InstagramKöşe Yazarlarımız

Ciddi Uyarı






Ülkenin tepesindeki makam sahipleri asgari ücretle ilgili gerçeklikten uzak ve popülist açıklamalar yaparken, İş İnsanı Dimağ Çağıner’in sosyal medya paylaşımı gözüme çarptı!

Çağıner, bir iş insanı olarak hem emekçinin hayat pahalılığı altında ezildiğinin altını çizdi, hem de asgari ücrete yapılacak olan artışın, emekçinin ezilmesinin önüne geçmeyeceğini savundu!

Bunlara ek olarak da emekçinin de bunun farkında olduğunu iddia etti!

Paylaşımının içerisindeki bu tespitin altına imzamı atarım!

Daha önce de yazmıştım, bugün asgari ücreti 100 bin TL yapsanız, 24 saat geçmeden bu artış da çöpe gidecektir ve asgari ücret yine sefalet ücretine denk gelecektir!

Geçmişteki yaşanmışlıklardan ders çıkartan ve diğer ülkelerin ne yaptığını biraz olsun araştıran, kısacası 2+2’nin kaç ettiğini bilen herkes bu gerçeğin farkındadır!

Çok basit bir denklemle;

-Halktan her alanda topladığı paraları asgari ücrete endekslemiş olan bir devlette, asgari ücrete yapılan her artış sonrası en az aynı yüzdelikte bu kalemlere zam gelir…

Örnek; KKTC!..

Dünyada eşi benzeri olmayan bir devlet!

“Peki, çözüm nedir” sorusunun yanıtı da aslında Çağıner’in tespitinin içerisinde!
-Hayatı ucuzlatmak!

Aksi yönde atılan her adım sorunun çözümünü daha da imkânsız hale getiriyor!

Değerli arkadaşlar, asgari ücreti iş koluna göre ayrıştırmak veya yabancı iş gücüne farklı asgari ücret uygulamak sorunu çözmez!

Asgari ücrete devasa artış yapmak ise bana göre intiharla eş değer bir adım olur!

Mesele hayatı ucuzlatmak, yani insanların alım gücünü arttırmaktır…

Bunun yolu da başta enerji olmak üzere diğer birçok alanda çağa uygun yatırımlar yapmak ve yine çağa uygun teknolojileri kullanarak hayatı da insanların cebini de rahatlatmaktan geçer…

Yine bu saydıklarımın yanında atılacak olan pratik adımlar, kur sabitlemeden döviz ile borçlanmanın önüne geçmek, banka faizlerine sınırlama getirmekten ithalat ve ihracatta gerçekten ihtiyaç duyulan açılımları ve yasaklamaları hayata sokmak çok da zor değildir!

Bakınız, Eylül ayının başında Otelciler Birliği Başkanı açıkça “İstemiyoruz ama sezon biterkenden istihdam konusunda sınırlamaya gideceğiz” diyor!

Bu ciddi uyarıyı gerek Çağıner, gerekse de diğer turizmciler yıllardır dile getiriyor…

Ve her yıl alınmayan önlemlerden dolayı yaklaşık 6 ay boyunca çok sayıda emekçi işsiz kalıyor!

Peki bu duruma çare üretmesi gereken kim?

Ahmet Dayı mı, Pembe nine mi?
Yoksa hükümet mi?

Ne yazık ki çare üretmesi gerekenler, insanlara alın terlerinin karşılığı olan maaşları ödedikleri için kendilerini başarılı sanıyor!

Vizyon bu!

Önlem de sıfır, yatırım da sıfır, denetim de sıfır, vizyon da sıfır!

Memleketin tepesi koca bir “0”









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu