Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) Merkez Komitesi, Kıbrıs’ın kuzeyinde özgür basından bahsetmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, medyanın burjuvaların siyasal ve mali baskısı altında olduğunu ve bunun dışında kalmanın neredeyse imkansız olduğunu belirtti
KSP: Medya tümüyle, burjuvaların siyasal ve mali baskısı altında
KSP Merkez Komitesi yaptığı yazılı açıklamada, iyice gericileşen emperyalist dünyada basının da dev sermaye kuruluşlarının tekelinde olduğuna dikkat çekerek, medyanın tümüyle, burjuvaların siyasal ve mali baskısı altında olduğunu, bunun dışında kalmanın neredeyse imkânsız olduğunu ve reklam gelirleriyle var olabilen medyanın özgür olmasının hayal olduğunu belirtti.
Açıklamada, “Havuz Medyası” diye adlandırılan medya kuruluşlarının ise genel anlamda burjuva çıkarların savunulmasının ötesinde, iktidar güçlerinin partisel, zümresel ve bireysel çıkarlarıyla da bütünleşmiş bir medya türü olduğu belirtildi ve şunlar kaydedildi;
“Bu yetmezmiş gibi simdi Türkiye’deki gibi ‘Havuz Medyası’ da oluşturulmaktadır”
“Kıbrıs’ın kuzeyinde, önde gelen basın kuruluşları, son tahlilde egemen TC emperyalist burjuvazisinin ve yerli sermayedarların, hatta bazıları mafyanın güdümündeki kuruluşlardır. Bu yetmezmiş gibi simdi Türkiye’deki gibi ‘Havuz Medyası’ da oluşturulmaktadır.
Bu, Türk sermayesinin en gerici kesimlerinden olan AKP liderliğindeki, dinci gerici sermayenin Kıbrıs’ın kuzeyinde de, basın üzerinde tam hâkimiyet oluşturmak için başlattığı bir girişimdir.
Önde gelen tv ve radyo kanalları yıllardır devletin ‘sübvansiyesi’ ile uyduya çıkabilmekteydi. Yani, ekonomik olarak devletin ipine asılmaktaydılar.
“Kıbrıs’ın kuzeyinde özgür basından bahsetmek ne kadar mümkündür?”
Bize göre özgür basın, her şeyden önce özgür bir siyasal duruş ve özgür bir kitle desteği ile mümkündür.
Bu pencereden bakıldığında, Kıbrıs’ın kuzeyinde özgür basından bahsetmek ne kadar mümkündür?
Kuzey Kıbrıs’ın önde gelen TV ve radyo kanalları yıllardır devletin ‘sübvansiyesi’ ile uyduya çıkabilmekteydi. Yani, ekonomik olarak devletin ipine asılmaktaydılar. KKTC bu ‘sübvansiyesini’ 1 ocak 2023 tarihinden itibaren azaltmaya karar verdiğini açıkladı.
“Yıllardan beri süregelen bu politikayı kınıyoruz”
Biz Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak ülkemizde egemen burjuvazinin devletinin hizmetinde BRTK gibi sahibinin sesi bir basın yayın kuruluşu varken, sermaye kesimlerine ait özel yayın kuruluşlarına devletin hibe niteliğinde mali destek vermesine karşıyız. Yıllardan beri süregelen bu politikayı kınıyoruz.
Özel sermaye kesimlerine ait basın yayın kuruluşlarına halktan toplanan vergilerle hibe nitelikli mali katkılar yapılmasına kesinlikle karşıyız!
Bunun, fakir halkın elektriklerine astronomik zamlar yaparken, devletin otel ve kumar salonlarının elektrik masraflarının yüzde 10’unu karşılamasından farkı yoktur.
“Özgür basın, burjuva devlete değil, halkına dayanarak var olabilen basındır”
Aynı şekilde, TC egemenlerinin siyasi yörüngesinde bulunan sağ veya sol görünümlü meclis partilerine bağlı basın yayın organlarına da, devlet tarafından mali yardım verilmesine şiddetle karşıyız. Ülkemizde yardıma ihtiyacı olan tek basın kurumu özgür basındır.
İşçilerin, emekçilerin çıkarlarını savunan, bu nedenle de devlet tarafından desteklenmeyen, tersine sürekli kösteklenmeye çalışılan basındır.
Fakat dünyanın hiçbir yerinde burjuvazinin özgür basına destek verdiği görülmemiştir. Özgür basın, burjuva devlete değil, halkına dayanarak var olabilen basındır”