Kendi Yarattığınız “Canavar”
Bak sevgili iş insanı kardeşim…
-Bugün Türkiye’den başka hiçbir uluslararası tanınmışlığı olan bir ülkeye seyahat edemiyorsan,
-Hakkındaki tutuklama kararından dolayı Kıbrıs’ın güneyine geçemiyorsan,
-Ve bunu bir haksızlık olarak görüyorsan, o zaman Rum’u falan suçlamayı bırak!
Sevgili Simon Aykut ve değerli ailesi, sizler de sızlanmaktan vazgeçiniz!
Çünkü tüm bu yaşanılanların esas sorumlusu sizlersiniz!
2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sırf Ersin Tatar seçilebilsin diye çoğunuz aldığınız talimatla milyonlarca lira saçtınız…
İnsanları satın aldınız…
Sizlerin aracılığı ile Tatar, Kıbrıs Türk Toplumu Lideri konumuna getirildi…
Ve bugün, o yarattığınız “Canavar”, Kıbrıs Türk toplumunu uluslararası hukuktan tamamen koparmış durumda!
Eğer bugün sizler hakkında tutuklama emri varsa ve bu uygulanıyorsa, bunun tek değil ama ana nedeni Tatar’ın müzakere masasından kaçması ve eşit egemen devlet safsatasına sarılmasıdır!
Kıbrıs Cumhuriyeti de bu politikaya karşı kimin yasal devlet olup olmadığını uluslararası hukuk ile bizlere net olarak gösteriyor!
Yani Tatar masada olsaydı, biz kendi tezimiz olan federal çözüm noktasından uzaklaşmasaydık ve masayı zorlayan taraf konumumuzu korusaydık, sizler hakkında bugün en ufak bir suçlama olmayacaktı!
Yıllardır bunun ispatını hep birlikte yaşamadık mı?
Rumların malına ilk defa mı yatırım yaptınız?
Bu malları ilk defa bu dönemde mi sattınız?
Hayır!..
Diyorum ki, bu süreç 74’ün hemen sonrasında başladı ama ne tesadüfse Rumların aklına bugün mü yasal işlem yapmak geldi?
Mesele tamamıyla eşit egemen devlet politikasına karşı Rumların ortaya koyduğu karşılıktır!
Müzakere masasından kaçmanın yarattığı sonuçlardır!
Bak Sevgili Simon Aykut’un sevgili kızı…
Evet üzüntünü anlıyorum, sana ve ailene de çok geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum ancak Sevgili Serhat İncirli’ye verdiğim röportaj sırasında “Devlet bize yap dedi yaptık” diyerek işin içinden sıyrılmak veya tüm suçu devlete yıkmak doğru ve gerçekçi bir yaklaşım değildir…
Sizler de çok net biliyorsunuz ki parası olan güneye de bu yatırımları yapabilirdi!
Burada cevaplamamız gereken sorun şu;
-Neden Kuzey?
Kabul ediniz, kuzeye yatırım yapmak yasadışılık sayesinde hem daha kolay hem daha ucuz hem de daha kârlı…
O nedenle bu cazibeye kapıldınız…
Yasadışılıktan hunharca faydalandınız!
Sizlere sağlanan imtiyazlarla servetinize servet kattınız!
Bu süreçte, başka insanların tapulu mallarının çoğunu hem ucuza kapattınız hem de sonrasında bu malları satıp servetinizi katladınız!
Deme o ki, sefasını sağlam sürdünüz, hatta o sefanın getirisi ile bir toplumun geleceğiyle oynadınız, şimdi iş cefasını yaşamakta!
Sizlere tavsiyem bırakınız orayı burayı dürtüklemeyi, gidip Tatar’ın kapısına dayanınız ve onu müzakere masasına dönmeye ikna ediniz…
Çünkü tek çıkış yolunuz ve bu sorundan tek kurtuluşunuz bu!
Böylece hem bu sorundan kurtulmuş hem de yarattığınız canavar nedeniyle toplumunuzdan özür dilemiş olursunuz…
