InstagramKöşe Yazarlarımız

Bu Zatlarla Yürümek İstemiyorum


Okullar dökülüyor…

Tavanları çöküyor…

Sınıflar güvenli olmadığı için çocuklarımız eğitimlerine çadırda devam ediyor…

Yağmur yağdığında sular içinde kalıyorlar, havalar ısındığında sıcaktan yanıyorlar!..

Başta atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile hükümet ve tüm yetkili kişiler ise bu durum karşısında en ufak bir çözüm üretmiyor!..

Diğer taraftan ise Cumhurbaşkanlığı ve Meclis yerleşkesinin, yani Külliyenin yapımı son sürat devam ediyor!..

İnşaat öyle bir hızlı ilerliyor ki, her gün önünden geçen insanların ağzı açık kalıyor!..

Şimdi siz söyleyiniz değerli okurlar;

Ben ve benim gibi düşünenler, evlatlarımıza güvenli bir eğitim binası sağlamak yerine kendilerine saraylar inşa eden insanlarla bir araya gelmek istemediğinde bu suç mu oluyor?

Saygısızlık anlamına mı geliyor?

Çünkü bazı arkadaşlarımızın “Makama saygı” diye diye ceket iliklemekten kamburu çıktı!..

Ben ise bu gibi insanlara ve onların işgal ederek değersizleştirdikleri makamlara karşı saygı duymuyorum!..

Aksine onlara öfkemi kusmak, hatta icabında suratlarına tükürmek istiyorum!!!

**

Çocuklarımıza güvenli sınıflar yapmak yerine, çocuklarımıza yeni okullar inşa etmek yerine, kapasitesi nüfusun çok altında kalan devlet hastanesini yenilemek yerine, kendilerine saray yaptırtan bu zatlarla aynı safta yürümek hakaret gibi geliyor bana!..

Şimdi kafanızı iki eliniz arasına alıp;

“Kendi ülkesinin çocuklarına bunu layık gören Ersin Tatar’ın, Adıyaman’da kaybettiğimiz meleklerimiz ve insanlarımız için söyledikleri bana samimi geliyor mu” diye sorunuz!..

Zaten cevap net!!!

Bakınız, çocuklarımız depreme dayanıklı olmadığı tespit edilen sınıflarını terk etmek ve çadırlarda eğitim almak zorunda olduğu bir dönemde, ülkenin sözde lideri Tatar, Külliyeyi ziyaret ederek yüzü kızarmadan “Tarihi ve büyük bir eser” diyor!!!

Ve kendisine hediye olarak yapılan külliyenin finansörü olan AKP’nin Kıbrıs’taki temsilcisi Metin Feyzioğlu’na gülücükler saçıyor!..

Tablo bu kadar rezilken bu duruma isyan eden yok!..

Hani o “Külliyeyi yaptırmayacağız” diye yola çıkanlar nerede?

Onu geçtim, şimdi LTB ile Elçilik son sürat o yerleşke için kol kola yol düzenlemesi yapıyor!..

Peki, o yerleşke oraya yapılmasa ne olacaktı?

Elbette o yola tek bir müdahale yapılmayacaktı!..

O nedenle LTB’de sakın bize kalkıp “Halkımızın daha rahat edebilmesi için çalışıyoruz” falan demesin!..

Çıksın ve “Külliye sayesinde siz de en azından mısmıl bir yoldan yararlanacaksınız” desin ve bu topluma gerçeği söylesin!..

Çünkü realite bu!..

***

Sonuç olarak ben bu insanlara da bu insanların kaybettiğimiz çocuklarımız için üzüldüklerine de inanmıyorum, o nedenle bu insanlardan uzak duruyorum!..

Özellikle de Tatar ve şürekasından!..

Ben kendi memleketimde o külliyeyi de Haspolat’taki şeriat yuvasını da istemiyorum!..

Ben çocuklarıma okul, yaşlılarıma ve ihtiyacı olan her insanıma hizmet verebilecek hastaneler inşa edilmesini istiyorum…

Ben külliye sayesinde değil, insanlarımızın daha konforlu ve güvenli yollarda seyahat edebilmesi için belediyelerimizin kendi imkanlarıyla adım atmasını istiyorum…

Ben bu ülkede irademle ve onurumla yaşamak istiyorum!..

Çünkü bu memleket benim, bizim!..











Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu