InstagramKöşe Yazarlarımız

Bu Memleket Bizim!






Geçtiğimiz pazartesi günü El-sen’in çağrısı üzerine bölgede yaşayan bir yurttaş olarak Teknecik Santrali’ne gittik.

Ancak açıkça belirtmeliyim ki; beklediğim kalabalığı bulamadım.

En azından her gün kanser yayan dumandan, olur olmaz saatte yaşanan elektrik kesintilerinden şikâyet eden özellikle Bahçeli, Esentepe, Karaağaç, Beşparmak, Arapköy ve Çatalköy’de yaşayan insanların büyük bölümünün orada olmasını beklerdim.

Ama olmadı.

Demek ki sosyal medyada şikâyet etmekle bir şeylerin düzeleceğine inanılıyor.

Gerçi aşırı sıcak havaya rağmen gene de hatırı sayılı bir kalabalık vardı. Bunun bir başlangıç olmasını ve ileride yapılacak eylemlerin bir ateşleyicisi olmasını dilerim.

El-sen’in bu eylemine gelinceye kadar hükümet ve Kıb-tek yöneticilerinin çelişkili demeçlerine tanık olduk.

Bu eyleme gelinceye kadar Başbakana ve hükümet üyelerine yakışmayan davranışlarına da tanık olduk.

Örneğin Başbakan, kesintilerin kurum çalışanlarının sabotajlarından kaynaklandığını söylerken ve sendika başkanına tehditkâr tavırlar içine girerken, Kıb-tek sorumlusu kesintilerin arıza kaynaklı olduğunu, arızanın giderildiğini ve artık kesinti yapılmayacağını söylemiştir.

Söylemiştir ama bunu söyledikten hemen sonra yer yer elektrik kesintileri yapılmaya devam etmiştir. Bir başka yetkili da halka bir özür borçları olduğunu belirtmiştir.

Hanginize inanalım efendiler? Bu halk hanginize inansın?

Uyanalım artık arkadaşlar. Yeter uyuduğumuz. Bunlar bizimle dalga geçiyorlar. Bunların bir sözleri ötekini tutmuyor.

Amaç “Biz bu işi beceremiyoruz” diyerek kurumu AKSA’ya peşkeş çekmek. Tıpkı Girne ve Mağusa limanlarını başka özel şirketlere peşkeş çekmeye çalıştıkları gibi.

Tıpkı tüm devlet arazilerini yabancılara sattıkları gibi.

Ülkemizi tümden satmaya çalıştıkları gibi.

Eşit egemen devlet” diye diye dünyadan bizi izole ederek, vilayetleştirmeyi resmileştirmeye çalıştıkları gibi.

Kasıtlı olarak enflasyonu körükledikleri, insanları hayat pahalılığı altında inim inim inlettikleri, gençlerimizi göçe zorladıkları ve yeni, gereksiz vatandaşlıklar vererek bizi azınlık durumuna düşürdükleri gibi.

İnanın bana bunların sizi, bizi düşündükleri yok.

Bunlar ağababaları gibi sadece kendilerini düşünürler. Kendilerinin ve yakınlarının bankalardaki hesaplarını nasıl kabartacaklarının hesabı içindedirler.

Onlar tuttukları koltukları korumak uğruna, tecavüzcülere bile vatandaşlık vermekten çekinmemektedirler.

Uyan ey Kıbrıslı! Uyan artık! Uyan ve yurduna sahip çık!

Uyan ve gücün sende olduğu gerçeğinin farkına var.

Uyan ve “Bu memleket bizimdir, biz yöneteceğiz, bizim istediğimiz olacak” diye haykır.

Evet haydi hep beraber uyanalım artık.

Ülkemize sahip çıkalım. Hemen bugün çıkalım. Çünkü yarın çok geç olacak. BU MEMLEKET BİZİM!









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu