Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, vatandaşların korunma, barınma ve temel gıdaya erişim gibi sorunlara karşı savunmasız bırakılmaya devam edilmesi halinde, toplum nezdinde eğitim ve sağlığın öncelikli konu olmaktan çıkacağını belirtti
Maviş: TL’nin yarattığı ‘enflasyon vergisi’, maaşlı ve ücretli çalışanların sırtında yük oldu
Kamuda örgütlü 5 sendikanın (KTAMS-KTOEÖS-KAMUSEN-KAMUİŞ-
Bunun refah payının topluma yansımadığını belirten Maviş, “Adil bir vergi sistemi kuramıyorlarsa, denetim yapamıyorlarsa bu krizin faturasını emekçiler ödeyecek değildir. Ülkemizde maaş ve ücretler dışında neredeyse her şeyin dövize endeksli olması gerçeğinden hareketle Türk Lirası’nın yarattığı ‘enflasyon vergisi’, maaşlı ve ücretli çalışanların sırtında bir yük oluşturmuştur” dedi.
“İki ayda bir hayat pahalılığı hakkının verilmesi ideal olandır”
Maviş, TL’nin değer kaybettiği, enflasyon ve faizlerin yükseldiği, tüketim maddeleri, mal ve hizmetlerin gün aşırı pahalılaştığı gerçeğini kimsenin gizleyemeyeceğini söyleyerek, ekonomik kayıpların alım gücünü aşağı çektiğini, vatandaşın asgari düzeyde temel ihtiyaçlarını, kişisel ve sosyal gelişimini, eğitimini karşılayamadığı koşulların da maalesef toplumsal gerçeklik haline geldiğini kaydetti.
Maviş, “Ülkede yaşayan genç yetişkinlerin ev ve araba alma umudunu neredeyse yitirdikleri gerçeği açıklıkla konuşulmalıdır. Bu enflasyonist ortamda alım gücünün korunabilmesi için asgari ücretliler dahil olmak üzere hayat pahalılığı alma hakkının dört ayda bir uygulanması bir lütuf değil zorunluluktur. İki ayda bir hayat pahalılığı hakkının verilmesi ideal olandır” dedi.
“Dürüstçe gelirini beyan edenlerin vergi yükü yüzde 40 çıkacak”
Maviş, maaş ve ücretli çalışanların vergi yükü altında ezilememesi adına vergi dilimleri, matrahlar ve muafiyetlerin; gerçekçi rakamlar üzerinden yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, kişisel muafiyetlerin de Bakanlar Kurulu kararına bağlı olmaması, yasayla düzenlenmesi ve her asgari ücret artışında otomatik olarak güncellenmesi gerektiğini belirtti.
Maviş, Maliye’nin vergi dilimleri, muafiyetler ve oranlar ile ilgili yapmak istediği düzenlemenin uzun vadede çalışanın aleyhine olacağını ve kamu/özel fark etmeksizin dürüstçe gelirini beyan edenlerin vergi yükünün yüzde 40 çıkaracağını ifade etti.
“Talebimiz vatandaşın alım gücünün korunması ve doğru beyan verenlerin vergi oranlarının artırılmaması”
Göç Yasası dahil dar gelirli grupların ekonomik eşitsizliklerini gidermek için somut ve etkin adımlar atılması gerektiğini kaydederek, piyasayı ucuzlatacak enstrümanların da eş zamanlı hayata geçirilmesi gerektiğini hatırlattı.
Maviş, vatandaşların korunma, barınma ve temel gıdaya erişim gibi sorunlara karşı savunmasız bırakılmaya devam edilmesi halinde, toplum nezdinde eğitim ve sağlığın öncelikli konu olmaktan çıkacağını belirtti, taleplerinin, vatandaşın eğitim olanaklarına kesintisiz erişimi için alım gücünün korunması ve kazancını doğru beyan edenlerin vergi oranlarının artırılmaması olduğunu söyledi.