Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası yıllardır KTÖS’e yapılan linç girişimleri ile ilgili basın açıklaması yaptı
Kıbrıs Türk Toplumunun varlığını savunmak için rejimle kavga halinde olacaklarını belirten KTÖS’ün açıklaması şu şekilde;
“Sendikamızın laik ve bilimsel duruşu ile Kıbrıslı Türk toplumunun kimliğine, kültürüne ve varlığına sahip çıkması rejimi her zaman rahatsız etmiştir.
Kıbrıslı Türk toplumunun varoluş mücadelesinde, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikasının yerini ve önemini bilmeyenlerin sendikamıza saldırıları tarihte birçok kere tekerrür etmiştir.
KTÖS’ÜN TARİHİNDE BASKILARA KARŞI MÜCADELE HEP VARDI
1971 yılında KTÖS’ü kapatmaya yönelik askeri rejimin saldırıları olmuş, silahların gölgesinde genel kurullar yapılmış, Sendika Başkanımız Arif Hasan Tahsin ve yönetim kurulu üyelerimiz haksız yere askeri mahkemede mahkûm edilip hapse atılmışlardır.
1984 yılında maaş ve ücretler dövize endekslensin talebi ile KTÖS’ün yaptığı 33 günlük grev sonunda “Kıbrıslı Türkler kendi ayakları üzerinde duracak ekonomik ve siyasi yapıya kavuşmalıdır. Bir gün bir anlaşma olursa Türkiye ve asker adadan çekilecek, buna hazırlıklı olmalıyız” diyen KTÖS Genel Sekreteri Turgut Afşaroğlu’na yönelik linç kampanyası başlatılmıştır.
1993-94 yılında “Kıbrıs’ta bir tek Türk bile kalmasa bizim için Kıbrıs’ın toprağı önemlidir” diye açıklama yapan 1970’li yılların sosyal demokrat ilahı TC eski Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in sendikamız duvarında asılı duran resmini yönetim kurulu kararı ile indiren KTÖS Genel Sekreteri Cemal Özyiğit’e de aynı linç kampanyası yapılmıştır.
2001 yılında “Ankara ne paranı, ne paketini ne de memurlarını istiyoruz. Kıbrıslı Türklerin yeterli bilgi, beceri ve potansiyeli vardır. Esir olmak istemiyoruz” diye Afrika ve Yenidüzen gazetelerinde çıkan ilanımıza yönelik olarak KTÖS Başkanı Mehmet Süleymanoğlu, Genel Sekreter Varol Öztuğ ve şu anda CTP Genel Sekreterliği görevini yürüten Erdoğan Sorakın başta olmak üzere 30 kişilik yönetim kurulumuza davalar açılmış ve linç kampanyası başlatılmıştır.
Günümüze gelinceye kadar tek bir ses isteyen, kendi düşüncelerinden farklı sesleri ya silahla ya da hapis, baskı ve korkutma ile sindiren paramiliter sivil anlayışın dayattıklarının dışına çıkmak her zaman için tepki almıştır. Afrika Gazetesi, Yeni Kıbrıs Partisi, Cumhuriyetçi Türk Partisi gibi kurumlarımız ve birçok yurtsever insanımız bombalanmış veya kurşunlanmıştır. Adamızın kuzeyindeki barış düşmanı bu ayrılıkçı çevrelerin siyaset yapma ve statükoyu devam ettirme adına ortaya koydukları bu eylemler bugün de devam etmektedir.
2017 yılında KTÖS üyelerine dağıtmak üzere hazırladığımız ajandaları bahane ederek sendikamıza saldıran bu güruh, 2020 yılında da KTÖS’ün toplumsal duruşundan rahatsız olarak, sendikamızı açık hedef gösterme yolunu seçmiştir. 2018 yılında Afrika Gazetesi’ne yapılan saldırılar hala daha hafızalarımızda canlıdır.
KIBRISLI TÜRK TOPLUMUNUN VARLIĞI İÇİN REJİMLE KAVGAYA DEVAM EDECEĞİZ
Ankara yetkilileri, adamızın kuzeyinde ganimetten ve rejimden beslenenlerin düzeninin devamı için Kıbrıslı Türkleri susturma siyaseti yürütmektedir. Türkiye ekonomisini batıranlar, gündemi değiştirmek için Kıbrıs’a, Kıbrıslı Türk toplumuna ve Kıbrıslı Türk toplumunun değerlerine saldırmayı taktiksel bir açılım olarak benimsemiştir. Bu saldırılar ile toplumun kabuğuna çekilmesini ve sindirilmesini arzu etmektedirler.
KTÖS, Kıbrıslı Rum faşist örgütlerin saldırılarına karşı gündüz okulda gece de nöbette Kıbrıslı Türk Toplumunun canını, malını ve onurunu koruyan öğretmenlerin örgütüdür. Öğretmenimizin toplumsal varoluş mücadelesindeki önemli rolü devam etmektedir. Bilinsin ki tehdit alsak da, hedef gösterilsek de;
Kültürümüz, kimliğimiz, varlığımız ve irademiz için mücadelemiz devam edecektir.
Demokratikleşme, sivilleşme ve kendi kendini yönetme mücadelemiz devam edecektir.
Nitelikli ve laik eğitim kavgamız ile birlikte sahte Atatürkçüler, din tüccarları ve yobazlara karşı mücadelemiz devam edecektir.
Toplumun refahını yükseltme, asgari ücreti en düşük kamu maaşına eşitleme ve özel sektörde sendikalaşma mücadelemiz devam edecektir.
Alım gücünün düşmesine, döviz ve faizlerin yükselişine sessiz kalanlara karşı mücadelemiz devam edecektir.
Multi zenginlerden vergi almayanlar ve elektrik borcu dahil devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ile mücadelemiz devam edecektir.
Kapıda bekleyen 28 bin yeni vatandaşlıkla siyasi irademizi tamamen gasp etmeye çalışanlara karşı mücadelemiz devam edecektir.
Maronit köylerini ve kapalı Maraş’ı sahiplerine iade etmeyenler ve bunu siyasi malzeme haline getirenler ile mücadelemiz devam edecektir.
Seçim öncesi partizanca işe alınan 1000 kişinin durdurulması ve yerlerine pandemi döneminde kapanan iş yeri sahipleri ve işsiz kalan çalışanlar arasında sınav yapılması için adalet mücadelemiz devam edecektir.
Doğu Akdeniz’in yer altı zenginliklerine göz koyan AKP yetkilileri ve bu zenginlikleri Kıbrıslı Türklerle paylaşmakta isteksiz olan Kıbrıslı Rum liderliği ile mücadelemiz devam edecektir.
Adamızın her iki yanında çözümsüzlüğü kalkan olarak kullanarak yapılan yolsuzluk, rüşvet, kaçakçılık, kara para aklama ve benzeri olaylara karşı mücadelemiz devam edecektir.
Karma evliliklerden doğan çocuklarımızın Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını alma hakkını gasp edenlere karşı hukuki zeminde mücadelemiz devam edecektir.
Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek adına ENOSİS ve TAKSİM taraftarları ile mücadelemiz devam edecektir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “yurtta barış, dünyada barış” mücadelemiz devam edecektir.
Tek korkumuz ve kaygımız Kıbrıslı Türk Toplumu’nun kimliği, kültürü ve varlığının devamıdır!
Mücadelemiz korkusuzca devam edecektir!
KTÖS’ün kararlı duruşunun devam edeceğini vurgular, tüm yurtseverleri adamıza sahip çıkmaya davet ederiz.”