Mağusa‘da Laguna bölgesinde bulunan Vakıflar İdaresi yönetimindeki Deniz Yıldızı Apartmaları‘nın sakinlerinden Akademisyen Şölen Külahçı, 50 yıldır kira toplanmasına ve Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin (KTMMOB) “binanın yıkılması değil güçlendirilmesi” gerektiğine dair raporu bulunmasına rağmen Vakıflar’ın binaya hiçbir tadilat ve sağlamlaştırma yapmadığını, sosyal medyaya düşen fotoğraflardaki kolonların da bu yıkımın iknası için bilinçli zarara uğratıldığının iddia edildiğini ve konuyla ilgili polise şikayette bulunacaklarını kaydetti
Külahçı: Bina sakinleri iki yıla aşkın bir suredir manevi şiddet görüyor
Türkiye‘de yaşanan deprem cinayeti sonrası yeniden gündeme gelen, Mağusa‘da Laguna bölgesinde bulunan Vakıflar İdaresi‘ne ait 5 bloktan oluşan ve yüzlerce kişinin yaşadığı Deniz Yıldızı Apartmaları‘nın sakinlerinden Akademisyen Şölen Külahçı, sosyal medya hesabından açıklama yaparak, dün binanın hukuki durumu ile ilgili bir dava görüldüğünü, bu davada verilen kararın ardından tesadüfen(!) sosyal medyada binaya ait bazı fotoğraflar yayınlandığını belirterek, bina sakinlerinin iki yıla aşkın bir suredir manevi şiddet gördüğünü belirtti.
Külahçı, “Elli yıldan bu yana kiracılardan kira ve aidat alan Vakıflar otoritesinin binaya hiçbir tamirat yapmaması üzerine, binanın sağlamlaştırılması gerektiğine dair bir rapor hazırlanmış olmasına rağmen bu rapor halka yanlış lanse edilerek, binanın yıkılmak üzere olduğu söylenmektedir” dedi.
“Kolonların kasten kırıldığı iddia ediliyor, polise şikayet edeceğiz”
Külahçı şöyle devam etti;
“KTMMOB’un verdiği rapor; binanın güçlendirilmesi gerektiğiyle ilgilidir. Haberde yer alan fotoğraflarda görünen kolonların ise kasten kırılmış olduğu iddia edilmekte ve buradaki insanların hayatının tehlikeye atıldığı düşünülmektedir. Depremin ertesi günü çekilmiş olan ve Vakıflar’a da avukatımız aracılığıyla gönderilen fotoğraflarda böyle bir hasar bulunmamaktadır.
Kamuoyunu yanıltmak için kasten verildiği düşünülen bu hasar ile ilgili olarak bugün polise suç duyurusunda bulunulacaktır. Halkı yanıltmak ve davayı zayıflatmak için yapılan bu oyunlara gelmemek gerekmektedir.
“Binaya bakmakla yükümlü olan bir otorite bunu yapmadı”
Laguna sakinleri, binanın güçlendirilmesi gerektiğinin bilincindedir ve bunu defalarca devletin tüm mertebelerindeki yetkililerden yazılı ve sözlü olarak talep etmiştir. Talep etmeye devam etmektedir.
Şimdi soruyorum size; binaya bakmakla yükümlü olan bir otoritenin bunu yapmayarak, binada yaşayanlara alternatif de sunmayarak onları kaderine terk etmesinin suçlusu kimdir?”
Neler olmuştu?
Gazetemiz daha önce konuya ilişkin haberler yapmış ve Vakıflar’ın “yıkılması gerekiyor” dediği binayla ilgili KTMMOB’un raporuna ulaşmıştı
Vakıflar tarafından kiralanan, toplam 5 blokta yaklaşık 150 daireden oluşan ve içinde yüzlerce kişinin yaşadığı Deniz Yıldızı Apartmanları için 5 Kasım 2021 tarihinde tahliye kararı çıkartılmıştı.
Bina sakinlerine dağıtılan bildiride yazana göre, karara gerekçe olarak binaların 50 yıllık ömürlerinin dolduğu ve depreme dayanıklı olmadığı belirtilmişti.
‘Yıkılması gerekiyor’ denilen binalar, karardan önce tadil edilmişti
Verilen karar ise çelişkilerle doluydu. Hakkında o gün için ‘yıkılması muhtemel’ ve ‘tahliye’ kararı verilen 5 blok, Vakıflar tarafından karardan kısa süre önce balkon demirlerinin boyanmasından başlanarak tadil edilmişti.
Hatta Vakıflar’ın bu karardan bir kaç ay öncesine kadar apartmanlarda kiralama işlemlerine devam ettiği dahi biliniyordu.
“Önce sağlam dediler sonra değil!”
Özgür Gazete‘nin bölgede ve bölge sakinleriyle yaptığı araştırmada ise bina sakinlerinin çarpıcı ifadeleri yer almıştı.
Bölgede ve binalarda yaşayanlara göre; karardan yaklaşık 2 ay önce gelen yetkililer, binaların dayanıklılığını ölçeceklerini söylemiş ve bazı dairelerde duvarlara küçük delikler açarak bir takım işlemler yapmıştı.
İnceleme sonrasında ise binaların sağlam olduğu, özellikle 1 binanın kayanın üzerine inşa edilmesinden dolayı diğerlerinden daha da dayanıklı olduğu sözlü olarak bina sakinlerine iletilmişti.
Fakat bu ifadeler, yazılı rapora tam tersi şekilde yansımıştı.
Yıkım kararının ardında rant mı var?
Bölge sakinlerinin o dönem dillendirdiği bir diğer konu ise ‘işin içinde rant mı var?’ sorularını gündeme getirmişti.
Buna göre binaların bulunduğu arazinin, hemen yakında bulunan Arkın Palm Beach Otel‘e verilmek üzere sözlü anlaşma yapıldığı iddia edilmiş ayrıca o dönemde 2021 yılının 25 Kasım’ında devreye gireceği bilinen seçim yasaklarından önce verilen karar daha da dikkat çekici bir hale gelmişti.
Ayrıca bina sakinlerine gönderilen bildiride, hazırlanan rapor da yoktu ve raporu görmeleri için de Lefkoşa Vakıflar İdaresi Merkez Ofisi’ne gelmeleri gerektiği söylenmişti.
Vakıflar, Mağusa Deniz Yıldızı Apartmanları için ‘tahliye’ çıkardı!