Gene Elektrik-Gene Sağlık

Defalarca yazdık. Yazmaya da devam edeceğiz. Ta ki sağır kulaklar duyuncaya, kör gözler görünceye kadar.

Bıkmadan, usanmadan yazmaya devam edeceğiz.
Çünkü halkın sağlığı söz konusudur.

Son on gün içinde meydana gelen benim tanık olduğum bazı olaylardan bahsetmek istiyorum.

Bizim oturduğumuz evin seksen-yüz metre yakınındaki bir trafoda çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Tabi ki ben dahil ev halkının tümü de uyandı.

Kızım hemen kurumu arayıp bilgi verdi. Meğer onlar da yerini saptamaya çalışıyorlarmış. Neyse iki, iki buçuk saatlik bir uğraştan sonra elektrik geldi.

Geldi gelmesine de bizim evdeki yanık kokusu devam ediyordu.

Yerini saptamaya çalıştık ve saptadık. Meğer nedenini bilmediğimiz o patlamadan sonra sanki bizim eve yıldırım düşmüş gibi toprak hattından borular yanmaya başladı.

Teknenin altında bulunan bir yağ bidonu ateş almaya başladı. İyi ki fark ettik ve o bidonu dışarıya aldık. Ve iyi ki yerini tespit ederek olası bir yangın faciasını önlemiş olduk.

Yanık kokusu ise halen azalmış olsa bile devam ediyor.

İkinci olay ise maçlar oynanırken elektriklerin gitmesi ve maçların yarıda kalmasıdır.

Maçın bir tanesinde, hemen hemen her gün “eşit-egemen” devlet söylemleri ile büyük işler başardığını iddia eden, kendini atayanlara şirin görünmeye çalışan Ersin Beyin de izleyici olarak bulunduğu söylenmektedir.

Ben maçta olmadığımdan var olup olmadığını da bilmiyorum.

Üçüncü olay da Ozanköy Çarşı Selvi bölgesinde salı günü meydana geldi. Bir trafoda meydana gelen şiddetli patlama sonucu iki dükkânın klimaları yanmaya başlamış.

Dükkanlarda çalışan kızlar olayı fark etmeselerdi o dükkanların tümünün de yanması hiçtendi. Bunlar yakından tanık olduğum olaylar. Kim bilir bilmediğimiz duymadığımız daha nice olaylar var.

Tekrar yazıyorum; “BU ZEHİR VE HASTALIK SAÇAN İLKEL SANTRALİNİZ BU NÜFUSU KAL-DIR- MI-YOR”

Gelelim diğer konuya;

Sağlık sistemimiz yürekler acısı. Bir cihazdan yararlanmak için aylarca beklemeniz gerekiyor.

Bu bekleme süresi çoğu kez hastaların yaşamasına yetmiyor. Bazan genç insanlarımız da yaşamını yitiriyor.

İnsanlarımız bu yüzden özel hastanelere ya da kliniklere mecbur bırakılıyor.

Buna da çoğu insanımızın maddi gücü yetmiyor. Bu konu bir yana hastanelerimizde muayene olmayı başaranlar da doktorların yazdığı ilaçların çoğunu bulamadıklarından dolayı eczanelere gitmek zorunda kalıyorlar.

Bu da geliri düşük düzeyde olan vatandaşlar için büyük bir külfet oluşturuyor. Ülkede o kadar sorun var ki hepsini yazmak sayfalara sığmaz.

Hükümet olduğunu iddia edenler insan gibi oturup bu sorunlara çözüm getireceklerine, tribünlere yönelik beyanatlarla sözde büyük başarılarını sıralıyorlar.

Hadi canım siz de….