Önce Fota Yolunu Yap
Gün geçmiyor ki ya Sayın Tatar’dan ya Başbakandan ya da bir Bakanından kulağa hoş gelen, vatandaşların ruhunu okşayan sözler ve vaatler dinlemeyelim.
Örneğin Sayın Tatar, Avustralya’ya bir gezi yaparak tarih yazdığını iddia ediyor.
Tarih yazmak eğer turistik gezi yapmakla mümkün olsaydı, o tarihi Sayın Tatar’dan çok önce yazanlar olurdu.
Gambiya’ya, taa Afrika’ya gittiğinde ve timsahlarla resim çektiğinde de ne yazmıştın diye sormazlar mı adama?
Ya da Türkiye’nin şehirlerini gezerken ne yazmıştınız Ersin Bey?
Tutturdunuz bir “Eşit Egemen Devlet” lafı gidiyorsunuz ve bununla ülkeyi tanıtacağınızı sanıyorsunuz.
Hangi eşitlikten ve egemenlikten bahsediyorsunuz Allah aşkına?
Dünyayı kör ya da aptal yerine koyuyorsunuz. Olmayacak duaya “amin” diyor ve herkese de dedirtmeye çalışıyorsunuz.
Oysa ben iddia ediyorum ki çok uzun sürmez, masaya oturacak ve federal çözümü konuşacaksınız. Bu koşullar altında daha uzun bir süre bu konuda diretmeniz bana göre mümkün olmayacaktır.
Öte yandan Sayın Üstel “tapu” dağıtmaktan bahsediyor ve bilmem kaç tapu dağıttığının başarısından! bahsederek övünüyor, “Tapular devletin güvencesi altındadır” diyor.
Hangi devletin Sayın Üstel?
Dünyada TC dahil hiçbir ülkenin resmen tanımadığı devletin mi?
Tapu işleri ile uğraşan yabancı şirket sahipleri bir bir tutuklanıyorlar.
Neden mi?
Rum mallarını satın alıp üzerlerine ticari amaçlı inşaat yaptıkları için.
Hani devlet teminatı?
Önceleri güneyden gelen göçmenlere ev ve tarım amaçlı araziler dağıtırken, orada bıraktıkları ev ve arazilerinden feragatname alınıyordu.
Daha sonraları güney göçmenleri dışındakilere de yağma Hasan’ın böreği gibi evler, araziler dağıtılmaya başlanmıştı ya!
Sonra bu arazilerin bir kısmı, astronomik paralar karşılığında yabancı şirketlere satılmış.
İsrail, Rusya, İran menşeli şirketler de bu araziler üzerine siteler inşa ettiler ve satmaya başladılar ya! İşte bunun için de bu şirket sahipleri tutuklanmaya başladılar.
Hani devlet garantisi Ünal Bey?
Geçen gün de işi gücü şov yapmak olan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, “Türkiye’den kablo ile elektrik mutlaka gelecektir” biçiminde beyanda bulunmuş.
Bu masalı senelerdir işitiyoruz Sayın Arıklı. Bu çok büyük bir iştir Sayın Arıklı.
Ha imkânsız mı? Elbette değil.
Ancak bu ekonomik koşullar altında böyle bir işe girişmenin hiçbir yararı olmaz düşüncesindeyim.
Nerede kaldı ki ben her mevsimde güneşin bol olduğu bir ülkede, güneş enerjisinden yararlanmak varken bu işe girişmek hiç de ekonomik olmadığını düşünüyorum.
Güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirme projesi belki de daha ekonomik olabilir.
Elbette işin bu yönü hesap- kitap işidir. Projenin hayata geçmesi daha pahalı olsa bile temiz ve tehlikesiz bir proje olsa gerek.
Sayın Arıklı size tavsiyem böyle büyük işlerle uğraşacağınıza önce çok basit bir iş olan Fota yolunu yapın.
Hem yöre halkını hem bizim Ömer’i de mutlu etmiş olursunuz.