#PınarTaşYalnızDeğildir | Şiddete dolaylı destek nasıl verilir?

Özgür Gazete‘nin 18 yıllık şiddet sarmalını yazdığı ve BugünKıbrıs‘ın da aynı gün gündeme getirdiği ve manşetine taşıdığı Pınar Taş‘ın yaşadığı şiddet olayının basına yansımaya bile ihtiyacı olmadan engellenebileceği her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

Zira şiddet uygulayacısı olan E.S’nin yaptıkları, üyesi olduğu ve ocak örgütlerinde görev aldığı partisi CTP tarafından da polis tarafından da yıllardır bilinen bir gerçek.

Ancak Pınar Taş’ın anlattığına göre eski eşi E.S, bizzat CTP’li Belediye Başkanı tarafından “bir daha dövmeyeceğine dair Kur’an’a el bastırılıp, yemin ettirilip” aynı eve geri gönderiliyor. Ki, aynı Başkan E.S’yi Başkanı olduğu belediyede de işe alıyor.

Bu şiddet CTP’nin yönetim kadrosu tarafından da biliniyor.

CTP Kadın Örgütü, kadına şiddete karşı direniş gösterip mücadele ederken, Pınar Taş’ın yeni bir hayat kurması için dayanışma gösterirken, evinin eşyasını alıp kirasını öderken, partideki şiddet uygulayıcısı yine de ve yine de parti içinde görev almaya devam ediyor.

Yani bir kadını ve çocuklarınızı istediğiniz kadar hem de evde, sokakta dövebilir, öldürmeye çalışabilir, hakaret ve küfürler eşliğinde hayatını mahfedebilir, dışarı çıkmasına izin vermeyebilir, doktora dahi götürmeyebilir, kitap okumasına, bulmaca çözmesine bile şiddet için bahane olarak kullanabilirsiniz ancak hiçbir yaptırıma uğramazsınız.

Şu verilen cesarete bakar mısınız?
Bunun bir açıklaması yapılabilir mi?

“Görmedik, duymadık, bilmiyoruz” denilemeyeceğine göre bu tavrın bir sebebi olmalı.

Ya eril şiddete karşı toleransınız var ve kendi kadın örgütünüze karşı bile bunu baskın şekilde sürdürüyorsunuz ya da umursamıyorsunuz.

Üçüncü bir ihtimal varsa da bunu ben şu anda tahmin edemiyorum.

Bu olayı da “CTP’ye düşmansınız” argümanıyla savunacak olanlar, haberi yapanları ve belki de şiddete uğrayan mağduru itibarsızlaştırmak isteyenler, susacak olanlar, belki de eleştirileri ve soruları püskürtmek için adım atacak olanlar olabilir.

Ancak biliyoruz ki; bunlarla yüzleşilmedikçe, ihmali olan istifa edip özür dilemedikçe hiçbir şey değişmeyecek.

CTP yönetimi bunu açıklamalı.

Soru basit; yıllardır bildiğiniz halde, Pınar Taş ve çocukları güvende olmadığı halde, neden bu şiddet uygulayıcısını partinizde tutuyorsunuz?

Neden polisin görevini yapması için ön ayak olmuyor, baskı oluşturmuyorsunuz?

Bir diğer sorgulanması gereken de Polis Genel Müdürlüğü.

Daha dün “eski eşini ölümle tehdit ettiği” için tutuklanan, ellerine kelepçe takılarak Mahkemeye çıkarılan bir şiddet uygulayıcı erkeğin haberini basına geçtiniz.

E.S’nin bu adamdan farkı nedir ki; defalarca şiddet uygulamasına, Pınar Taş’ın darp raporu almasına, neredeyse her ilçede polise gidip şikayetçi olmasına, Mahkemeden uzaklaştırma almasına rağmen tek bir gün dahi tutuklu kalmadan salıverildi?

Polisin bu ikircikli uygulamasının nedeni nedir?

Pınar Taş ya da çocuklarından biri, polisin bu salıvermelerinden birinde E.S tarafından öldürülseydi, bunun tek suçlusu E.S mi olacaktı?

Polisin Pınar Taş’a, “Salmamız için sürekli arıyorlar” dediği doğru mu ve kim arıyor polisi?

CTP’den birileri mi?
Yoksa daha başkaları da var mı?

Ve son soru;
Bir kadını ve çocuklarını yıllarca süren şiddet sarmalından, ölüm tehlikesinden koruyacak olan kimlerdir?

Sizin ihmalkârlıklarınız ve görmezden gelmeleriniz, şiddet uygulayıcısını cezalandırmak şöyle dursun, neredeyse ödüllendirmeniz, suça ortak olmak değil mi?

Ev İçi Şiddet Yasası’nın Meclis’ten geçmemesinde pay sahibi olanlar rahat mı?

Yıl 2023! Şiddeti önlemek için, Polis, Sosyal Hizmetler ve diğer bileşenlerle ortak çalıştırılması gereken o mekanizmayı hayat geçirmeyenler, kadroları kurmayanlar, gerekli eğitimleri vermeyenler masum mu?

Artık bu toplum; kamuoyu önünde söyledikleriniz ile arka kapıda yaptıklarınızın farkını görmeli. Görmeli ki; kimin kendisini koruduğunu, kimin şiddeti destekler pozisyonda kaldığını anlamalı.

#PınarTaşYalnızDeğildir

“Ev İçi Şiddet Yasası’nın Meclis raflarında bekletildiği Kıbrıs’ın kuzeyinde 36 yaşında genç bir kadın… 18 yıldır süren bir şiddet sarmalı… Olayın üstünü kapatmak isteyen siyasiler… Duyarsız polisler, işletilmeyen yasalar, riske atılan kadın ve çocuklar ve ölüm korkusuyla yaşanmaya çalışılan bir hayat…”

(Haberin tamamı için TIKLAYIN)