Araştırırken Ürktüm
Mailime, ülkemizde şu anda kaçak olarak yaşayan bir kadınla ilgili çok sayıda belge ve bilgi geldi…
İsmi Şehriban Toptal…
İddialara göre, KKTC Bakanlar Kurulu tarafından “Yasaklı göçmen” ilan edilmiş…
Baktım, bilgi doğru…
Yalnız o Bakanlar Kurulu kararında sadece Şehriban Toptal değil Nari Antonov isimli şahıs da “Yasaklı göçmen” ilan edilmiş…
Yalnız ikisi arasında bir fark var; Nari Antonov bu karar sonrası anında yetkililer tarafından bulunup sınır dışı edilirken, Şehriban Toptal’a bir türlü ulaşılamamış!..
Sizce de çok ilginç değil mi?
Oysa iki ismin birbirleriyle bağlantılı olduğunu da öğrendim!..
Hatta Toptal’ın çevresinin iddiasına göre; Nari Antonov’un eşi, Nari’ye kızıp onun en yakın arkadaşı olan Şehriban Toptal’ın adını hiç suçu olmamasına rağmen Gürcistan’daki KGBY’ye iletmiş ve bu şekilde Toptal, Interpol’ün arananlar listesinde kendini bulmuş!..
Kırmızı bültene girmek bu kadar basit mi, gerçekten de hoşlanmadığınız bir insanın adını verip bu duruma düşürebilir misiniz, bunun yorumunu sizlere bırakıyorum…
Peki, bu kişiler, KKTC Bakanlar Kurulu tarafından neden yasaklı göçmen ilan edildi?
İşte tam da bunu araştırırken önüme çıkanlar beni ürküttü!..
Olay Gürcistan’a kadar uzanıyor!..
Hatta bahsedeceğim bu olayla ilgili Gürcistan’da şu anda yüzlerce insan tutuklu olduğu söyleniyor…
Hazırsanız bu insanların arandıkları suçlara bir bakalım;
Nari Antonov ile Şehriban Toptal, Interpol tarafından;
-Organize Suç Örgütü Kurma…
-Eroin, Kokain, Buprenorfin, Metadon, Metamfetamin, MDMA ve Amfetamin gibi özellikle büyük miktarlarda narkotik maddeleri yasadışı olarak satın alıp depoladıkları…
-Yine yukarıda adı geçen ve depoladıkları bu yasaklı maddeleri sattıkları…
Ve buradan elde ettikleri paralarla emlak ve diğer işlemler yoluyla yasadışı gelir elde ettikleri gerekçesiyle aranıyor!..
İnsan, okudukça ve araştırdıkça kendini Kolombiya’da, Escobar’ın hakimiyeti olduğu dönemde yaşıyor sanır!..
Üstelik başka bilgi ve belgeler de var!..
Mesela anlatılan bir gömme olayı var ki, tam da bahsettiğim dönemlere ait belgesellerde ve sinemalarda izlediğimiz tipte…
Araştırma yaparken, Toptal’ın kendisine iftira atıldığına yönelik isyanına ve de Türkiye Cumhuriyeti’ne bu yönde yaptığı yazılı başvurusuna rastladım…
Elbette buna karar verecek olan merci Türkiye Cumhuriyeti değil!..
Çünkü iddia ve itham edilen suçlar Gürcistan’da işlenmiş…
Zaten Türkiye’de Şehriban Toptal’ın herhangi bir suç kaydı bulunmuyor…
Türkiye Cumhuriyeti’nin burada en çok yapabileceği, “Bu kadının ülkemizde suçu bulunmamaktadır” raporunu yazmak ve ilgili yerlere dağıtmak olur…
Ancak bu raporun Interpol nezdinde bir anlamı veya geçerliliği olur mu pek de emin değilim!..
Burada esas olan Gürcistan’daki bulgular, belgeler ve alınan kararlardır…
Yani değişmesi gereken veya daha doğru bir terim ile aklanılması gereken yer orasıdır!..
***
Yukarıda da bahsettiğim gibi Nari Antonov, KKTC Bakanlar Kurulu kararı sonrası bulunup de port edilmiş ancak Şehriban Toptal hala adanın kuzeyinde kaçak olarak yaşıyor…
Şunu biliyoruz ki, küçücük bu adada, bu kadının bulunamaması gibi bir durum söz konusu olamaz!..
İş sıradan vatandaşa geldiğinde değil bir gecede, dakikasında sınır dışı edilen binlerce insan varken, bu kadının birileri tarafından kollandığı açık!..
Bu gözler defalarca incir çekirdeğini doldurmayacak olaylardan de port edilen insanların mağduriyetine şahit oldu…
Sırf kavgaya karışanların kökeni Kürt olduğu için sınır dışı edilen öğrencilerin yaşadığı ırkçılık hala aklımdan çıkmıyor!..
Ama Interpol tarafından organize suç örgütü kurmaktan, uyuşturucu ticareti yapmaktan ve yasadışı gelir elde etmekten aranan bir kişi bu ülkede bulunamıyor!
Bu pek de inandırıcı değil!..
Ha kadın suçsuzdur, mağdurdur, gerçekten de iftiraya uğramıştır, o zaman uluslararası hukuk nezdinde mücadelesini verir ve aklanır…
Ben hala öyle birisine bu kadar suçun bir sözle yüklenebileceğine ve hiçbir belge ve bulgu olmadan Interpol’ün listesine girebileceğine inanmıyorum…
Ancak hayat bu, çok şeyler gördük ve yaşadık…
O nedenle küçük de olsa her ihtimalin yaşanma ihtimali de var!