InstagramKöşe Yazarlarımız

Kıbrıs’da Edebiyat Çevirisi




Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, dünyadaki kültürlerle iletişim kurabilmek ve onları anlayabilmek için tek bir dil yetmiyor artık.

Biz Kıbrıslılar şanslıyız bu konuda, çünkü doğuştan üç dil var gündelik yaşamamızda.

En başından şunu söylemem gerek ki, anadilim Türkçe, ama kendimi ifade etmek ve özellikle de kimliğimi tanımlamak konusunda yeterli değil tek başına Türkçe. İngilizce ve Rumca’ya da ihtiyacım var.

Son iki yüzyılda en çok da şiir çevirisi yapıldı bu adada (çoğunlukla İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce). İlk çevirileri yapanların başında Ahmet Refik Bey, Ali Rıza İbni Emin; Kur’an’ı ve Namık Kemal’i İngilizce’ye, Shakespeare’i Türkçeye çeviren M. Necmi Bodamyalızade gelir.

Günümüzde de en iyi şiir çevirilerini yapanlar Zeki Ali, Mehmet Yaşın, Neşe Yaşın, Ahmet Yıkık ve Jenan Selçuk’tur.

Aslında başından beri şairler ve yazarlar arasında ikinci bir dil bilip de şiir çevirisi yapmayan yok neredeyse.

Ancak yayımlanmış şiir çevirisi kitabı pek yoktur ortada. Yapılan çeviriler dergi veya gazete sayfalarında birer ‘çeviri denemesi’ olarak kalmış, unutulup gitmiştir.

Bugüne kadar yapılan çevirilerin çoğu şiir çevirisidir dedim yukarda. Yine bu çevirilerin bir kısmı ‘düşük düzeyli’, bir kısmı okurlara ‘ödün veren’ yuvarlak çeviriler, kuru, pürüzlü veya bulanık çevirilere örnektir.

Nitelikli, iyi çeviriler oldukça az ve bunların nerdeyse hepsi burada değil de İstanbul’da yayımlanmıştır.

İdeal bir çeviri diye bir şey yoktur. Bir başka deyişle doğru çeviri yoktur, uygun çeviri vardır. Yine de inancım odur ki, çevrilen şiir gerçekten de iyi bir şiirse, kötü bir çeviri bile gizleyemez onun gücünü.

TC’de çeviri epeyi gelişti son yıllarda. Yine de Müslüman bir ülke olduğu için ve Müslüman terbiyesine uygun çeviriler yapılıyor hala daha. Catallus, Rumi, Varlaine gibi şairler ve genel olarak erotik şiirler sünnet, hatta bazen de hadım edilerek çevriliyor Türkçeye.

Günümüzde hala daha şiir çevirisini hoş görmeyen, hatta çeviriye karşı olan şairler de var Kıbrıs’ta. Buna karşın en başta çeviri romanlar düşmüyor ellerinden. Herhalde şiiri kutsal saydıklarından olacak, onu dokunulmaz kabul ediyorlar.

Buradaki iki-toplumlu veya çok-toplumlu ilişkiler büyük ölçüde çeviri üzerinden kuruluyor. İki taraf da birbirlerini tanımak ve anlamak için çeviriye başvuruyor. Yani birbirini anlama, barış ve anlaşma yolunda kesinlikle çeviriye ihtiyaç var.

Edebiyatın gelişebilmesi için çevirilere ihtiyacı vardır. Kıbrıs’ta daha çok, K/Rum Edebiyatından, K/T Edebiyatına ve K/T Edebiyatından, K/R Edebiyatına yapılacak çevirilere ihtiyaç var en başta. Bir takım çalışmalar var, ama oldukça yavaş ilerliyor.

Yunancadan ‘aracı dil’ olmadan nitelikli edebi çeviriler yapabilecek çevirmen bir iki kişi var sadece adada. Her şeyden önce böyle çevirmenlerin yetişmesi gerek.

Çeviri, yüzlerce yol, binlerce kapı ve pencere açtı benim için dünyaya. Çevirişiz bir yaşam düşünemiyorum.









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu