Şahin ve Türeci, güçlendirilmiş aşı için tarih verdi
Corona virüsün endişe veren ve ilk kez Hindistan’da ortaya çıkan Delta varyantına karşı üçüncü doz aşı uygulaması bir süredir dünyanın gündeminde yer alıyor.
“mrNA tekniği yeni varyantlara karşı uyarlamaya izin veriyor”
Pfizer/BioNTech aşısını geliştiren Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, üçüncü doz aşıya ilişkin, “Eğer gerekli görülürse, mrNA tekniğimiz 100 gün içinde aşıyı, yeni varyantlara karşı uyarlamamıza izin veriyor” açıklamasını yaptı.
Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci Fransız Les Echos gazetesine açıklamalarda bulundu. İkili, klinik deneylerin tamamlanmasından 100 gün sonra Pfizer/BioNtech aşısının varyantlara uyarlanmış bir versiyonunun hazır olacağını açıkladı. Söz konusu tarih, bu yılın Ekim ayına denk geliyor.
“Aşının yeni versiyonu 100 günde hazır”
Özlem Türeci tarafından yapılan açıklamada, bir aşıyı corona virüsün yeni varyantlarına karşı uyarlamanın, mRNA yöntemi kullanıldığı için oldukça kolay olduğu belirtildi.
Türeci, “Fikir, orijinal virüsün başak proteininin genetik kodunu aşımızdaki yeni varyantınkiyle değiştirmekten ibaret” dedi.
Bununla birlikte, Pfizer/BioNTech aşısının yeni versiyonuyla ilgili Ağustos ayında bilimsel bir makale yayınlanacak. Ardından yapılan klinik deneyler, aşının değişen Delta varyantına karşı daha iyi performans göstermesine olanak tanıyacak.
“Üçüncü doz uygulama yetkisi hükümetlerin elinde”
Şahin, “Yeni aşıya gerçekten ihtiyaç duyulursa, 100 gün içinde geliştirilmesine olanak tanıyan kanıtlanmış bir yöntemimiz var” diye ekledi.
Türeci, şu an için Delta varyantı gibi yeni türlerin ortaya çıkmasıyla, muhtemelen üçüncü bir doz aşının yapılmasının gerekli olabileceğini belirtti.
Türeci, “Başak proteinindeki belirli antikor bağlama bölgeleri mutasyona uğruyor. Klinik denemelerimiz, yüksek sayıda antikorla bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve dolayısıyla enfeksiyona karşı koruma sağladığı için üçüncü dozun büyük olasılıkla yararlı olacağını gösteriyor” dedi.
İkili, üçüncü doz uygulama yetkisinin laboratuvarların kontrolünde değil, hükümetlerin elinde olduğunu vurguladı.
