Eğitim De Kurultaya Kurban
Sonunda bunu da yaptınız.
“Öğretmen atamaları yapılamadığı ve yapılması devam ettiği” gibi uyduruk bir bahaneyle okulların açılmasını 23 Eylül’e ertelediniz.
Eğitim Bakanlığı aldığı bu kararı Bakanlar Kurulu’nun gündemine taşıyarak hükümet kararı haline de getirdi.
İşte Bakanlar Kurulu Kararı;
“Bakanlar Kurulu önergede belirtilenler ışığında, öğretmen atanma süreçlerinin henüz tamamlanmamış olması ve devam etmesi nedeniyle İlköğretim Dairesi Müdürlüğü, Genel Orta Öğretim Dairesi Müdürlüğü ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürlüğü’ne bağlı tüm devlet okullarında Akademik çalışma Takvimlerinde belirtilen 2024-2025 Öğretim yılının 23 Eylül, 2024 pazartesi tarihinde başlamasına karar verdi…”
Yıllardır eğitimin içinde olan birisi olarak, Kıbrıs tarihinde böyle saçma sapan bir nedenden dolayı okulların açılmasının ertelendiğini hatırlamıyorum.
Bundan daha saçma bir gerekçe olamaz, olmamalıdır da. Bir doğal afet olur, bir savaş durumu olur, ne bileyim çok kötü hava koşulları olur, o zaman bu erteleme yapılabilir.
Ya da bu nedenler okullar açıkken ortaya çıkar ve bir süre okullar tatil edilir. Bunu anlamak mümkündür. Nitekim geçmişte böyle olayların olduğunu hatırlıyorum.
Ama böyle bir saçma gerekçeye dayanarak tatil süresini uzatmak ve öğretim yılının başlangıcını ötelemek, eğitimi de siyasete kurban etmekten başka bir anlam taşımamaktadır.
Öyle ya geçici öğretmen atamaları, okullar açıldıktan sonra yapılırsa, 3 yıl geçici öğretmenlik yapan bazı sağlam partililerin atanmaması durumunda, kadrolu olma haklarını kaybedecekleri ve sizleri kurultayda desteklemeyecekleri korkusuyla atamaları yapmadığınız söylenmektedir.
Yani kurultay çalışmalarınız ve kurultayda alınacak ya da kaybedilecek oy hesapcıklarının bu ertelemeye neden olduğu yaygın bir kanaattir.
Ya okul binalarının durumuna gelince adeta içler acısı. Henüz bazı okullarda ek derslik yapımı devam ettiği için okul mekanlarına değil çocukların, büyüklerin bile girmesi mümkün değildir.
Her taraf moloz yığınları, inşaat artıkları ile dolu. Maazallah her an çocuklarımızın başına bir kaza gelebilir. Bazı sınıflarda ders yapmak ise daha da tehlikeli.
Allah korusun çocuklarımızın başına tavan çökebilir.
Bütün bu önceden yapılması ve bitirilmesi gereken işler ortada dururken siz neredeydiniz efendiler?
Aradan üç ay tatil geçti, siz ne ile meşguldünüz?
Haa sahi kurultay çalışmaları ile meşguldünüz.
Sayın Eğitim Bakanı, “Yeni dönem için 218 prefabrik sınıf devreye koyduk” diyor.
Nüfus sayımının yapılmadığı ve “Yapılmasına gerek yoktur” diyen bir kişinin Başbakanlık yaptığı bir ülkede 1218 tane prefabrik sınıf devreye koysanız nereye yarar?
Nerede kaldı ki önemli olan konteyner sınıf açmak değil okul gibi okullar, çağdaş derslikler yapmaktır önemli olan.
Ne yazık ki, nüfusu belli olmayan bir ülkede bunları yapmak da mümkün değildir.
Kısacası plansız programsız işlerin yapıldığı ve çoğu zaman da gereksiz uygulamaların ortaya konduğu bir ülke haline getirildik.
Adeta rastgele yaşamak zorunda bırakıldık ve biz hala uyumaya devam ediyoruz.
Yazıklar olsun!
Ha unutmadan yazayım; bazı arkadaşlar bana soruyor, “UBP Kurultayını hangi aday kazanacak?” diye.
Cevap vereyim buradan; Bence sandıktan hangi isim çıkarsa çıksın seçimi AKP ve onun Genel Başkanı RTE kazanacaktır.
Yanılıyor muyum? Yorum sizin!