InstagramKöşe Yazarlarımız

Yola Devam-Ranta Devam






Ne tarafa bakarsanız bakınız; bu güzelim ülkenin, yüzyıllarca “Yeşilada” olarak tanınan ülkemizin talan edilmeye devam edildiğini görürsünüz.

Ne uğruna? Rant uğruna.

Halkın göz bebeği plajların beton yığını haline dönüştüğüne mi yanalım, dere yataklarının kapatılıp inşaat alanları haline getirilişine mi, yoksa yemyeşil orman alanlarının kimlerin oturacağı bilinmeyen, biçimsiz inşaatlarla dolduruluşuna mı?

Ekonomik çöküntü ise günden güne artıyor. Yavaş yavaş küçük esnaf ortadan kalkıyor. Onların yerini büyük işletmeler alıyor.

Geçimini asgari ücretle sağlamaya çalışanlar ile bir tek maaşa talim eden yurttaşlar, marketlerin önünden adeta geçemez oldu. Trafik ise bir keşmekeş halini aldı. Yetersiz olan yollarda trafik canavarları can almaya devam ediyor.

Kurallara uyan sürücüler parmakla gösterilecek kadar azaldı.

Ülke adeta yangın yerine döndü. Bu bozuk düzen içinde yaşamaktansa, yaşamını başka ülkelerde sürdürmeyi amaçlayan insanlarımız gittikçe çoğalıyor.

Haksız mıdırlar? Bence değiller.

Çünkü bu durumun düzeleceğine dair bir umutları kalmamıştır.

Hükümet denilen kurumun başındakiler ise çok güzel vaatlerle halkı yatıştırmaya, avutmaya çalışırlar. Oysa bu vaatler yıllarca yapılıyor ancak yerine hiç getirilmiyor. Cekli caklı vaatler devam ediyor.

Peki ya AKP tarafından atanmış Cumhurbaşkanı ne yapıyor?

Bu bozuk düzeni iyileştirmek için hükümeti sıkıştıracağına, Kıbrıs’ta çözüm isteyen taraf olduğumuza dünyayı inandırmak için uğraş vereceğine, yurt içinde ve yurt dışında geziciklerine devam ediyor, yolda belde rastladığı bir vatandaşla da resim çektirerek sosyal medyada yayınlıyor.

Bir de sık sık Kıbrıs sorunu ile ilgili kendisine ezberletilenleri tekrarlayıp duruyor.

Geçen hafta BM Genel Sekreterinin kişisel temsilcisi Sayın Holguin, çeşitli temaslar yapmak üzere adamıza gelmiştir. Sayın Ersin Tatar ile görüştü. Elbette Sayın Tatar’dan gene ayni sözleri işitmiştir.

Çünkü ona verilen talimat o yöndedir.

Ambargolar kalkamazsa, direkt ticaret ve direkt uçuş sağlanmazsa görüşmelere başlamayacağını tekrarlamıştır.

Yani bilinenleri başka bir deyişle ortaya koymuştur.

Tabi AKP hükümeti dünya ülkeleri tarafından sıkıştırıldığı için daha yumuşak bir üslup kullanmaya başlasa da esas niyetinin çözümsüzlük olduğu ortadadır. Çünkü çözüm olursa rant ortadan kalkacaktır.

Sayın Tatar bir de Sayın Holguin’in yetkisini aşan temaslarından rahatsızlık duyduğunu da dile getirmiştir. Hoppala! Sayın Holguin kiminle görüşeceğini kiminle görüşmeyeceğini size mi soracaktı?

Gerek görseydi belki benimle ya da bir başkasıyla da görüşebilirdi.

Özel dostluğumuz da olabilirdi. Size ne?

Üstelik görüştüğü kişi bu toplumun ezici bir çoğunluğuyla Cumhurbaşkanı seçilen ve Crans Montana’da Kıbrıs sorununu çözüm noktasına getirmiş, halkımızın çok büyük bir kesiminin görüşlerine tercüman olan gerçek lider Sayın Mustafa Akıncı’dır.

Eğer Rum Lider masayı çökertmeseydi, bugün Kıbrıs sorunu diye bir sorun ortada kalmayacaktı. Bundan neden rahatsızlık duyuyorsunuz?

Yok beyler yok!

Ne AKP Yönetimi ne partiniz ne de siz çözüm istemiyorsunuz. Bunu yalnız biz değil, dünya biliyor.

Yola devam, ranta devam.









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu