İş bilmezlik ve art düşüncesi nedeniyle bu vahim olayda da iktidarın yeterli olmadığı gün ve gün ortaya çıkıyor ve ne yazık ki, son birkaç sene içinde oluşan doğal afetlerden de ders çıkarmadığı görülüyor…
Maraş Depreminin 11. günündeyiz!
İş bilmezlik ve art düşüncesi nedeniyle bu vahim olayda da iktidarın yeterli olmadığı gün ve gün ortaya çıkıyor ve ne yazık ki, son birkaç sene içinde oluşan doğal afetlerden de ders çıkarmadığı görülüyor…
Liyakatsizler topluluğu halindeki yönetim, bilime sırtını dönmüş.
Üstelik sorumluluğunun farkında da değil.
Kafasında bir tek dert var, o da çağdaş cumhuriyet yerine tarikatlar koalisyonuyla şerri bir ülke yaratmak!
***
Göçükler altında kalan canlarımızın hala varlığını duyurmaya çalışan acılı yakınlarına kulak tıkayan ve enkazı bir an önce kaldırma telaşına kapılan iktidar, felaketi yaşayan halkımıza son kötülüğü de yapmakta!
Devletin hiçbir kurumunun ulaşmadığı birçok yerde insanlar, hala büyük umutla yakınlarının yaşadığını canhıraş bir şekilde yetkililere duyurmaya çalışıyor…
Nitekim, 8 gün sonra dahi göçük altından canlı çıkan yurttaşlarımız var…
Göçen ve ağır hasar alan binaların nedenlerini araştırmadan, veriler toplanmadan, sorumlularını bulmadan, enkaz kaldırma telaşının sebepleri de anlamak mümkün değil!! İktidar da açıklamıyor!
Kaldı ki, hangi yöntemle ve nereye taşınacağı, depolama yerinin çevre ve insana yeni hangi sorunlar yaşatacağını bilmeden ve de böylesi dev bir konuyu planlamadan ve halka duyurmadan nasıl yapacaklar?!!
Bu durum bile, iktidarın iyi niyetli olmadığını, bir şeyleri örtbas etme çabası içinde bulunduğu kuşkularını daha da derinleştiriyor…
***
Depremlerin merkezi Maraş’ta basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Antakya’daki her 2 konuttan 1’i yıkık” dedi.
Bu söz bir itiraftı…
Çünkü “imar affıyla,” yasa ve kurallara uymayan Hatay’daki “205 bin konuta izin verilmiş”, müjde olarak seçim malzemesi yapılmıştı…
Hatay BB Başkanı Lütfü Savaş, depremden iki hafta önce yapmış olduğu açıklamasında “5,5 yıldır ilgili bakanlıkların kasti şekilde CHP’li belediyelerle çalışmaya yanaşmadığını ve kentsel dönüşüm konusunda cevap verilmediğini” açıklamıştı…
Kaldı ki; Prof. Naci Görür yıllar öncesinden “bu yörede deprem olacağını” bilimsel yollarla ortaya koymuştu…
Yani Hatay’ın böyle bir felaketle karşı karşıya kalacağı apaçık belliydi…
Sadece Hatay değil, halkı canını kollamayan, rant ve talan anlayışıyla yönetilen AKP’lilerin iş başında olduğu diğer 9 ilde de felaket katlanarak ortaya çıktı!
Bilim insanları ve bu konuda uzmanlar, TMMOB gibi kuruluşlar, şimdiden iktidarın ihmalinden dolayı ortaya çıkan vahim sonucu araştırmaya başladılar…
İktidarın yerine getirmediği sorumluluğu halka mutlaka paylaşacaklar!
***
İktidarın kendi eliyle yaptığı hastanelerin ve diğer kamu binalarının yıkılması, ayakta kalan hastanelerin yaralıların tedavi edildiği bir yerden çok, ölülerin istiflendiği yerler haline gelmesi,
Gönüllü gelen doktorlar ve sağlık personelinin çalıştırılmaması, bakanlığın ancak 8. gün kurduğu sahra hastanesinin reklam gibi tanıtımın yapılması, insanın içini acıtıyor…
Kısacası; bu felakette devlet yoktur!!!!!
Şimdi bu iktidarla, ülkemizin hüznü dinebilir mi? Yaraları sarabilir mi? Yıkılan kentler yeniden kurulabilir mi?
Yani yaşanan bu felakete AKP anlayışı merhem olabilir mi?
Olamayacağı artık belli!!
Zaten niyeti de yok!!!
***
Felaketin izlerini tedavi edeceği, halkının acısını dindireceği yerde, şimdi de koltuktan kalmamak için anayasa dışı yollar arıyor.
Yani, “yetersizliğini görüp halktan özür dileyerek yetkiyi liyakate bırakacağı” yerde seçimin ertelenmesini gündeme taşıyor…
Pes doğrusu!
O kadar gözleri kararmış ki, Tayyip Erdoğan, canlı yayında acılı halktan hesap sorabiliyor,- yardımların geç gitmesi sebebiyle insanların enkaz altında ezilerek değil, hipotermiden ve açlık/susuzluktan ölmesini dile getirenleri tehdit bile edebiliyor!
Atanmış Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, deprem bölgesine yardım eden seçilmiş CHP’li belediyeleri “siz kimsiniz” diyerek aşağılayabiliyor!
Velhasıl AKP iktidarı, depremle birlikte bir kez daha çöktü!
***
İktidarın bu acizliğine bakın yurttaşlar ne diyor! Oya Duyar Altuğ; “330 bin müteahhit var Türkiye’de.
Almanya’da ise 3 bin 500.
Komple Avrupa’da 25 bin…
Bizde 330 bin.
Her konuda sonuncuyuz ama, müteahhit sayısında dünya birincisiyiz.
Çünkü, hiçbir şart aranmıyor.
Kuyumcu müteahhit var.
Mobilyacı müteahhit var.
Oto galericisi müteahhit var.
Fırıncı müteahhit var.
Tavernacı müteahhit var.
Üç işi, canı çeken herkes yapabiliyor bu sahipsiz memlekette.
Müteahhitlik.
Siyasetçilik.
Havuz gazeteciliği.
Biri bina yapıyor.
Biri izin veriyor, onaylıyor.
Biri şakşaklıyor.
E, binalarda üç oda bir tabut oluyor haliyle.
AKP dönemi bitiyor!
Felaketlerde halkın yanında olmayanlara artık ders verme zamanı geldi…
Millet akıllandı…
Seçimlerde sandık başına gittiğinizde, göçük altında kalanları, kurtarılmayı bekleyenleri, çocukların çığlıklarını, günlerce yardım bekledikten sonra can verenleri, yurttaşına yardım etmeyi şov yapmaya yeğleyen iktidarı unutmayın…
Kaynak: https://www.birgun.net/haber/akp-enkaz-altinda-421601