InstagramKöşe Yazarlarımız

Ülkenin Zembereği Koptu






Gün geçmiyor ki bir yolsuzluk haberi işitmeyelim.

Sahte diploma iddiaları o kadar çoğaldı ki; kendimizden bile şüphe etmeye başladık. Çorap söküğü gibi uzayıp gidiyor. Ne zaman duracak merak ediyoruz.

İnsanımız öyle bir hale geldi ki; alın teriyle yıllarca çalışarak, bin bir güçlüğe göğüs gererek diploma almaya hak kazananlarımıza da kuşku ile bakmaya başladı.

Bir an önce bütün sanıkların adalet önüne çıkarılıp gereken yapılmalı, suçlu olanlar hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır. Bunlar yapılırken de haklarında soruşturma yapılanlar görevlerinden uzaklaştırılmalıdır.

İşte o zaman ak koyun kara koyun belli olacaktır. Bu yasa dışı işlere yeltenenler, onlara bu olanağı sağlayanlar ve de sağlanması için talimat verenler de suçludurlar.

Bu işin özrü, pişmanlığı, affı da olmamalıdır.

Mahkemece suçlu bulunanlar da en ağır biçimde cezalandırılmalıdırlar.

Yeter artık yahu!
Her gün uyanırken “acaba bugün hangi konuda yolsuzluk ortaya çıkacak” demeye başladık.

Arabanın dingili kopmuşçasına yuvarlanıp gidiyoruz adeta rezillikler içinde.

Bunlar yetmezmiş gibi bunları bize yaşatanlar papağan gibi ne idüğü belirsiz tezleri de tekrarlayarak Kıbrıs Türk halkını dünyadan izole ediyorlar, yalnızlaştırıyorlar.

Eşit egemen devlet statümüz kabul edilmeden masaya oturmayız” gibi sözleri tekrarlayıp duruyorlar. Yani “Bizi hem Rum yönetimi hem de dünya ülkeleri tanısın ve öyle masaya oturalım” diyorlar.

Dünyada herhangi bir konuda böyle bir müzakere şekli görüldü mü?

Bir tarafın istekleri masaya oturmadan kabul edilirse görüşme ne için yapılacak ki?
Görüşme başlayacak ki isteklerinizi kabul ettirebilesiniz.

Oysa Crans Montana’da masadan kaçanın Rum liderliği olduğu dünya tarafından tescil edilmişti. Şimdi onlar kalınan yerden devama hazır olduklarını söyleyerek dünya nezdinde haklı duruma geçmişler.

Biz ise saçma sapan ve de çok kez çelişkili sözler de söyleyerek çözüm istemeyen taraf durumuna geçiyoruz.

Öyle ya sizin için Kıbrıs sorunu diye bir sorun yok, Kıbrıs konusu var.

Hem Sayın Mustafa Akıncı’nın sunduğu haritayı kabul etmediğinizi söylüyor, hem de haritayı görmediğinizi söylüyorsunuz.

Adama sormazlar mı; “Görmediğiniz harita hakkında nasıl yorum yaparsınız” diye. Eveleyip gevelemeyin “Biz çözüm mözüm istemeyiz, bizim için çözüm; çözümsüzlüktür, statükonun devamıdır” deyiverin, olup bitsin.

Ancak unutmayın ki statükonun devamı yalnızca Rum tarafının, Akdeniz’deki çıkarları nedeniyle de Rusya ile ABD’nin işine gelmektedir. Bizim değil.

Bizim için en güzel çözüm, tekrar yazayım: İki toplumlu, iki bölgeli, siyasal eşitliğe dayalı federasyondur.









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu