2003 Annan Planı, Kapılar ve 2024
Bu haftaki köşemizde, rahmetle andığım Ünal Çağıner ile Annan Plânı sürecinde, yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum.
Ledra Palace Sınır Kapısı, 23 Nisan 2003’te, yani günümüzden 21 sene önce açılmıştı. 30 seneden sonra açılan sınır kapısı ve sonrasındaki gelişmeler, Kıbrıs‘ta hâlen tartışılıyor.
Annan Plânı mitingleri döneminde, Acapulco Otel’de çalışıyordum. Otel çok yoğun. Özel sektörde ve otelde izin almak kolay değil.
Bir gün sonra miting var. Orada olmam gerektiğini düşünüyorum. Ünal beyin, yumuşak bir kalbi olduğunu, yakın çalıştığım için biliyorum ancak sert bir patron.
O dönemde, UBP’li yetkililer sürekli otele gelip gidiyor. Çekine çekine Ünal beyin yanına gittim. Ofisi olmadığından lobbyde her zamanki yerinde oturuyor.
“Ünal Bey, yarın Annan Plânı mitingi var. Kıbrıs ve benim için önemli, bir genç olarak gitmek istiyorum” dedim.
Bir sessizlik oluştu. Bana baktı. “Ben de senin yaşlarında öyleydim. Akgünler Turizm ismini Ecevit’in sloganından etkilenerek koydum. ‘Biz Halkız’ sloganı vardı eskiden. Biz de onu gençken kullanırdık. Ama sen daha çok gençsin. Git mitinge bakalım ne olacak. Ama benim hayat tecrübeme göre, bu dönemde birileri istemeden Kıbrıs’ta hiçbir şey değişmeyecek” dedi.
O dönemde arabam da yok. Minibüse bindim, gittim geldim. Otele dönünce, beni yanına çağırdı. “Eee ne yaptınız Hasan. Gurtardınız memleketi?” dedi.
Ben de; “Çok galabalık oldu. Kesin evet çıkacak ve her şey değişecek” dedim.
Hafiften güldü, “Hade bakalım” dedi, “Miting olursa gene git ama şimdi işinin başına dön”
Sene 2024…
Kıbrıs’ta çok sayıda kapı açıldı. Karşılıklı geçişler çoğaldı. Kıbrıs’ta siyasi anlamda çok şeyler değişti. Ancak miting meydanlarındaki coşkulu ruh, heyecanla arzu ettiğimiz değişimler bunlar değildi!
Arzulanan hedeflere ulaşılamasa da o dönemdeki mitingler ve sonrasında ufak tefek olarak görülse de elde edilen bazı kazanımlar elbette ki değerlidir.
Lakin meydanlardaki o inançlı çoşkulu ruh bir daha bu topraklara geri gelmedi. Şimdiki mitingler ve düzenlenen eylemler, çok sönük, eğlencevari bir yürüyüşten ibaret, etkisiz nümayişlere dönüştü. Bu kabulleniş ve normalleştirme hali, hiç iyi bir gidişat değil.
Toplumun önemli bir kesimi, sosyal medya sözcülüğü dışında hareketsizliği seçti.
Annan Planı’nın yarattığı o müthiş devinim sonrasındaki, yaşanan hayal kırıklığı hâlen geçmedi. Annan Planı, Kıbrıs adası ve halkları için kırılma noktalarından biridir. Milat gibi, öncesi ve sonrası hiç aynı olmadı, olmayacak!
Yüzleşme zamanı…