Komite tarafından yayımlanan kararlarda, Kavala ve Demirtaş‘ın 30 Kasım-02 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek toplantıya kadar serbest bırakılmadıkları takdirde Türkiye’ye yasal süreç başlatılacağı ve Ankara’ya da resmi bildirim yapılacağı belirtildi
Konsey’den Türkiye’ye AİHM kararlarını uygulayın vurgusu
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin (AİHM)kararlarını uygulamasına ilişkin bir dizi karar ve “geçici kararlar” yayınladı.
Euronews Türkçe’de yer alan habere göre; Komite, AİHM kararına rağmen serbest bırakılmayan iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmaması halinde Türkiye hakkında yasal süreç başlatılacağını duyurdu.
Komite’nin 30 Kasım-02 Aralık tarihleri arasında gerçekleştireceği toplantıya kadar serbest kalmazlarsa bu süreç başlatılacak ve Ankara’ya da resmi bildirim yapılacak.
Karar metninde Kavala için şunlar kaydedildi:
Mahkemenin mevcut davadaki nihai kararıyla; Türk makamlarının, Mahkeme tarafından tespit edilen ihlallerin başvuran açısından olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmamasının, özellikle de Komite’nin tekrarlanan itirazlarına rağmen başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlamamasının, davalı devletin kararlara uymayı reddetmesi anlamına geldiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle önceki kararlar ışığında, kararın uygulanmasını sağlamak için aşağıdakilerden yararlanmanın gerekli olduğuna karar verilmiştir:
30 Kasım – 2 Aralık 2021’de gerçekleşecek 1419’uncu toplantıya kadar başvuru sahibinin serbest bırakılmaması durumunda; Sözleşme’nin 46-4 maddesi uyarınca Türkiye’ye yönelik yargılamaları başlatma niyetlerini Türkiye’ye resmi olarak bildirme konusundaki kararlılıklar ifade edildi.
Komite, Türk makamlarına, özellikle Türkiye’nin yapısal bağımsızlığına ilişkin olarak Avrupa Konseyi standartlarından ilham alarak, yürütme organı da dahil olmak üzere Türk yargısının tam bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamak için yasal ve diğer önlemleri almaya çağrılarını yinelediler.
Bakanlar Komitesi, Selahattin Demirtaş için de bir kez daha serbest bırakılma ve mahkumiyet kararlarını bozma çağrısı yaptı.
Propaganda suçundan verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezasının, Demirtaş’ı “cezaevinde tutma ve seçimlere katılmasını engelleme amacı” taşıdığı belirtildi.
Buna ilişkin karar metninin de özeti şu şekilde:
Başvuranın suç işlediğine dair makul şüpheyi destekleyecek delil yokluğunda gözaltına alınmış ve tutuklanması ile çoğulculuğu boğmak ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlamak gibi gizli bir amaç güdülmüştür.
Yargıtay’ın 26 Nisan 2021’de İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin başvuranı milletvekili iken yaptığı konuşma nedeniyle terör propagandası yapmak suçundan mahkum eden kararını onadığı ve başvuranın 3 Mayıs 2021’de görevine kaldığı yerden devam ettiği kaydedilmiştir.
Bununla birlikte, Mahkeme tarafından tespit edilen 10. Madde ihlalinin özünde; 20 Mayıs 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 83-2 maddesinde yapılan eşi benzeri görülmemiş ve geçici bir değişiklik ile, başvuru sahibini meclis dokunulmazlığından öngörülemeyen bir şekilde yoksun bırak olduğunun altı çizilmiştir.
Bu nedenle, cezai kovuşturmaların sonuçlarının ortadan kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Başvuranın derhal serbest bırakılması, mahkumiyetinin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bozulması ve anayasa değişikliğinin diğer tüm olumsuz sonuçlarının ortadan kaldırılmasıyla birlikte; yetkililere davanın bir sonraki incelemesi olan 30 Eylül’den önce genel tedbirler hakkında bilgi verme çağrısı yapılmıştır.
30 Kasım – 2 Aralık 2021’de gerçekleşecek 1419’uncu toplantıya kadar hala serbest bırakılmadığı takdirde davanın incelenmesine devam etmeye karar verilmiş ve başvurucunun bu durumu kabul etmesi halinde, o toplantıda Komite tarafından değerlendirilmek üzere bir geçici karar taslağı hazırlaması için sekretaryaya talimat verilmiştir.