Yazıklar Olsun!
Sözde hükümeti oluşturan partilerin milletvekili sayısı 29 değil mi?
Meclis Başkanı’nı seçmek için 26 yetmiyor mu? Yetiyor.
Meclis eski Başkanı Zorlu Töre aday oluyor. Dört tur oylama yapılıyor ve seçilemiyor. Ulusal Birlik Partisi onu adaylıktan çekiyor. Buraya kadar söyleyecek bişey yok.
Demek ki ne kendi partisi ne de koalisyon ortakları onun başkan olarak devam etmesini istemiyorlar.
Neden mi? Orasını kendi arkadaşları biliyor.
Ya başkanlık yaptığı süre boyunca kendini beğendirememiş ya da arkadaşları başka hesaplar içindeler.
Sayın Başbakan devreye giriyor hem kendi milletvekilleri hem de ortakları ile görüşmeler yapıyor ve aldığı ışık sonrasnda Kutlu Evren’i aday gösteriyor.
Gösteriyor da ne oluyor? Sayın Kutlu Evren, Zorlu Töre’den daha az oy alıyor.
Ben şahsen bunun nasıl bir iş olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum.
Parti Başkanı ve Başbakan hem kendi milletvekilleri hem de ortak partilerin milletvekilleri arasında yoklama yapacak ve ona göre adayını belirleyecek ve önceki adaydan daha az oy alacak. Akıl alır gibi değil.
Halkımızın takdiriyle biz de bir süre o Meclis’te görev yaptık. Böyle bir rezillik bugüne kadar hiç görülmemiştir.
Entrikacılıkta o kadar piştiler ki suçu üzerlerinden atmaya çalışıyorlar.
İnsanlarımız hayıflanıyor; “Bunlar mı bizi yönetenler? Bunlar mı bizi eşit egemen devlet olarak dünyaya kabul ettirecekler?”
Çok basit bir Meclis Başkanlığı seçimini bile yüzlerine gözlerine bulaştıranlar asla ve asla daha büyük işleri başaramazlar.
Böyle entrikalarla, kişisel çirkin hesaplarla uğraşanlar bu toplumu geleceğe taşıyamazlar.
Her ne kadar da sloganları “Geleceğe yürüyoruz” olsa bile bizi nereye doğru götürdükleri gün gibi ortadadır.
Zaten her attıkları adım, kendi isteklerine göre değil aldıkları talimatlara göre şekillenmektedir. Bu iddialarıma verecek çok örnek var ama sadece birkaç örnekle yetineceğim.
Zaten herşey halkımızın gözü önünde yapılmaktadır.
Bundan birkaç yıl önce yapılan UBP Kurultayı’nda Genel Başkanlık için yanlış anımsamıyorsam 5 aday yarışmış ve en yüksek oyu Faiz Sucuoğlu alırken, şimdiki Başbakan Ünal Üstel en az oyu alan aday olmuştu.
Buna rağmen hükümeti kurma görevi Sayın Sucuoğluna değil Sayın Üstel’e verilmemiş miydi?
Son yapılan kurultayda da adaylığı engellenmedi mi? Bir sürü entrika ile Sayın Üstel yeniden başkan seçtirilmedi mi?
Dahası Meclis Başkanlığı’na aday olacağını açıklayan Sucuoğlu’nun adaylığı engellenmedi mi?
Bütün bu gerçekler ortada dururken kimse bize UBP içinde demokrasiden, adaletten, özgürlükten bahsetmesin.
UBP’yi yönetenler atanmıştırlar, emir kullarıdırlar.
Bu yazı yayınlandığı zaman belki bu rezaletin üzerine bir örtü çekilmiş olacak yani sözde bir başkan seçilmiş olacak ancak bütün bu rezillikler yaşanırken, içtüzüğü zorlamak yerine Meclis’i feshetmek ve halkın iradesine başvurmak daha doğru bir hareket olmaz mı?
Aksi halde rezaletlerin ardı arkası kesilmeyecektir.