InstagramKöşe Yazarlarımız

Emek ve Alın Teri Düşmanları Yine Sahnede






Bundan birkaç hafta önce yazmıştım özel sektörde sendikalaşmanın önemini.

Geçenlerde yeni asgari ücretin belirlenmesi için taraflar toplandı. Hükümet olduğunu iddia edenler, hayat pahalılığını yüzde 11,12 olarak belirledi.

Ama gelin görün ki hayat pahalılığı asgari ücretliye yüzde 7,5 olarak yansıtıldı.

Peki neden?

Ne farkı var ki bu ülkede yaşayan asgari ücretlinin diğerlerinden?

Aynı marketten alışveriş yapmıyorlar mı herkes gibi?

Aynı berber/kuaförleri kullanmıyorlar mı? Aynı elektrik, aynı suyu?
Neden sorusunun cevabı çok iyi biliniyor aslında.

Özel Sektörde Olmayan Sendikalaşma!

Sendika olmayınca kim sesini çıkarabilir ki? Ağızlarını açarlarsa işlerinden de olabilirler zaten!

Halbuki kamuda bunu her denediğinde sendikalar sokaklara inerek üyesinin hakkını arıyorlar.

Peki özel sektör çalışanı evrodo mu?

Sendikalı olsa cesaret edebilir miydiniz haklarını vermemeye? Ötekileştirmeye?

Geçen gün birçok sendika, parti ve örgüt birleşerek özel sektör çalışanına yapılan haksızlık için yürüdük.

Pronto çemberinden başlayan yürüyüş, Başbakanlık önünde son bulacaktı.

Yol boyunca açık dükkanlar gördüm. Hem de bir sürü! Kimisi kapı önüne çıkıp bizi baktı, kimisi kapı önüne dahi çıkamadı.

Gözlerine baktıkça sanki mideme yumruk yermişim gibi hissettim.

Onlar için daha yüksek bağırdım gözerine bakarak “DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ” diye.

Biliyor musunuz? O çalışanların bazılarını tanıyorum. Her gün o yolu kullanıyorum ve birçoğu o gün sabah 08:00 ile 09:00 arası işe başlamış ve saat 19:00 olmasına rağmen çalışmaya devam ediyorlardı.

Peki adına hükümet diyenlere soruyorum;

Devlet halkını, çalışanını yasalarla koruma altına almak zorunda değil mi?

Bu insanlar herkes gibi bu ülkede yaşamıyor mu?

Ünal Üstel 29 Nisan 2024 tarihinde yaptığı Meclis Genel Kurulu konuşmasında, “Hayat pahalılığı asgari ücrete de yansıtılacak” demişti.

Belli ki yine unutmuş.
Hatırlatacağız!

Hatırlayana kadar da susmayacağız!

Ve özel sektörde her bir çalışan gerek toplu iş sözleşmeleri ile gerekse ikili akitlerle koruma altına alınana kadar, özel sektörde sendikalaşma gerçekleşene kadar her gün mücadele etmeye devam edeceğiz.

Emeğin, alın terinin sömürülmesine asla sessiz kalmayacağız!











Başa dön tuşu