InstagramKıbrısManşetSiyaset

Yasa değişirse Kişmir davası düşer | CTP’nin sunduğu değişiklik önerisi ne oldu?






Yeni adli yıl açılış töreninde konuşan Başsavcı Alper Altıncık, üstü kapalı şekilde son dönemde Savcılığın ağır eleştiriler almasına neden olan “ifade ve basın özgürlüğü” davalarına işaret etti, “Benim görevim devletin hukuk işlerini yürütmek” diyerek, sorumluluğu Meclis’e attı

Altıncık: Başsavcılığa haksız eleştiriler yapılıyor

Başsavcı  Altıncık yeni adli yılın açılışında yaptığı konuşmada Başsavcılığın, bağımsız görev yaptığını ve devletin hukuk görevlerini yürüterek, danışmanlığını yaptığını belirtti ve Başsavcılığın görev ve yetkilerini okudu.

Altıncık, bu yetki ve görevler düşünüldüğünde, Başsavcılığa haksız eleştirilerin yapıldığının kamuoyu tarafından daha net değerlendirilebileceğini savundu. belirtti.

“Ceza davalarını polis hazırlıyor”

Altıncık, ceza davalarında görevin poliste olduğunu, polis gönderdikten sonra davaların yürütüldüğünü anlattı ancak Savcılığın süzgeç görevinden, gelen dosyaları inceleyip davaya götürüp götürmeme değerlendirmesinden hiç bahsetmedi.

Başsavcılığın ceza davalarında polis tarafından dava hazırlanıp gönderildikten sonra davalara karar verildiğini belirten Altıncık, 2023 yılının yoğun geçtiğini, Başsavcılık tarafından 925 ağır ceza, 71 binden fazla trafik, 41 anayasa, 634 idari, binden fazla da hukuk davası yürütüldüğünü kaydetti.

Yoğun bir iş yükü altında olan Başsavcılığın personel araç ve altyapı sorunu olduğunu ifade eden Altıncık, trafik uyuşturucu ve cinsel taciz davalarının arttığını, özellikle cinsel tacizlerde yaşı küçük mağdurlarla ilgili Şahadet Yasası‘nda değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.

“Meclis yasaları güncellemeli”

Başsavcılığın çalışma disiplinini anlatan Altıncık, KKTC halkı adına yasaları yapma yetkisi olan Meclis’in yasaları güncellemesi gerektiğini söyledi, kamu personeli suçlarının da arttığına işaret eden Altıncık, caydırıcı ve etkin cezaların caydırıcılık açısından önemli olduğuna işaret etti.

Disiplin açısından da yasanın öngördüğü cezaların verilmesi gerektiğini belirten Altıncık, yolsuzlukla mücadelede ise denetime işaret etti, “Yapanın yanına kalmaması” için Başsavcılığın yasalar çerçevesinde görevini yaptığını kaydetti.

Devletin sadece ceza değil, topluma kazandırmak gibi de bir görevi olduğunu ifade eden Altıncık, ıslah olmadan tahliye olan kişilerin yine suç işleyebileceğine dikkat çekti.

“Şartlı Tahliye Tüzüğü bir çeşit ‘af’ olarak nitelendiriliyor”

Şartlı Tahliye Tüzüğü’nün yeterli olmadığını da ifade eden Altıncık, uygulamanın yanlışlığına işaret etti, bir nevi “af” olarak nitelendirilen tüzüğün, mahkeme kararları üzerine çıkamayacağına vurgu yaptı.

Altıncık, Anayasa Mahkemesi kararlarında tüzük düzenlemesi yapılmaması gerektiğine de işaret ederek, Anayasa’ya uygun hareket edilmesi durumunda ülkenin düzenli bir şekilde işleyişinin devam edeceğine vurgu yaptı.

Yetkileri kullanan kişilerin hizmet içi eğitim ve liyakatla atanmasının önemine işaret eden Altıncık, yeni adli yılın hayırlı olmasını diledi.

Neler olmuştu?

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-sen) Başkanı Gazeteci Ali Kişmir‘e, yazdığı bir köşe yazısından dolayı Başsavcılık tarafından, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) manevi şahsına hakaret ettiği gerekçesiyle, 10 yıllık hapis öngören bir suçlamayla dava açılmıştı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Kişmir’in yagılanmasına da neden olan “basın ve ifade özgürlüğünü” kısıtlayıcı Ceza Yasası ve Askeri Suçlar Yasası‘ndaki ilgili maddelerde değişiklik yapılması için 29 Ağustos’ta Meclis’e öneri sunmuştu.

Ancak Meclis öneriyi henüz komiteye göndermedi. Yasanın ilgili maddelerinin değiştirilmeis durumunda, Kişmir hakkındaki dava da düşecek.









Başa dön tuşu