Zeki ve Ahlaklı Mı?
Maçı kazanmışsın…
Takımın ile en büyük ikinci uluslararası turnuvada çeyrek finle çıkmışsın…
Hatta maçta iki gol atıp maçın adamı bile seçilmişsin ama insan olamamışsın Merih Demiral!..
Böyle bir başarıyı ve tarihi bir anı mahvetmek için gerçekten de aptal olmak gerekiyor…
Euro 2024 zevkimizin yanına bir de Wimbledon eklenmişti ki, çıkıp işte bu aptal kişi bunun içine etti!..
Milyonlarca insanı saha içerisinden saha dışarısına itti…
***
Peki, Merih Demiral’ın bu faşist hareketini aşırı bir sevincin yansıması olarak görmeli miyiz?
Maç 2 Temmuz 2024 tarihinde oynadı…
Ve Merih bu işareti bu maç sonunda yaptı!..
Peki, 2 Temmuz tarihinin Türkiye için önemi ne?
Sivas Katliamı!..
1993’ün 2 Temmuz’unda ateşe verilen Madımak Otel’de 35 insan canlı canlı yanarken, o sırada oteli ateşe veren faşistler dışarıda hangi işareti yapıp sevinç gösterisinde bulunuyordu?
Bozkurt işareti!..
Bu bir tesadüf mü?
Yoksa Merih Demiral gerçekten de Mustafa Kemal Atatürk’ün tanımı olan zeki ve ahlaklı bir sporcu değil mi?
Aptal mı yani?
Bu yaşanılan olayın savunulacak bir yanı yok kardeşim…
Kimse bu olayda masumiyet falan da aramasın..
Bu adam bir milli kahraman ilan edilmek yerine derhal kendi ülkesinin milli takımından ömür boyu men edilmelidir…
UEFA da gereken cezayı bu adama vermelidir!..
***
Ha “Bırakınız herkes dilediği gibi sevinsin” diyorsanız da, o zaman çıkın ve gol sevinci yüzünden sınır dışı ettiğiniz İsrailli futbolcu Sagiv Jehezkel’den özür dileyiniz!..
Antalyaspor’da forma giyen Sagiv Jehezkel, attığı golden sonra kolundaki bandajda yazılı olan İsrail-Hamas savaşının başladığı tarih 7 Ekim 2023 gününü ve Davud’un Yıldızı’nı göstermiş ve İsrailli futbolcu kadro dışı bırakılmıştı…
Hatta bununla yetinilmeyip, Jehezkel hakkında soruşturma dahi başlatılmış, gözaltına alınmış ve sonrasında da ülkesine gönderilmişti…
Sagiv Jehezkel ile Merih Demiral’ın yaptığı hareket ve verdiği mesaj arasında ne fark var?
Her iki hareket de katliam kokuyor!!!
***
“Milli takımdan men olur mu?” diyen ve bunu çok ağır bulan kişiler için bir örnek;
-AEK Atina takımının orta saha oyuncusu 20 yaşındaki Giorgos Katidis, takımını galibiyete taşıyan golü attıktan sonra Nazi selamı verdiği için Yunan milli takımlardan ömür boyu men edildi…
Yunanistan Futbol Federasyonu, orta saha oyuncusunun yaptığı hareket için “Nazi vahşetinin kurbanlarına hakaret eden ciddi bir provokasyon” yorumunu yapmıştı…
Peki, Madımak’ta hayatını kaybeden insanlar ve o insanların aileleri için de Merih Demiral’ın 2 Temmuz’un yıldönümünde yaptığı hareket ciddi bir provokasyon ve hakaret içermiyor mu?
Bu işaret Türkiye halkını o günlere geri götürmedi mi?
Sanırım tek bu örnek bile yapılması gerekeni özetliyor…
***
Bir de olayın diğer bir yüzü var!..
Bu konuda hangimiz masumuz?
Dünyanın en enteresan gol vuruşlarına sahip oyunculardan İtalyan Paolo Di Canio, 2005 yılında Lazio forması giyerken taraftarlara Nazi selamı verirken görüntülenmişti…
Di Canio’ya sırf bu nedenden dolayı bir maç ceza ve 8 bin euro para cezası verilmişti…
Fakat bu olay burada bitmedi!..
Eski İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, attığı golden sonra Nazi selamı veren eski İtalyan futbolcu Paolo Di Canio’nun Sunderland’in başına getirilmesi nedeniyle kulüp yönetiminden istifa etmek zorunda kalmıştı!..
Neden?
Sonuçta Di Canio’nun yaptığı bir sevinç gösterisi değil miydi?
Peki, faşizme ve ırkçılığa sıfır toleransı olan Miliband ile İngiliz Halkı bir önceki turnuvada ne yapmıştı?
Euro 2024’ün devam ettiği bu günlerden sizi alıp Euro 2020’ye, final maçına götürmek istiyorum…
İngiltere’de düzenlenen organizasyonda İtalya ile ev sahibi İngiltere finale kalmıştı…
Maça İngilizler mükemmel başlamış, öne de geçmiş ve sayısız pozisyonu harcamıştı…
İkinci yarıda ise işler değişmiş ve İtalyanlar beraberliği sağlayıp maçı önce uzatmalara sonra da penaltı atışlarına taşımıştı…
İşte ne olduysa bu sırada oldu!..
İngiliz oyuncular, Marcus Rashford, Bukayo Saka ve Jadon Sancho penaltı atışını kaçırmıştı…
O andan itibaren kendine “Beyaz” diyen İngilizler, Marcus Rashford, Bukayo Saka ve Jadon Sancho’nın sırf siyah tenli oldukları için penaltı atışlarını kaçırdıkları gerçekçiyle üç futbolcuya saldırmıştı…
Aylarca süren bu saldırılar sırasında o dönemde kimsesiz çocuklara destek amacıyla duvarlara resimleri çizilen Marcus Rashford’ın tüm resimlerine ağır hakaretler yazılmıştı…
İşte bu da “Hangimiz masumuz” sorusunun yanıtı!..
Di Canio’nun takımın başına getirilmesi nedeniyle istifa eden ile penaltı atışlarını kaçıran oyuncuların sırf siyah tenli oldukları için bunu yaptıklarını düşünen zihniyet aynı olabilir mi?
***
Diyeceğim şu, olaylara kendi penceremizden bakarsak, her gördüğümüzü kahraman sanırız…
Başka pencerelerden bakarsak ise kimin kahraman kimin sahtekar olduğunu anlarız…
Daha barışçıl ve daha özgürlükçü bir dünya için farklı pencerelerden bakmayı öğrenmeliyiz…