Beleşe Deniz-Plajlar Halkındır Hareketi belediyelerin, “Plajların Kullanımı ve Denetimi Yasası“nın verdiği bu yetkiyle, hem ülkeye yeni plaj kazandırması hem de sermayenin çöktüğü plajlarda halkın hakkını koruması gerektiğini belirtti
“Bu plajların peşkeş çekilmesi hiç de şaşırtıcı olmayacak”
Yazılı açıklama yapan örgüt, belediyelerin sadece kendi işlettikleri plajları değil otel sermayesinin işgal ettiği plajları da yasal haklarını kullanarak halka kazandırması gerektiğini söyledi.
Örgüt açıklamasında, “Hükümet edenler Mare Monte ve Kervansaray plajlarını ‘gözüne kestirmiş’ durumda. Son günlerde çıkan haberlere ve atılması planlanan adımlara bakıldığında bu plajların peşkeş çekilmesi hiç de şaşırtıcı olmayacak” dedi.
“Girne Belediyesi ve Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediyelerinin mücadelesine desteğimiz tamdır”
Açıklama şöyle devam etti;
“Elbette gerek Beleşe Deniz Plajlar Halkındır Hareketi olarak bizler; gerek diğer demokratik taban örgütlenmeleri; gerek bölge insanı ve halk; gerekse de başta Girne ve Lapta-Alsancak Belediyesi’nin koyacağı tepki ve örgütleyeceği mücadele önemli ve gereklidir.
Ve bizler de tüm çaba ve gayretimizle olası ranta karşı sözünü söyleyip, mücadele örgütleyen yapıların yanında duracağız. Hatta bu anlamda Girne Belediyesi ve Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediyeleri ile bölge halklarının başlatmış olduğu mücadeleye desteğimiz tamdır.
Kıyılarımızın ve plajlarımızın, hükümetler ve belediyelerin göz yumması ile başta otel sermayesi olmak üzere özel işletmeler tarafından işgaline karşı yıllardır verdiğimiz mücadeleyi Kervansaray ve Mare Monte için verilen mücadelelerle birleştireceğimizi ifade etmek isteriz.
Ancak bu mücadelelere destek verirken, meselenin Belediyeleri ilgilendiren bir diğer boyutunun da altını çizmeyi görev biliriz.
“Belediyelerin işletmesinde olan plajların halka ait olduğuna dair yanlış algı var”
Şöyle ki; sadece Belediyelerin işletmesinde olan plajların halka ait olduğuna dair yanlış bir algı oluşmuş durumdadır. Bu algı da sanki sadece belediyelerin işletmesinde olan plajlara bir saldırı olduğunda mücadele edilmesi gerektiği şeklinde başka bir yanlış algı doğurmaktadır.
Halbuki ‘Lebi Derya Tapu’ (kıyı şeridini içeren parselin özel mülk olması) olanlar dışında tüm kıyılar halkındır. Kaldı ki sosyal bir hukuk devleti bu tip tapuya sahip arazileri de kamulaştırmalıdır.
Yani gerçek olan ise tüm kıyıların halka ait olduğudur. Özellikle otel sermayesinin halka haram ettiği tüm plajların denetim görevi belediyelerdedir. Ancak plajlara erişim ve plaj hizmetlerinin ücretleri konusunda belediyeler denetim yapmamakta, plajların halka haram edilmesine çanak tutmaktadırlar.
Ne belediyenin işlettiği bir plaja yönelen saldırıya karşı mücadele; ne de belediyelerin yeni plaj düzenlemeleri yapması işgal edilmiş plajların halka tekrar kazandırılmasının alternatifidir. Evet, belediyenin işlettiği plajlara karşı saldırılara direnilmelidir…
Evet, belediyeler halkın hizmetine sunacağı yeni plaj düzenlemeleri yapmalıdır; ancak bununla birlikte sermayenin işgal ettiği plajları halkın erişimine kazandırma mücadelesi de verilmelidir.
Belediyeler, Plajların Kullanımı ve Denetimi Yasası’nın kendilerine verdiği bu görevi yerine getirmelidirler.
Belediyeler hem yeni plaj kazandırmalı hem de sermayenin çöktüğü plajlarda halkın hakkını korumalıdırlar”