Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı (YÖDAK) Başkanı ile ilgili iddiaların cevaplanmamasının yükseköğrenime zarar verdiğini belirterek, Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Ersin Tatar‘ı göreve çağırdı
Maviş: YÖDAK’la ilgili iddiaların cevapsız kalması yükseköğrenime zarar veriyor
Sendika adına yazılı açıklama yapan Maviş, eğitim sendikaları olarak Avrupa Birliği (AB)yetkililerine yaptıkları ziyaretlerin önemli konu başlıklarından birisinin de hazır olan üniversitelerin “Bologna” sürecine dahil edilmesi ve “Erasmus Plus” programına Kıbrıs Türk Toplumu’nun doğrudan katılmasının sağlanması olduğunu söyleyerek, eğitim sendikaları olarak benzer konuları uluslararası temaslarında her fırsatta dile getirdiklerini belirtti.
Maviş, “Bir yandan eğitim sendikaları Kıbrıs Türk toplumunun eğitim hakkını uluslararası arenaya taşırken, diğer yandan üniversiteleri ve diplomaları denetleme yetkisi olan YÖDAK ile ilgili basına yansıyan çok ciddi iddiaların cevapsız kalması toplumsal itibarımızı zedelemekle birlikte, yükseköğrenime de zarar vermektedir” dedi.
“YÖDAK ve devletin bir yükseköğrenim stratejisi var mıdır?”
YÖDAK’ın, adanın kuzeyinde faal olan 22 üniversiteyi denetleme, 100 bin civarı lisans ve lisans üstü öğrencisinin diplomalarını akredite etme, yağmacı/şaibeli dergileri araştırma yetkisine sahip olduğunu hatırlatan Maviş, böyle muazzam bir yetkiye sahip olan kurumun Başkanının üniversite diplomasının varlığı, gerçekliği, geçerliliği ilgili iddiaların ve yağmacı/şaibeli dergilere sahip olunmasına ile ilgili basına yansıyan sorunsalın görmezden gelinmesinin anlaşılır olmadığını kaydetti.
Maviş, “Eğitim öğretimi metalaştıran, öğrenciyi müşteri, akademisyeni düşük ücretli çalışan konumuna sokan bu sistemin YÖDAK dışında da konuşulması, tartışılması gereken çok yanı vardır. YÖDAK ve devletin bir yükseköğrenim stratejisi var mıdır? Eğer strateji buysa, yeniden gözden geçirilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı.
“Sayın Tatar üzerine düşen görevden kaçmaktadır”
Küçük bir ada yarısında sınırsız üniversite izni vermenin akla, mantığa ve bilime uygun olmadığını, eğitim merkezi adı altında öğrenci vizesiyle ülkeye gelen insanların kaçak olarak ve çalışma izni olmaksızın yasa dışı bir şekilde çalıştıklarının da onlarca kez basına yansıdığını hatırlatan Maviş, verilen üniversite izinleriyle insan ticareti yapılması boyutuna ulaşılmasının toplumun her kesimi için düşündürücü olması gerektiğini vurguladı.
Maviş, “YÖDAK, ülkemizin en eski ve ilk devlet yüksek öğrenim kurumu Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) kadrolarının da yasasına uygun olarak doldurulmasına dahi bir yıldan aşkın süredir katkı koymamaktadır.
Bu noktada YÖDAK ile ilgili tüm iddiaların araştırılması, gerçeklerin ortaya çıkması için Yüksek Adliye Kurulu çağrısına rağmen Sayın Tatar üzerine düşen görevden kaçmaktadır” dedi.
“Tatar bu konuyla ilgili ne yapacağını bilemiyorsa Sayın Akıncı’ya danışmasını tavsiye ederiz”
YÖDAK ile ilgili 2016 yılında da “tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, eşitlik, ehliyet ve liyakat gibi temel değerlere ve görev icaplarına uygun olmayan davranışlar iddiası ile soruşturma yapıldığını, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da YÖDAK ile ilgili üzerine düşen görevi yartığını hatırlatan Maviş şunları kaydetti;
“Sn. Tatar yetkisinin ne olduğunu bilmeyebilir. Kendi döneminde atadığı 26 tane danışmanı da bilmeyebilir. O zaman bir bilene sorulur. Sayın Tatar bu konuyla ilgili ne yapacağını bilemiyorsa, kendisine Sn. Akıncı’ya danışmasını tavsiye ederiz” dedi.