InstagramKöşe Yazarlarımız

Eskiye Özlem Yeniye Sitem




Türk Dil Kurumu (TDK), “nostalji” kelimesini şu şekilde açıklıyor; “Geçmişte kalan güzelliklere olan özlem duygusu ve bu duygunun baskın bir duruma gelmesi, geçmişseverlik

Bir başka deyişle, “değişime karşı duyulan endişe sonucu; geçmişe sığınma, onu özleme duygusu” olarak da tanımlanıyor.

Nostalji, bir daha geri gelmeyecek, geçmişteki yaşama duyulan aşırı sevgi ve özlem olarak da tanımlanabiliyor.

Evet, geçmiş bir daha geri gelmeyecek zamanlar olsa da geçmişten öğrenerek, bizi biz yapan değerlerin rehberliğinde geleceğe gidebilmeyi öğrenmek, en önemli hayat derslerinden biri olmalıydı diye düşünüyorum.

Geçmişe Yolculuk

Yakın geçmişte Kıbrıs köylerindeki gündelik yaşamı yansıtan fotoğraf kesitlerini yıllardır arşivliyorum.

Günümüzden yaklaşık 50-100 sene önceki evler, köydeki uğraş alanları, tarım faaliyetleri ve tüm zorluklara rağmen çocukların mutlu gülen yüzleri dikkatimi çekiyor.

Elektriğin olmadığı veya yeni geldiği kerpiç ve taştan yapılan evler, mahalledeki köy çeşmeleri, küçük dar köy sokak araları, eşek, öküz ve katırların çektiği ulaşım araçları, ev yanında tarla işleri ile uğraşan köylüler ve sokakta oynayan çocukların sesi köye karakterini veriyordu.

Evin kadınları, sıcak ve kuru yaz aylarında, evi serinletmek maksadıyla, klima görevi yapması için tabana su serperlerdi…

Evler küçük olsa da kalabalık aileler için huzurlu birer ortamdı. Karyola yatakta uyumak, banyo odasında banyo yapmak, köy masasında (drabezde) yemek yemek, çamaşır yıkamak ve sohbet etmek değerliydi.

Kıbrıs köylerinde hayat, yavaş bir akışa sahipti. Çoğu insan günün doğumuyla birlikte güne başlardı.

‘’Üzerine güneşi doğdurmayacaksın!” derdi eski köylüler. Tarlada çalışanlar, harmanda, orak biçmede kader birliği yapanlar, kahvede oturanlar, sokakta oynayanlar mutlaka birbirlerini gördüğü zaman selamlaşırdı.

Hayatın tüm ekonomik zorluklarına rağmen, Ada Kıbrıs samimiyeti yansırdı, yaşamın akışına…

Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya

Artık her evde elektrik, su, çifte araba var. İnternet, cep telefonları ve sosyal medya bağımlılığı bizi etkisine almış durumda.

Yerellikten, globalliğe geçtik! Çıkan haberlere bakıyorum; “Sahtelik, kaçakçılık, hırsızlık, tecavüz, kaza, vs.” bir yanda diğer yanda doyumsuz bir hırs ile betonlaşan karakterini kaybeden adamız…

Keşke, geçmişten gelen kültürel mirasımızı sorumlulukla koruyarak, şimdiye ve geleceğe aktarabilseydik.

Geleceğe, samimi sevgi yaratımlarımızı bırakmak, en kıymetli değer olurdu. Eskiye özlem, yeniye sitem!









Başa dön tuşu