Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, Acil Durum Hastanesi’ne gitmeyi reddetmelerine neden olan sebepleri açıkladı
“Defalarca kez uyardık”
Yasal hiçbir mevzuatta yeri olmayan ve Hali hazırda nereye bağlı olduğu belli olmadığı gibi hastanenin teşkilat şemasının olmadığını kaydeden sendika, Sağlık Bakanlığı’nı defalarca kez uyardıklarını ve buna rağmen konunun görmezden gelindiğini belirtti.
Bakanlığa hiçbir şekilde güvenmediklerini kaydeden Hemşireler ve Ebeler Sendikası, Sağlık Bakanlığı’nın, kamuoyu nezdinde çıkan haberlere suskun kalarak suçlularmış gibi algılandıklarına sebebiyet verdiğini ifade etti.
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nın açıklaması şu şekilde;
Tüm meslektaşlarımıza, üyelerimize ve kamuoyuna duyuru.
Aşağıda yazdığımız nedenlerden ötürü acil durum hastanesine gitmeyi reddediyoruz.
Hiçbir iletişim ve işbirliği kurmadan, hukuk dışında hareket etmeyi alışkanlık haline getiren sağlık bakanlığı bilmelidir ki yasal zemini oluşturulmadan açtığı acil durum hastanesinde doğacak her problemden ve /veya ölümden bizzat sorumlu olacaktır.
Acil durum (pandemi) hastanesi olarak açılmış olan ve sağlık bakanlığına bağlı
Yasal hiçbir mevzuatta yeri olmayan ve Hali hazırda nereye bağlı olduğu belli olmadığı gibi hastanenin teşkilat şemasının olmadığını bu konu ile alakalı sağlık bakanlığını defalarca kez uyardığımızı buna rağmen bu konun görmezden gelindiğini. Bir yasal koruyuculuğun bulunmadığını doğabilecek sorunlardan kaynaklı kimsenin sorumluluk almayacağı gibi tüm yükün meslektaşlarımızın üstüne bırakılarak olası bir durumda kamuoyu önüne günah keçisi olarak atılacakları endişesi içerisinde olduğumuzu beyan ederiz.
Daha önceden yaşamış olduğumuz olaylar bakışımıza bir ışık tutmuş olup.
Sağlık bakanlığına bu konuda hiçbir şekilde güvenmediğimizi ve bu süre içerisinde (covid-19) pandemi döneminde meslektaşlarımızı hiçbir şekilde sağlık bakanlığının korumadığını, aksine bizleri kamuoyu nezdinde çıkan haberlere suskun kalarak suçluymuşuz gibi algılanmasına sebebiyet verdiğinin birebir tanığını ve şahidi olduğumuzun da bilinmesinde fayda vardır.
Hastanenin yapımı bittiği andan itibaren hastanenin planlama inşaat dairesi tarafından devralınması gerekiyordu. Halen bugün olmasına rağmen devralamadıklarını hastane yapım aşamasında dahi bulunamadıkları gibi denetleyemedikleri de malumunuzdur. Hal böyle iken planlama inşaat dairesinin de devreye girmesi ve onayı alınması gerekmektedir.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği binanın usule uygun teslim alınamadığı, binanın hangi standart ve yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir. Ortada ne fenni sorumlunun, ne de mesleki denetime sunulacak bir projenin dahi olmadığını beyan etmiştir.
Ülkemizin diğer bir önemli değeri olan Elektrik mühendisleri odası ile yapmış olduğumuz görüşme neticesinde yapılmış olan acil durum hastanesinin denetlenmesi ve teknik olay verile bilmesi adına Elektrik Mühendisleri Odasına herhangi bir proje ve/veya proje planları verilmemiştir. Acil durum hastanesinin elektrik hatlarının test edilemediğini ülkemiz sistemine uyumlu olup olmadığı test edilemediği gibi hangi gerilimde ve voltaj da ne sonuçların alına bileceği konusunda fikirlerinin olmadığını yapılan elektrik tesisatı konusunda uygun koşulların sağlanıp sağlanmadığının da bilinmediği yönünde olmuştur. Daha detaylı bilgiyi zaten emu yayınlamıştır. Hal böyle iken açılan binanın iş güvenliği hangi koşullarda olduğunu sağlık bakanlığının kendisi bile veremiyorken açtım oldu mantığı ile genelde sağlık çalışanlarını özünde ise meslektaşlarımızı ve en önemli olan konuların başında gelen hastalarımızı ateşe atmış durumdadır.
Bu durumda bu hastanede güvence altında olduğumuzun beyanını kim verecektir bu sorumluluğu kim kabul edecektir. Acil durum hastanesinde doğabilecek tüm sorunların ve yaşanabilecek tüm ciddi olayların sorumlusu başta sayın sağlık bakanı, bakanlık müsteşarı, bakanlık müdürleri ve hiyerarşik tüm yöneticiler olacaktır.