Cennet Kıbrıs
Ah Gökhan Abi, sen de memleketini böyle gördüğün için sokak ortasında aramızdan alınmadın mı?
Oysa bak, Kıbrıs Türk Korosu “Olmaz dediğimiz ne varsa bu topraklarda oluyor” şarkısını seslendiriyor…
***
Biz nerede kaybettik abi?
Şeftalinin yanında şalgam içince mi?
Herkesin bununla ilgili bir tarihi var ama Helin’in yok be abi!..
Tek suçu sadece “Hayır” demekti!
***
Ya Mihrimah?
Henüz 20 gündür aramızdaydı, yaşayacağı koca bir ömrü vardı, “İhmal” dediler abi!..
Böyle ihmal olur mu?
Ama bak Başbakanımız “Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağım” diyor…
***
Peki, uykusunda diri diri yakılan kardeşimiz?
Yanlış duymadın abi, evet senin Cennet Kıbrıs’ında bir insan uyurken yakılarak öldürüldü…
“Değişmeyen tek şey değişimdir” sözü ne kadar da doğru…
Yıllar veya aylar içerisinde değil, haftalar içerisinde değişiyoruz biz…
Her gün biraz daha anamıza çekiyoruz…
Sahtekarlıkta da öyle abi!..
Portakal bahçelerinin orada sahte diploma dağıtıyoruz…
Ama üniversite sahibinin haberi de suçu da yok!..
Nasıl olsun ki abi, adam MHP Milletvekili, yani hem vatansever hem milliyetçi, hem dindar hem de Türkçü…
Böyle bir oluşumdan sahtekarlık çıkar mı?
Sahte reçete olayımız da var!..
Ekonomik kriz be abi, yeterince kazanamıyor bazılarımız…
Hep kötü haber vermeyeyim, meclis başkanımızı sayamadığım turlar ve değişen adaylar sonrasında sahtekarlık yaparak da olsa seçtik abi…
Bir de seçimlere yeni bir uygulama geldi, birden fazla kez vurulan mühür, o partiye kararlılıkla vurulan mühür olarak kabul edilecekmiş…
Bak iyi şeyler de oluyor Gökhan Abi…
Bu arada sen sormadan ben söyleyeyim, 2 yıl oluyor benim dava hala başlayamadı…
Oysa açıkça ifade ediyorum abi, ben yargılanmak istiyorum çünkü suçum yok diye…
Belli ki hayatımı her anlamda zehir etmeye yeminliler…
Yalnız Mihrimah olayı beni geçmişe de götürdü abi…
10 yaşında karnı ağrıyarak devlet hastanesine giden ve bir daha aramıza dönemeyen küçük kardeşimizin ölümüne sebep olanlara ne oldu?
Yine ülkemizin sevilen eski futbolcularından olan abimizin kıl dönmesi ameliyatı için uyutulması ve bir daha uyanamaması!..
Aile perişan olmuştu, peki sonuç?
Anestezi uzmanı ceza mı aldı yoksa başka insanları da bayıltmaya davam mı etti?
Sadece merakımdan soruyorum abi…
Sonuçta bu cenneti kimsenin cehenneme çevirmeye hakkı yok öyle değil mi?
Özgürlüklerde de ilerleme kaydettik…
Uyuşturucu kullananlar onun etkisi ile sokaklarda çıplak koşturabiliyor…
Bu arada uyuşturucu kullanımı da ilk okul seviyesine doğru hızla ilerliyor…
Devletimiz eminim ki bunu da başaracaktır abi…
Taciz, tecavüz, bunlar artık rutine bağlanmış…
Bildiklerimizden fazla bilmediklerimiz var!
Mesela uçağa atlayıp hafta sonu tatili için Kıbrıs’a gelen bir grup erkek, kızlarımıza toplu tecavüz ediyor…
Ne kadar çağdaş bir toplum olduk değil mi abi?
Hah, sana bir güzel haber daha, Külliyemiz ve Millet Bahçemiz bitiyor…
İtibarımız yerinde, cennetin simgesi bunlar abi…
Yenilikler de yok değil ha!..
Örneğin Turist Ömer, haftanın 4 günü Türkiye’de herhangi bir ildeyse, 3 günde burada sahne alıyor…
Merak etme abi, Turist Ömer’e her şey bedava…
Oteller “İnşallah bu akşam da başka yere gider ve başka lezzetler de tadar” diye her gece dua ediyor…
Daha anlatacak çok şey var…
Hakkını veriyoruz gibi be abi bu cennetin!..
Bakma sen azınlığa düştüğümüze, hala birbirimizi öyle bir yiyoruz ki, inan bana Kıbrıslının düşmana falan ihtiyacı yok!..
Kendi kendini yok etmek için tasarlanmışız resmen…
Fazla bir geleceğimiz kalmadı abi artık…
Kaçan kurtuluyor, kalan da ya öldürülüyor ya tecavüze uğruyor ya uyuşturucuya alışıyor ya satıcı oluyor ya da mezbahaya gitmeyi bekleyen koyun gibi yok oluşunu bekliyor…