7 yaşındaki öz oğlu Mustafa Diker‘i tecavüz ettikten sonra işkenceyle öldüren baba Erol Diker‘e yardım ederek delilleri yok eden ve 5 yıl hapis cezası alan Diker’in eşi Özlem Diker‘in, Eğitim Bakanlığı tarafından taşeron şirket aracılığıyla Şht. Tuncer İlkokulu‘nda görevlendirildiği anlaşıldı
SKANDAL! SKANDAL! SKANDAL! Çocuk katilini İlkokul’da görevlendirmişler!
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Erkut Şahali‘nin, 7 yaşındaki Mustafa Diker’in öldürülmesiyle ilgili hüküm giyen Özlem Diker’i kastederek Meclis’te gündeme getirdiği olaya göre; okullarda kriminal geçmişi kirli olanların işe koyulduğunu söyledi.
Açıklamasından Diker’in Şht. Tuncer İlkokul’unda işe koyulduğunun anlaşıldığı Şahali, “Kamu kurumlarında hizmet verecek olanların kriminal geçmişinin temiz olması ihtiyaçtır. Ama cana kastetmiş olmak, yüz kı<artıcı bir suçtan mahkum olup, bir yıldan uzun süre mahkumiyet almak, kamu kurumlarında çalışmayı engellemektedir. Özellikle, çocuklarımızı emanet etiğimiz kurumlarda çocuklara karşı işlenmiş suçlardan dolayı mahkumiyet almışların, özel sektör çalışanı kisvesi altında çalıştırılmasını son derece tehlikeli buluyoruz. Bireysel güvenlik ve iş barışı hükümet eliyle hasara uğratılıyor” dedi.
Çavuşoğlu: Yarım saat dahi okulda durmadı
Şahali’den sonra söz alan Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise olayı inkar etmeyerek, bahse konu kişinin taşeron şirket tarafından okula gönderildiğini ve konunun yarım saat içinde bilgilerine geldiğini söyleyerek, Diker’in yarım saat dahi okulda durmadığını savundu.
Çavuşoğlu, “Tüm Bakanlık ve Belediyelere yayılan taşeron çalıştırma durumunu bizim Bakanlığımız yaratmadı” dedi.
Neler olmuştu?
2012 yılının Nisan ayında meydana gelen dehşet verici cinayette, Erol Diker’in öz oğlu olan 7 yaşındaki Mustafa Diker’i, defalarca tecavüz ettikten sonra işkence ederek ve boğarak öldürdüğü anlaşılmıştı.
küçük Mustafa’nın cesedinin bulunmasıyla başlayan soruşturmada ortaya çıkan iğrenç detayların yanında, Diker’in eşi Özlem Diker’in de cinayete tanıklık ettiği ve delillerin karartılmasında da rol oynadığı anlaşılmıştı.
Dönemin Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Hale Ahmet Raşit, 7 yaşındaki Mustafa’nın öldürülmesi olayında, önce üvey anne Özlem Diker’in kararını okuyarak, sanığın aleyhine getirilen “Ağır bir suçu önlemeyi ihmal etmek”, ”Delilleri ortadan kaldırmak” ve “Polise yalan bilgi vermekten” suçlu bulup mahkum edildiğini açıklamıştı.
Yargıç Raşit, sanık Özlem Diker’ aleyhine getirilen “Ağır bir suçu önlemeyi ihmal etmek” suçunun 2 yıla kadar hapislik cezası öngördüğüne dikkat çekmişti.
Raşit, şöyle devam etmişti;
“Özlem Diker’in gözleri önünde işlenen bu suçun mağduru 7 yaşında bir çocuktu. Özlem Diker’in ifadesi incelendiğinde maktul eşi Erol Diker tarafından ciddi şekilde dövülerek öldürüldü.
En vahim tarafı Mustafa’nın can çekiştiği, Erol Diker tarafından şiddetli bir şekilde dövüldüğü, başını duvara vurduğu ve yastıkla boğduğu anlarda Özlem Diker’in ölümü önlemek adına hiçbir şey yapmamasıdır. Bir yetişkin tarafından korunması gereken savunmasız bir çocuktu.
Sanığın bu suçun işlenmesini önleyebilecek olmasına rağmen sanığın ihmali neticesinde 7 yaşındaki çocuğun ölmesi sanık aleyhine ağırlaştırıcı unsur olarak değerlendirilir.
Mahkeme: Öldürülmesiyle de kalmadı delilleri yok etti
Yargıç Raşit, “Özlem, 7 yaşındaki Mustafa’nın öldürülmesinin ardından ayakkabılarını çalıştığı işyerinin çöpüne, çocuğun olay anında kırılan dişini ise tuvalete atarak sifonu çekip imha etti. Sanık bununla da kalmayıp karakola giderek çocuğun kaybolduğu yönünde polise ifade verdi” demişti.
Hale Ahmet Raşit, bu suçla ilgili kamu yararının ciddi şekilde zarar gördüğüne, eşi benzeri bulunmayan bir olay olduğuna ve özellikle suçların işleniş şekli göze alındığında hafifletici bir unsurun görülmediğine vurgu yaparak, Diker’e verilecek cezanın caydırıcı ve ibret verici olması gerektiğine dikkat çekmiş ve “Küçük yaşta çocukların büyük mağduriyetler yaşamakta. Ülkemizde maalesef çocuklara karşı işlenen fiziksel ve cinsel suçlar artmakta. 7 yaşındaki bir çocuk şiddet görerek hayatını kaybetmiştir. Maktulün ölümünden sonra da delilleri karartmaya çalışmıştır” demişti.
Yargıç Raşit, Özlem Diker’in mahkum olduğu 1’inci davadan 2 yıl, 2’nci davadan 2 yıl ve 3’üncü davadan 1 yıl ayrı ayrı hapis yatmasına emir vermişti.
