InstagramKöşe Yazarlarımız

Hızından Öptüm Seni, Yavaşla




On, on iki yıl önce yazmıştım Yavaşlığa Övgü’yü. O zamandan beri çok şey değişti; Nüfus arttı, dünya biraz daha ısındı, birçok canlı türü yok oldu, teknoloji gelişti ve daha da hız kazandı gündelik yaşam.

Kuşkusuz 21. yüzyılın en büyük sorunudur hız. Hız delisi bir uygarlık haline geldik.

Teknolojinin sapıkça gelişmesiyle birlikte öyle bir hıza ulaştık ki, yetişemiyoruz, hazır olmadığımız yerlere götürüyor, hasta ediyor bizi hız. Hız bitirecek insanlığın işini bu gidişle.

Yılı yarıladık bile. Yaz geldi. Sıcak ile aşırı sıcak arasında değişecek artık hava durumu. Doğal olarak işleri yavaşlatıyor sıcak.

Bu havada, elden geldiğince yavaş hareket etmemiz lazım, o zaman daha az hissedeceğiz, daha az etkileneceğiz sıcaktan.

Dağ yavaş, orman yavaş, deniz yavaş, bağ bahçe yavaş, her metre karesi insanlarla dolu şehir hızlı ama. İşte şehirdeki bu hızdan yorulunca, bunalınca dağa, ormana, denize, bağ bahçeye kaçmak istiyor insan.

Otuz yıldandır fazla bir süredir Manchester’da yaşayan psikiyatr arkadaşım Dr. Ş. E, gündelik yaşamdaki hızdan yakınıyordu geçenlerde. Günü yavaşlatma ritüellerinden söz ettim ona.

Herkesin bir günü yavaşlatma ritüelleri listesi hazırlaması lazım kendi için. Benim listem; Öğle uykusu, kitap okumak, bahçe sulamak, kuş gözlemi, yürüyüş yapmak, merdiven çıkmak, kahve&şarap içmek ve böyle uzayıp gidiyor liste…

Sonbaharla başlayan savrulmalara ve sürüklenmelere rağmen yavaşım. Yaşam felsefem değişmedi yavaşım hala. Yavaşım ama tembel değilim.

Hıza gelemem, hız demek stres gerilim demektir benim için. Mevsim gibi, şiir gibi, mektup gibi yavaşım.

Duygu hızlı, düşünce yavaştır. Edebiyat, sanat, felsefe yavaştır, insanın yavaşlaması talep eder. Yaratıcılık yavaştır.

Eserlerin olgunlaşması için belli bir zamanın geçmesi, emeğin harcanması gerekir. Hızlı olan yüzeyseldir, uçucudur. Yavaş olan derin. Yavaşlık sağlıktır, doyumdur, mutluluktur.

Too late, büyük bir felaket olmazsa modern toplumlar yavaşlayamaz artık. Ama bireyler yavaşlayabilir. Yavaşlık kurtaracak kişiyi kurtarırsa.

Yavaşla Gür” telkininde bulunuyorum sık sık. Ben yavaş bir ritimle hareket etmek istiyorum ama hızlanmamı istiyor çevremdekiler veya benden iş bekleyenler. Beklenilen hıza karşı bilinçli bir yavaşlama eylemi yapıyorum o zaman.

Amazon yerlileri ile beyaz adamın anekdotu var hani: “Beyaz adam yeni keşiflerde bulunma dürtüsüyle hızla hareket ediyordu ormanda…”

Bir süre sonra onların eşyalarını taşıyan yerliler oturup kaldı, ilerlemeyi reddetti, ‘o kadar hızlı hareket ediyoruz ki ruhumuz geride kaldı’ dediler beyaz adama.

Acele edenin peşinden gitme. Özellikle de şehir içinde her nereye gideceksen mümkünse yaya veya bisikletle git. Geride kalmasın ruhun.

Hızın sonu hata, hastalık veya kaza… Hızından öptüm seni, yavaşla…









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu