Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sami Özuslu, mahkemelerin birçok davada basın özgürlüğünden yana kararlar ürettiğine işaret ederek, Özgür Gazete-Ersin Tatar davasını hatırlattı, gazetecilere ceza davası açılmasından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi
Özuslu: Bağımsız yargı ‘basın özgürdür’ diyor. ‘Hakaret iddiası olan varsa hukuk davası açabilir’ diyor
Meclis genel kurulunda basın özgürlüğü konulu konuşma yapan Sami Özuslu, modern dünyada düşünce suçu olamayacağını vurguladı ve Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı, gazeteci Ali Kişmir hakkında açılan davanın geri çekilmesini istedi.
Geçmişten günümüze basınla ilgili davalardan örnekler vererek ifade, düşünce ve basın özgürlüklerinden yana tavır koyan bağımsız yargıya teşekkür etti.
Ülkeyi yönetenlere de seslenen Özuslu, “Tekrar tekrar düşünceyi yargılamaya, gazeteciyi hapse sokturmaya çalışıyorsunuz. Bağımsız yargı ‘basın özgürdür’ diyor. ‘Hakaret iddiası olan varsa hukuk davası açabilir’ diyor. Yargı size aynı dersi daha kaç kez versin, ne yapsın, nasıl meram anlatsın?” diye sordu.
Özuslu basınla ilgili bazı mahkeme kararlarıyla ilgili belgeler gösterdi
1982 yılında Söz Gazetesi yazarı Arif Hasan Tahsin’in bir yazısı dolayısıyla hapis cezasına çarptırıldığını anımsatan Özuslu, dönemin muhalefet partilerinin girişimiyle ‘af kararı’ çıkarıldığını belirtti.
2002 yılında bir yazısı nedeniyle Afrika Gazetesi yazarı Memduh Ener ile gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent hakkında hapis kararı çıktığını anlatan Özuslu, muhalefetin meclise yine af önerisi getirdiğini ancak dönemin hükümet partilerinin bunu reddettiğini söyledi. Özuslu, istinaf davasına bakan Yüksek Mahkeme’nin ise Levent ile Ener’in salıverilmesini sağladığını kaydetti.
Daha yakın tarihten de örnekler veren Özuslu, 2019 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şikayetiyle açılan ‘karikatür/kolaj Davası’nı hatırlattı.
Afrika Gazetesinden Şener Levent ile Ali Osman Tabak’ın hapis cezası istemiyle yargılandığını söyleyen Özuslu, mahkemenin dava konusu yayını ‘düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirdiğine’ ve beraat kararı verdiğine dikkati çekti.
“Ülke yöneticilerinin toplumu susturmaya dönük ceza davaları açmaya devam etmesi kabul edilemez”
Mahkemelerin basınla ilgili bu yılın Eylül ayında bir başka önemli karar daha verdiğini kaydeden Sami Özuslu, Özgür Gazete ve Pınar Barut’u ‘ajan, dış mihrak, istihbarat örgütü elemanı’ diye itham eden dönemin UBP Genel Başkanı ve Başbakanı Ersin Tatar’ı tazminata mahkum ettiğini belirtti.
CTP milletvekili Sami Özuslu, mahkemelerin aldığı bütün bu kararlar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları ortada dururken ülke yöneticilerinin gazetecileri ve toplumu susturmaya dönük ceza davaları açmaya devam etmesinin kabul edilir olmadığını kaydetti.
Bunu ‘Orta Çağ’a özgü Engizisyon papazlarının tavrına benzeten Sami Özuslu, “Bundan gurur duymak ya da utanmak sizin meseleniz” şeklinde konuştu, Ali Kişmir davasının bir an önce durdurulmasını istedi.