Demokrat Parti (DP) eski Genel Başkanı Serdar Denktaş, Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı‘nın “kaçak külliye” istemeyen Kıbrıs Türk toplumuna hakaret ettiği paylaşımına dikkat çekerek, “Açıklama yaparken ucu kimlere dokunacak iyi düşün” uyarısında bulundu
Denktaş: Ne dersin? Ben de ‘kökü dışarda beslemeler’ den biri miyim?”
Sosyal medya hesabından “Erhan Arıklı kardeşim” başlıklı açıklama yapan Denktaş, Arıklı’ya hitaben şu sözleri sarf etti;
“Açıklama yaparken ucu kimlere dokunacak iyi düşün. Külliye yapımını gereksiz bulan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlü bir imaja sahip olmasının yolunun gösterişli devlet binalarından değil, sorunları çözülmüş, sosyal adaleti sağlanmış, refah seviyesi yüksek bir halk ile mümkün olacağını savunanlardanım. Haberim olsa dünkü eylemde yer alırdım. Ne dersin? Ben de ‘kökü dışarda beslemeler’ den biri miyim?”
Erhan Arıklı ne söylemişti?
Arıklı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyleydi;
Belli mihraklar, Anavatan Türkiye tarafından yapılıp Kıbrıs Türk Halkına hediye edilecek olan ”Külliye” ye karşı bir kampanya başlattılar. Aralarında iyi niyetli olup;”Bu yoklukta sırası mı?” diyenleri istisna tutuyorum.
Biz bu grubu çok iyi tanıyoruz. Bunlar aslında KKTC ye karşı olan ve bu aziz devlete Ka-Ka-Te-Ce diye hakaret eden, kökü dışarda besleme bir gruptur.
Bunlar,oldum olası KKTC yi yaşatıp kökleştirecek her türlü icraata karşıdırlar.
Bunlar, Anavatandan paranın dışında gelen herşeye karşıdırlar…
Bunlar, Türkiye’den gelen suya karşı çıktıkları gibi, elektriğe bile karşıdırlar…
Bunlar, Devleti veya Meclisi küçümserken “Ne Meclisi, orası Rum Dianellos’un sigara Fabrikasıdır. Ben bu
Meclisi tanımıyorum. Kimin malı üzerinde Meclis kurdunuz?” gibi argümanları Mahkemelerde bile kullanmaktan çekinmezler.
Bu gürühtan cesaret alan Dianellos’un varisleri, 2012 yılında AİHM ye başvurarak Meclis binasının iadesini istedi. Konu hala AİHM nin gündeminde. AİHM tıpkı Luizudu davasında olduğu gibi bu davada da Meclis binasının
Dianellos’a iadesine karar verse, içine düşeceğimiz komik durumu düşünebiliyor musunuz?
Şimdi hal böyle iken , Anavatan bizi bu zor durumdan kurtarmak için bir jest yapıyor. Hem Meclisi hem de
Cumhurbaşkanlığını tek bir çatı altında toplayacak bir bina inşa etmek istiyor. Bu güruh “Nayır, Nolamaz. Külliyeye Külliyen karşıyız” diye kampanya yapıyorlar.
Allahtanki biz, bu Çarşının herşeye karşı olduğunu biliyoruz da fazla ciddiye almıyoruz…”