“Geleceğe Yürüyoruz”

Gün geçmiyor ki ülkemizde kötü bir haberle karşılaşmayalım.

Hırsızlık, gasp, ırza tecavüz, trafik cinayeti, trafik kurallarına uymayanlara yapılan nazik uyarılara karşı söylenen küfürlü sözler, efelenmeler, yaşlılara karşı saygısız davranışlar, hangisini sayayım ki!

Ucuz iş gücü yaratmak için yurt dışından ithal edilen ve köle muamelesi yapılan işçiler…

Ve bütün bu olumsuzlukları ortaya çıkaran gazeteci arkadaşlara yapılan saldırılar, küfürler…

Sırf üç- beş kişi haksız kazanç elde edecek diye göz yumulan uygulamalar… Son olarak bizi şoke eden ve adeta köle hayatı yaşatılan işçilerin durumu, bizim psikolojimizi bozmaya yetmiştir.

Bu muydu bu topluma layık gördüğünüz gelecek? Eğer buysa vazgeçin efendiler. Böyle bir gelecek istemiyoruz.

On beş- yirmi yıl öncesi şimdikinden çok daha iyiydi. En azından nüfusumuzu da az çok biliyorduk.

İnsanlarımızı tanıyorduk. Şimdi ise demografik yapımız Birleşmiş Milletler’e döndü. Tekrar yazıyor ve iddia ediyorum. Kuzey Kıbrıs’ın nüfusu bir buçuk milyona yakındır.

Ancak Kıbrıslı nüfus bunun en çok yüzde beşidir.

TC kökenli vatandaşları da ilave etsek bile bu oran yüzde yirmiyi bulmamaktadır.

Ancak şunu söyleyeyim ki bu iddia, bilimsel bir araştırmanın sonucu değildir.

Sadece günlük yaşamda gördüklerimize, yaşadıklarımıza dayanmaktadır. Yaz aylarında denizde, plajlarda yüzen insan profilleri değişmiş, plajları dolduran insan sayısı epey artmıştır.

Artmıştır ama nereden geldiklerini bilmediğimiz insanlarla doldu.

Çarşıya, hastaneye, marketlere, devlet okullarına baktığımızda manzara farklı değildir.

Dünyada kendi nüfus yapısının kat kat üstünde nüfus kabul eden bir ülke daha var mıdır? Ben bilmiyorum. Bilen varsa bana da söylesin.

Irkçılığa karşı olan bir insanım. İnsana, dili dini ne olursa olsun insan olarak bakarım.

Ancak kendimi ve kendi insanımı da düşünmek benim karakterimdir. Altmış yıldır bu ülkenin vatandaşları daha rahat, özgürlük ve güvenlik içinde yaşasınlar diye hayatlarını ortaya koyan, şehit olan insanlarımızın kemiklerini sızlatıyorsunuz efendiler.

Hayatta olanları da üzüyorsunuz. Eğer gelecek dediğiniz buysa ki budur. Bundan farklı hiçbir uygulamanız yoktur.

Ne olur vazgeçin. Oturun oturduğunuz yerde. Böyle bir geleceğe yürümek istemiyoruz.

Hala daha da “Eşit egemen devlet” demeye devam ederek bizi dünyadan izole etmeye çalışıyorsunuz. Kıbrıslıların tümü AB vatandaşıdır.

Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşları olarak her ülkeye seyahat etme hakkına sahiptirler. Eğer siz Kuzey Kıbrıs halkını Kıbrıs Cumhuriyeti’nden ayırır ve ayrı devlet yaparsanız AB vatandaşlıkları sona erecektir.

Bu nedenle ayrı devlet istemi yerine, eşit siyasal haklara sahip, iki bölgeli, birleşik federal bir Kıbrıs için uğraş vermek, mücadele etmek en doğru bir hareket değil midir?

Zaten halkımızın da ezici bir çoğunluğunun istediği budur.

Bundan emin olun!