Suudi Arabistan‘da Umre ibadetini Kraliçe Elizabeth‘in ruhuna adadığını söyleyen bir kişi tutuklandı, Yemen vatandaşı olduğu kaydedilen kişi bu anmayı sosyal medyada paylaşmıştı
“Umre ziyaretini Kraliçe’ye adayan” bir kişi tutuklandı
Suudi Arabistan yetkililerinin, Twitter üzerinden yapılan açıklamada “Caminin güvenlik görevlileri, Ulu Camii içinde bir pankart taşıyarak kuralları ve Umre düzenini ihlâl eden Yemen vatandaşı bir kişiyi tutukladı” ifadelerine yer verildi.
Suudi Arabistan’da oturma izni bulunan bu kişinin yargı önüne çıkarıldığı da bu açıklamayla teyit edilmiş oldu.
القوة الخاصة لأمن المسجد الحرام تقبض على شخص ظهر في مقطع فيديو يحمل لافتة داخل المسجد الحرام pic.twitter.com/PrwCywSsFw
— الأمن العام (@security_gov) September 12, 2022
Tutuklanan kişinin İhram kıyafetleri içindeki videosu çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tarafından paylaşıldı.
Videoda bu kişinin elinde görülen pankartta “Kraliçe 2. Elizabeth’in ruhu için Umre, Allah’tan O’nu cennetine kabul etmesini istiyoruz” yazıyordu.
https://twitter.com/trend_Q8_/status/1569267555721949184?ref_src=twsrc%5Etfw%7Ctwcamp%5Etweetembed%7Ctwterm%5E1569267555721949184%7Ctwgr%5E182ff8acf83038794c52eed6c1fb4a961c9cf3cf%7Ctwcon%5Es1_&ref_url=https%3A%2F%2Fwww.bbc.com%2Fturkce%2Farticles%2Fcv2dqn26w90o
‘Dini ritüelleri hiçe sayma’ suçlaması
Sosyal medya platformlarında çok sayıda öfkeli mesaj paylaşan kullanıcılar, kısa sürede Arrest_Theimmoral (Ahlaksızı Tutukla) etiketini paylaşarak çok sayıda tweet paylaştı.
Ulu Camii ve Mescid-i Nebevi’den sorumlu Şeyh Abdül Rahman bin Abdülaziz Al Sudais, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Kutsal camilerin sadece Allah’a ibadet etme mekanlarını olduğunu, slogan veya pankart taşımanın kuralları ve talimatları ihlâl etmek anlamına geldiğini” söyledi.
Al Sudais, “Bu camilerin kutsal olduğunu ve ona göre davranmak gerektiğini” belirtirken ibadetin de slogan atmadan, “gerçek İslami davranışın dışında herhangi bir ifade kullanmadan” yapılması gerektiğini savundu.
الرئيس العام يشدد على أن الحرمين الشريفين أماكن للعبادة الخالصة لله وحده، وليست لرفع الشعارات أو حمل اللافتات المخالفة للأنظمة والتعليماتhttps://t.co/XUgJG39xoS#رئاسة_شؤون_الحرمين pic.twitter.com/LSzxI5bzAO
— الهيئة العامة للعناية بشؤون الحرمين (@AlharamainSA) September 13, 2022
İfade özgürlüğü tartışması
Bazı sosyal medya kullanıcıları ise, her ne kadar tutuklanan kişinin “çok yanlış bir harekette bulunduğunu düşünseler de” konunun bu şekilde ele alınmaması gerektiğini savundu. Bu kullanıcılar meselenin ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiği; bu kişinin tutuklanmaması gerektiğine yönelik mesajlar paylaştı.
Bazı kullanıcılar da bu kişinin yaptıklarından dini olarak zaten sorumlu tutulacağını ama bunun kişisel bir tercih olduğunu savundu; bunun cezasının tutuklanmak olmaması gerektiğini yazdı.
يعني انتي تشوفي اللي سواه طبيعي !!
— 🇸🇦 ᗰᗩᒍEᗪ ᗩᒪ EᑎᗩᘔY🇸🇦 (@pharmacy1407) September 12, 2022
Kraliçe’yle ilgili yanlış bilgilerin kurbanı mı?
Bazı kullanıcılar ise Yemen vatandaşı bu kişinin Umre ibadetini Kraliçe’ye adamasının “çok haklı bir davranış” olduğunu savunuyor.
Bunu da İngiliz kraliyet ailesinin kökenlerinin Muhammed Peygamber’in ailesine dayandığını iddia eden, doğruluğu kanıtlanmamış ancak bazı kişiler arasında yayılmış bir ‘araştırma’ya bağlıyorlar.
اصل الموضوع…
ما هو لازم نفتي ونهري ونؤلف..
ولم يفتنا علي… صعيد اخر….تذكير الله ولفت نظره انها مشركه ولازم يوديها النار…خوفا من انه ينسي …علي جمعه يقول لكم :
إن الملكه اليزابيث من آل بيت النبي …
حفيدة رسول الله صلى الله عليه وسلم .😁😁😁 pic.twitter.com/4G3AMWFiCA— sabryfawzy (@sabryfawzy7) September 12, 2022
Bazı kişiler de Yemenli tutuklunun “Mısır’ın Başmüftüsü Ali Gomaa’dan gelen bir fetvanın ve Kraliçe’nin Müslüman olarak öldüğünü iddia eden yalan haberlerin kurbanı olduğunu” savunuyor.
متخلف ومنعدم وربما كان ضحية لفتوى على جمعة او لتناول اعلامى بان الملكة ماتت على الاسلام . https://t.co/BaOoKwAHQY
— mohomedabuzaidabuelnoor (@mohomedabuzaid5) September 13, 2022
Bundan birkaç yıl önce Şeyh Ali Gomaa, İngiliz Kraliyet ailesinin kökenlerinin Muhammed Peygamber’e dayandığını iddia etmişti. Böyle bir araştırma olduğuna dair iddialar da ondan sonra yayılmıştı.
O dönem BBC’ye konuşan uzmanlar “Bunun doğrulanmadığını; kanıtların ortaya çıkarılması için bağımsız ve teyit edilmiş belgelerin kullanılması gerektiğini” söylemişti.
Kaynak: BBCTürk