’den vekil adayı olan Çelebioglu, ne kadar vasıflı bir işveren olduğunu ortaya koydu






Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi‘nde Çelebioğlu adlı taşeron şirkete bağlı olarak çalışan emekçilerin işlerine, şirketin Maliye Bakanlığı‘ndan asgari ücrete gelen artış kadar artış alamadığı gerekçesiyle son verildi

Kurt: Esas siz hakkınızı helal edin emekçi kardeşlerim

Kamuda “taşeron” sorunu devam ederken, emekçilerin maddi manevi sömürülmesi de paralel olarak büyüyor. Bağımsızlık Yolu Kurucu Üyesi ve sağlık çalışanı Bülent Kurt, işlerine son verilen mesai arkadaşlarıyla ilgili paylaştığı yazıda, “Esas siz hakkınızı helal edin emekçi kardeşlerim” ifadelerini kullandı.

Kurt durumdan haberdar olur olmaz mesai arkadaşlarını aradığını, Çelebioğlu şirketinde çalışan onlarca emekçinin, sermaye tarafından “Maliye beni ödemezse ben de sizi ödeyemem, işi bırakın, evinize gidin” denilerek işlerine son verildiğini belirtti.

“UBP’den vekil adayı olan Çelebioglu, ne kadar vasıflı bir işveren olduğunu ortaya koydu”

Buradaki esas sorunun, şirket personellerinin Maliye veya Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmadan, şirket bünyesinde görev yaptıklarının sermaye tarafından unutulmuş olması olduğunu belirten Kurt, onlarca emekçiyi bu şirketlerin istihdam ettiğini ve dolayısıyla “Ben bugün bu iş yerini kaybettim, siz de ekmek paranızı kaybettiniz, hadi evinize” diyemeyeceklerini kaydetti.

Kurt, “Son seçimde UBP’den Milletvekili adaylığını da koyan Çelebioğlu, ne kadar vasıflı bir işveren olduğunu ortaya koymuştur. Övünmeye gelince ateşte kül bırakmayan sermayenin, bugün yüzlerce alanda emekçinin sırtından geçindiğini unutmayalım. Bakınız son güvenlik personeli ihalesi rakamlarına; sermayenin cebine ne kadar giriyor emekçinin cebine ne kadar giriyor” dedi.

“Özel sektör emekçisinin ekmeğine kan doğranmaktadır, üstelik emekçinin kanı”

Kurt şöyle devam etti;

“Bu gün yaşattığınız buhran, depresyon ve gözyaşı sizin kursağınızda kalsın. Yıllardır özel sektörde emek tüketen ve canını, kanını akıtan emekçilerin bir diğer düşmanı ise gelmiş geçmiş hükümetlerdir.

2015 yılından bu yana dile getirdiğimiz gibi özel sektörde sendikalı işçinin, ekmeğinin, yaşam kalitesinin hatta hayatının garantisi olacak olan “özel sektörde sendikasız işçi çalıştırmanın yasaklanması” anlamına gelen yasa tasarısı maalesef Meclis’in tozlu raflarında durmaktadır.

Bu nedenledir ki gelmiş geçmiş tüm hükümetler özel sektör emekçisinin ekmeğine kan doğramaktadır, üstelik emekçinin kanını. Bu gün öğle saatlerinden itibaren kaç kadın kaç erkek işsiz, kaç ev ekmeksiz, kaç çocuk mutsuz oldu biliyor musunuz? Esas siz hakkınızı helal edin emekçi kardeşlerim”









Başa dön tuşu