Bir isim değiştirme öyküsü ve iki resim arasındaki 7 fark: Kıbrıs Cumhuriyeti – (Kuzey) Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti

Uzaklardan ama bize yakın uzaklardan birileri parmak şaklattı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin isminin değişeceği müjdelendi.

Artık “Kuzey” yok. Birisine bizim Cumhuriyeti tarif etmek için şöyle bir diyalog olasıdır mesela:

-Hangi Kıbrıs Cumhuriyeti?”
-Aha o su Türklerin olan”
-Ma o Kuzeyde olan?”
– Yok, Kıbrıs ama kuzey değil”

Durup durduk yerde sevdiğim bir abim gelip bana senin adın bundan sonra Cenk Özdağ değil, onun yerine Cem Özdal’dır dese, muhtemelen önce pis pis bakar ve “delimin bamma” diye sorarım.

Baktım mantıklı bir cevap yok, “Sen gicidin gene anlaşılan” derim. Daha da ısrar ederse, gözünün üstüne patlatırım pungyoyu ve “Yörü be gamaşa git, sen kim benim adımı değişmek kim” diye sorarım.

Böyle olmadı ama bizde, olamaz da zaten.

Tektonik hareketler döneminden beridir ülkücü hareketin lideri olan dedeye söylettiler önce yeni ismi sonra da yurttan sesler korosu şeklinde geldi devamı.

Hayır, yeni gelinler nazlı olur, düğünlerde oyuna davet edildiği zaman önce “yerim dar” der. Yer hazırlanınca da “yenim dar” der, nazlanır oynamaya. Bizimkilerden de Cumhurbaşkanından tut Başbakanına ve tüm Bakanlarına, biraz naz bekler insan, halkımıza sorma, Anayasa, Meclis, referandum, şu-bu diyerek.

Ne münasebet?

Hatta tam tersi oldu. “Heşaaa”, “Zaten olması gereken de buydu”, “Şerrefsizim benim aklıma gelmişti”, ve daha nice yağlamalarla anında alındı ve kabuledildi değişiklik önerisi.

Ailenin kaşarlanmış yengesi misali, gerdan kırarak, degajeleri sallayarak oyuna katıldılar ve oyun pistinin yıldızı oldular.

Dünden hazırmışlar meğerlim bu isim değişikliğine desem de inanmayın, haberleri dahi yoktu. Ama rol ve görevleri icabı dans pistini kimseye bırakmadılar, oynadılar da oynadılar.

xxx

İsim değişir mi değişmez mi onu yakın gelecekte göreceğiz.

Eskiden gazetelerde çok yaygındı, ben de çok severdim, iki resim arasındaki 7 farkı bulma. Bazen zor olurdu, bazen de kolay.

Ben de bu bölümde kuzeyli veya kuzeysiz, adamızdaki iki Cumhuriyet arasındaki 7 farka bakalım istedim. Birisi bizimkisi, ismi belirsiz Cumhuriyet tamlaması. Diğeri Kıbrıs Cumhuriyeti.

Siz de iki resme dikkatlice bakın, benim bulamadığım daha pek çok fark olduğuna eminim.

İki resim arasındaki 7 fark: Kıbrıs Cumhuriyeti – (Kuzey) Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti;

-KC: Uluslararası hukukla kurulmuştur, adı Kıbrıs Cumhuriyeti’dir.

-KKTC: Uluslararası hukukla işi olmadığı gibi adı da spekülasyonlara konudur, keyfi gelen ismi değiştirme hakkını kendinde görür. 40 yaşında olmasına rağmen “yavru vatan” veya “82. vilayet” olarak da anılır.

-KC: Faşisti ve dini bağnazı boldur. Sistem bunları yetiştirmek, korumak ve kollamak üzerine kurgulanmıştır.

-KKTC: Faşistinin ezici çoğunluğu, dini yobazının da tümü ithaldir. İçeride de az gamaşa yoktur ama. Sistemle işi olmaz, bu konularda asla kendini yormaz ve yıpratmaz. Onlar yollar, bizimkiler kollar.

-KC: 950 bin civarı vatandaşının yanı sıra, külliyatlı miktarda Rus ve İngiliz nüfusla birlikte ciddi miktarda da Asyalı işçi barındırmaktadır.

-KKTC: Kim, nerede ve ne kadar nüfus barındır belli değildir. Nüfusu bir tek başbakan JujÜnal Üstel bilmekte fakat o da “Bana ne, bana ne söylemem da söylemem” demektedir. Son yapılmayan nüfus sayımında ülkede 112 farklı milletten kişi yaşadığı tespit edilememiştir, ama bunu herkeş bilmektedir. Nüfus politikası olarak “Gel kim olursan ol gel” ve “Gelen ağam giden Kıbrıs eşeği” politikaları benimsenmiştir.

-KC: Kurucusu ve büyük ortağı olduğu Cumhuriyeti keyifle yıkmış, sonucunda da topraklarının yüzde 38’ini kaybetmiştir, sonucunda da havadan toprak, mal ve nüfus elde etmiştir ama küçük enişte misali afra ve tafrası halen yerindedir.

-KKTC: Savaş ve büyük yıkım yaşamıştır ama 80 bin kişinin terk ettiği yere 200 bin kişiyi başarıyla yerleştirmiştir. 200 bin kişinin terk ettiği yere güneyden gelen 40 bin kişiyi başarıyla yerleştirmiş, geriye kalan 40 bin kişi hava almıştır. Daha sonra da kuzey ülkelerden galabalık bir nüfus aktarımı gerçekleştirmiştir. Hava alan 40 bin kişinin aksine bunların çoğu malı tutmuştur.

-KC: Bağımsızım diye övünse de göbekten bağlı olduğu bir “anavatanı” vardır. Para almasa da emir değil ama telkin alır.

-KKTC: Bağımsızlık hak getire, yavru olmaktan çok mutludur. Sütten kesilmeyi ısrarla reddetmekte, 40 yaşına gelmesine rağmen annesiyle kadınlar hamamına gitmektedir. Para aldığı için emir almakta, suratına tükürüldüğünde ise “Yarabbi şükür, misler gibi yamurcuk yağar” demektedir.

-KC: AB ülkesidir, Avro kullanır. Ekonominin tüm gereklerini yerine getirmekte, krizler yaşamasına rağmen üstesinden gelebilmektedir.

-KKTC: Mandıra ülkesidir ve hiçbir birliğe üye değildir. TL kullanır ama devlet kuruluşları dahi sterlin üzerinden işlem yapar. Eskiden “Sen ver ben dağıtırım” kuralı uygulanırdı ama bunu da beceremediği için artık “Ben veririm, ben dağıtırım” uygulaması çerçevesinde valiye yönettirilmektedir.