InstagramKöşe Yazarlarımız

Federasyon En Gerçekçi Çözümdür






Geçen gün marketin birinde bir eski arkadaşım ve eşi ile karşılaştık. Çoktan beri görüşmediğimiz için birbirimizle kucaklaştık.

Karşılıklı hâl hatır soruşturmasından sonra bir kendinin bir de eşinin önlerindeki alışveriş arabalarına gözüm takıldı.

Hayırdır arkadaşım, savaş mı çıkacak? Markete iki araba ile girdiniz? Yoksa bizim bilmediğimiz bir şey mi var” dedim.

Yok arkadaşım senin de bildiğin konular… İhtiyaçlarımızı hep birden almakta fayda var diye düşünüyoruz. Neden mi? Bugün bir malın kilosunu 80 liraya alırsak yarına 100 lira olacak. Evin bir aylık ihtiyacını hesaplarsak yarına oldukça yüksek bir rakama ulaşacak. Onun için acil ihtiyaçlarımızın alabildiğimiz kadarını bugünden alalım dedik” diye yanıt verdi.

Alacaklarını aldıktan sonra marketin yanındaki bir kafeye oturup eski günleri yad ettik. Bir süre sonra gitmek için izin istediler.

Karanlık olmadan yola çıkalım. Yol ışıklarının çoğu zaten yanmaz, bir de trafik çok kalabalık, bir an önce eve varalım” dediler.

Vedalaştıktan sonra düşündüm ve kendilerine hak verdim. Öyle ya her gün yağmur yağarcasına zamlar yağıyor. Yolların durumu kelimenin tam anlamıyla rezalet.

Karanlıklar içinde sek sek oynayarak yaşamaya çalışıyoruz.

Sahte diploma olayları, rüşvet iddiaları aldı başını gidiyor. Eğitimde her gün yanlış uygulamalar yaşanıyor. Her taraf adeta kokuşmuş. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Peki bu sorunlara çare bulması gereken hükümet ne yapıyor acaba? Hükümetin atanmış başkanı Başbakan sık sık Ankara’ya gidip geliyor.

Onu atayanlardan talimat alıyor ve ileriye dönük kulağa hoş gelen vaatlerde bulunuyor. Bulunuyor ama elle tutulur, gözle görülür hiçbir icraat henüz göremedik.

Peki baskılarla, tehditlerle, zorla başa getirilen Cumhurbaşkanı ne yapıyor?

Ne mi yapıyor?

Halkın parası ile Türkiye’de bu şehir senin bu şehir benim dolaşıp duruyor, açılışlara katılıyor.

Ha! arada bir de ABD ve Avrupa’ya uğruyor. Boş zamanlarında da Kıbrıs’a gelip köpeciği ile yürüyüş yapıyor ve Toros dağlarının ne kadar güzel göründüğünü bildiriyor.

Ha! Az kalsın unutuyordum. Bir de “Eşit egemenliğimiz kabul edilmeden masaya oturmayız. Kıbrıs Türkleri anavatanın kopmaz bir parçasıdır. Eşit egemen devletiz” gibi ezberlenmiş sözleri de söylemez değil.

Birleşmiş Milletler parametreleri ışığında iki toplumlu, iki bölgeli, eşit egemenliğe dayalı federasyondan söz etmek yok.

Edenler de bunların gözünde Rumcu ve vatan haini oluyorlar (Gerçi Sayın Cuellar’ın Kıbrıs’a gelişi ile bazı değişik cümleler de işitmeye başladık ya Sayın Tatar’ın ağzından. Acaba seçtirenlerden bazı yeni talimatlar mı geldi diye düşünmeye başlıyor insan)

Her neyse bize göre Kıbrıs Türk Halkını refaha götürecek en güzel ve gerçekçi çözüm budur. Ve nefes aldığımız sürece bunu dillendirmeye, bu uğurda mücadele etmeye devam edeceğiz.









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu