Ayrılıkçı Propaganda Nihayet Bitiyor
Yarın Avrupa Parlementosu seçimleri var…
Ben de oyumu kullanmak için sandık başında olacağım…
Umarım seçilecek olan 6 Kıbrıslı, ülkemiz için en doğru isimler olur…
***
Yalnız son güne kadar bir umut bekledim, hani belki aylardır adanın kuzeyinde yürütülen “Ayrılıkçı” ve de “Irkçı” propaganda sürecine belki çıkar da birileri çomak sokar diye ancak seçimlerle ilgilenen abartısız herkes bu propagandaya alet oldu…
Bunu yapan kesimin federalistler olduğunu da düşünürsek, aslında bir konfederasyoncu veya ayrı devletçi birisi ile kuzeydeki bir federalistin çözüm anlayışının çok da farklılık içermediğini anlarsınız!..
Aylardır adanın kuzeyinde Türklük propagandası yapılıyor!..
Hani sanki de Avrupa Parlementosu’nda bulunan 6 sandalyenin birisi Kıbrıslı Türklere ayrılmış, onlar da kendi içlerinde çıkardıkları adaylardan birisini o makama seçmeye çalışıyor sanırısınız!..
Yok öyle bir şey!..
Yarın Kıbrıslı Türkler sandık başına gittiğinde seçenekleri arasında Kıbrıslı Rum adaylar da var!..
Ancak çözümü ve birleşmeyi en çok istediğini iddia eden Kıbrıslı Türkler ile çözümcü örgütleri, tek bir Kıbrıslı Rum adayı dahi Kıbrıslı Türklere tanıtmadılar, onun kuzeydeki kardeşlerine seslenmesini sağlamadılar ve açıkça bu kişileri kuzeyden dışladılar!..
Sadece 1-2 gazete ve gazeteci Kıbrıslı Rum adaylara söz hakkı verdi!..
Oysa Kıbrıslı Türk adayların tümü de güneyde sayısız etkinliğe katıldı ve orada propaganda yapma imkanı buldu…
Şimdi soru şu;
Kazanan 6 ismin arasında Kıbrıslı Türk olmazsa ne yapacağız?
Mesela bu 6 isim arasında Kıbrıslı Türklere yönelik açılımda bulunan ve onların mağduriyetini Brüksel’e taşıyan birisi çıkmazsa “İşte Rum zihniyeti” mi diyeceğiz?
Yoksa “Bakın Kıbrıslı Türk seçseydik böyle olmazdı mı” diye kendi kendimize mi kızacağız?
Durun, ben söyleyeyim;
-Her zamanki gibi ne ekmişsek onu biçeceğiz!..
Kimseye kızma veya birilerini suçlamaya hakkımız yok!..
Aylardır adanın kuzeyinde tüm Kıbrıslı Rum adayları dışlayarak 3 tane Kıbrıslı Türk adayın hunharca propagandasını yaptık!..
Demek ki tüm adaylar arasında bizlerin adayı ırkı Türk olan bu 3 kişi!..
O nedenle ırkı Rum olandan bir şey beklemeye hakkımız yok!..
***
Bu arada ben Kıbrıslı bir Rum olsam, bu gördüklerimden sonra asla Kıbrıslı bir Türk’e oy vermezdim…
Çünkü bu aşırı ırkçı yaklaşımı güçlendirmekten korkardım…
Bakınız, ben bir Kıbrıslı Türk’ün AP’de olmasının etkisi yok veya “Bizim için önemli değil” falan demiyorum…
Elbette çok önemlidir, zaten Niyazi Kızılyürek örneğinden de bunu kısmen de olsa anlamış bulunuyoruz…
Ancak ne 60 Anayasası yürürlükte, ne federal bir çözüm bulunmuş durumda, ne de Kıbrıslı Rum Yönetimi 6 sandalyenin hakkı olan adil dağılımını bizlerle paylaşma konusunda hazır noktada!..
Tıpkı bizler gibi yani!..
Dil de her türlü birleşmeye hazırız ancak iş resmiyete geldiği anda en uzlaşmaz yaratık olma konusunda Kıbrıslılar olarak bir numarayız!!!
O nedenle bu gerçeklerle hareket ederek aday olan isimlerin 6 sandalyenin tümüne de aday olduklarını bilmeliydik!..
Ve ona göre stratejik davranıp bir Kıbrıslı Türk’ün seçilememe olasılığına da hesaba kararak hareket etmeliydik…
Yapmadık…
Umarım sonuçları bizler adına büyük bir hüsran olmaz…
***
Bu sürecin sona ermesinden dolayı çok mutluyum…
Korkutucu…
Ürkütücü…
Ve umut kırıcı bir süreç oldu…
Dediğim gibi benim kime oy vereceğime kişinin, dili, dini ve ırkı etki etmez…
Çok değerli Kıbrıslı Rum adaylar var…
Hem de Kıbrıslı Türk adaylardan çok daha Kıbrıs Türk Toplumuna uluslararası alanda faydası dokunan…
Örneğin araştırmacı yazar Makarios Drousiotis!..
Sadece Kıbrıs’ın geçmişine yönelik yazdığı objektif kitaplar bile yukarıdaki “Fayda” tespitim için yeterli olacaktır…
Diğer bir çok Kıbrıslı Rum aday için de çok iyi şeyler yazabilirim…
Kimseye haksızlık yapmamak için “Drousiotis’e pozitif ayrımcılık yaptım” diyerek bu konuyu kapatıyorum…
Dediğim gibi yarım seçilecek olan 6 kişi umarım ülkemizi ve iki toplum tek halk olarak bizleri uluslararası alanda en iyi şekilde temsil ederler…
Tüm adaylara başarılar dilerim…
